Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi ABD’de de koronavirüs salgını gerekçe gösterilerek işçiler işten atılıyor. Her hafta milyonlarca ABD’li işçi daha işsizliğe, sefalete itiliyor. ABD Çalışma Bakanlığına göre Nisan ayının ikinci haftası 5,2 milyon işçi daha işsizlik maaşı için başvuruda bulundu. 14 Mart’tan bu yana ise başvuranların toplam sayısı 26 milyonu buldu. Nisan ayı başlarına kadar 12 milyon işsizin işsizlik maaşı başvurusu kabul edildi ve ödenek verildi. Geri kalanların ise akıbeti belli değil.
İşsizlik oranları Şubat ayında sözde tarihi bir düşüş yaşayarak %3,5 olmuştu. ABD’li egemenler istihdam yaratmakla övünüyorlardı ancak bu oranlar bir ay içinde değişti. Resmi işsizlik oranı Mart ayında yüzde 4,4’e yükseldi. Şimdi bu oranın inanılmaz şekilde yüzde 30’lara ulaşması bekleniyor. Bu da demektir ki ABD’li on milyonlarca işçi daha işsiz kalacak. Elbette gerçek oranlar bundan daha yüksek olacak. 2008 mortgage krizi olarak adlandırılan bir önceki büyük ekonomik krizde, Kasım 2007’den Aralık 2009’a kadar 8,6 milyon işçi işsiz bırakılmıştı. Bu dönemde işsizlik sigortasından faydalanan işsiz sayısı ise 6 milyon civarındaydı. Bugün ise elde edilen veriler bizlere 1929 buhranından sonra tüm zamanların en yüksek işsizlik sigortası başvurularının yapıldığını gösteriyor. ABD’li egemenler yükselen işsizlik rakamları nedeniyle işsizlik sigortası fonlarının tükendiğini, bazı eyaletlerde işsizlik ödeneği için yeterli para kalmadığını ileri sürerek başvurulara olumsuz yanıt verilmemesinin yolunu açıyor.
Salgın öncesi Trump işsizliğin azaldığını, ABD işçisine iş imkânı sağladığını, Çin ile bu nedenle büyük bir savaş yaşandığını söylüyordu. Sormak lazım: Ne oldu da şimdi onca insan işten atılıyor ve Trump buna ses çıkarmıyor? Trump bugüne kadar toplamda 6 trilyon dolarlık kurtarma paketi açıkladı. FED trilyonlarca para basıp şirketlere aktardı. Ama bu teşvik paketlerinden işçiler faydalanmadı. Çok tanıdık bir durum değil mi? Diğer tüm kapitalistler gibi onların da çabaları kendi düzenlerini korumak için elbet. Kendi yarattıkları bu krizden ne kadar az kayıpla kurtulacaklarını hesaplıyorlar. Milyonlarca insan işsiz kalmış, aç kalmış, zaten umurlarında değildi. Virüs gibi bir bahane bulmaları onlar için bir lütuf oldu adeta. Bu sayede kitlelerin krizin gerçek nedenini sorgulayıp bir araya gelmesini ve ses çıkarmasını engellemek istiyorlar.
Elbet bu böyle sürmeyecek. İşsizliğin getirdiği sorunlar virüsle yaratılan korkuyu bir kenara itecektir. Amerikalı da olsak Türkiyeli de olsak sorunlarımız aynı ve ancak bir aradaysak sorunlarımızı çözebileceğimizi biliyoruz. Bizi birbirimizden koparmalarına izin vermemeliyiz. Onların yarattığı korkuya teslim olmamalıyız.