
Geçtiğimiz günlerde yandaş medyada tam anlamıyla “yersen” cinsinden bir haberle karşılaştım. Manşeti oldukça cafcaflıydı: “60 bin maaşla çoban bulamıyorlar!” Bu “hadi canım” dedirten cinsten haber, kandırılmaya açık olanlara “köyümüze dönelim, Fadime’nin düğününde halay çekelim” havası yaratmaya çalışıyordu.
Gerçeği öğrenmek için doğrudan köylü arkadaşlarımla konuştum. Önce, köyümüzden çocukluk ve askerlik arkadaşım Tahsin’i aradım. “Bak kardeşim,” dedi öfkeyle, “dışarıdan bakan sanıyor ki hayvancılıkla para kazanılıyor. 5-10 hayvanımız var. Bir boğayı şehirde sattım, kilosunu 220 liradan verdim. Dönerken bir kilo ete 650 lira verdim. Bir torba yem 500 lira. Asgari ücretin yanına bile yaklaşmıyor kazancımız. Kimse 60 bin maaş lafına kanmasın.”
Sonra Erzurum Narman’dan başka bir asker arkadaşımı aradım. Önce şaşırdı, sonra içini döktü: “Karnımız doyuyor ama buna yaşamak mı denir? Hayvanı besleyen, bokunu çeken biziz. Ama para kazanan aracılar, kasaplar, marketler. Kurban bayramında bile et yemiyoruz. Keşke zamanında seni dinleyip İzmir’e gelseydim de en azından bir emekli maaşım olurdu. Bu ‘60 bin maaş’ hikâyesi külliyen yalan!”
Gerçek şu ki milyonlarca işçi asgari ücretle ya da biraz üzerinde çalışıyor. Üç harfli market zincirleri hayvancılığa el attı. Büyük çiftliklerde, sigortasız ve örgütsüz, karın tokluğuna Afgan, Türkmenistanlı, Azerbaycanlı yoksul emekçiler çalıştırılıyor. Asgari ücretin dörtte birini alabiliyorlarsa ne âlâ.
Örgütsüz ve sınıf bilincinden yoksun işçi kardeşlerimiz, bu tür haberlere inanabiliyor. Eksiği kendinde görüp sanki varmış gibi daha yüksek ücretli iş bulmayı hayal ediyor. Medyanın pompaladığı yalanlara inanan işçiler, yıllardır asgari ücrete mahkûm edildiklerini ve asgari ücretin ortalama ücret haline geldiğini unutuyor. Bu yalanlara karşı tek panzehir örgütlü olmaktır, örgütlü sınıf mücadelesidir.
İşçi sınıfının sesi olan UİD-DER, işçilerin, emekçilerin gerçek sorunlarını gündeme taşır. Yalanlara karşı gerçekleri anlatır, mücadeleyi büyütmek için var gücüyle çalışır. Çünkü biz biliyoruz: Gerçeği ancak örgütlü işçi sınıfı yazar!