
1 Mayıs 1977’de hayatını kaybeden emekçiler, DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin çağrısıyla Taksim Kazancı Yokuşunda bir araya gelinerek anıldı. “Yaşasın 1 Mayıs” pankartının açıldığı anmaya sendikalar, emekten yana kurumlar, siyasi partiler ve UİD-DER katıldı.
Saygı duruşuyla başlayan anmada hayatını kaybedenlerin isimleri okundu. Anmada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, bu sabah yapılan gözaltı operasyonlarına tepki göstererek “1 Mayıs’a, alanlara, meydanlara, Taksim’e çağrı yapmak asla kriminalize edilemez, suç değildir” dedi. 1 Mayıs meydanlarında olmanın, 1 Mayıs’ta Taksim’de olmanın herkesin en temel yasal ve anayasal hakkı olduğunu ifade eden Çerkezoğlu, 1 Mayıs’ı engellemenin, Taksim Meydanı’nı 1 Mayıs’a kapatmanın hukuksuzluk ve suç olduğunu söyledi, Anayasa Mahkemesi’nin “hak ihlali” kararını hatırlattı.
Çerkezoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bugün bu ülkeyi bir asgari ücretliler ülkesi, çalışan emekliler ülkesi, patronundan daha fazla vergi veren işçiler ülkesi, şiddet mağduru, ayrımcılık yaşayan, her türlü eşitsizlikle karşı karşıya hayatını sürdürmeye çalışan kadınlar ülkesi, geleceğinden umudunu kesen gençler ülkesi, okula aç giden çocuklar ülkesi, hapisteki sendikacıların, gazetecilerin, milletvekillerinin, belediye başkanlarının olduğu bir ülke haline getirmeye çalışanlara karşı, 1 Mayıs meydanlarından bir kez daha sesleniyoruz. Bugün bu mücadelede aramızdan ayrılan yoldaşlarımızı anarken onlara sözümüz, Taksim’i de 1 Mayıs’ı da özgürleştirdiğimiz, bu topraklarda eşit ve özgür bir biçimde yaşadığımız, hepimizin eşitlik, özgürlük, adalet, barış ve kardeşlik içinde yaşadığı, ürettiğimiz değeri hakça paylaştığımız, demokrasinin bütün kurum ve kurallarıyla işlediği, barışın ve kardeşliğin egemen olduğu bir ülkeyi ve dünyayı kurma sözüdür. Emeğin Türkiye’si, eşitlik, adalet, barış ve kardeşlik için Türkiye’nin dört bir yanındaki 1 Mayıs meydanlarında yan yana, omuz omuza olacağız. Yaşasın 1 Mayıs, Bijî Yek Gulan!”
KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak da gözaltılara, Taksim Meydanının 1 Mayıs’a kapatılmasına tepki gösterdi. “Bugün 77’nin karanlık zihniyetinin kalıntıları, yürüttükleri politikalarla, kayyumlarla, gazetecilerin gözaltına alınmasıyla, sendikacıların tutuklanmasıyla devreye girmiş durumda” diyen Koçak, bu politikaların sonucunda emekli maaşlarının bir kirayı dahi karşılayamayacak düzeye geldiğini, asgari ücretin daha zam yapılır yapılmaz açlık sınırının altında kaldığını belirtti.
Kamu emekçilerinin hem emeklerinin karşılığını ama hem de nitelikli kamusal emek üretmek istediğini söyleyen Koçak, “yoksul halkın hizmet alabilme şansını yaratmak istiyoruz, mücadelemiz bunun için” dedi. Geleceğine sahip çıkmak isteyen gençlerin, emekçilerin, kadınların sokaklara çıktığını, geleceğine ve ekmeğine sahip çıkmak isteyen işçilerin grevlerde, sokaklarda olduğunu, barış talebinin hiç olmadığı kadar büyük kitlelerle dile getirildiğini belirten Koçak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Farklı alan ve meydanlarda da olsa herkes artık derdini açık açık söylüyor. Bugün artık bu tepkinin örgütlenme günüdür, yan yana gelme günüdür. 1 Mayıs 2025, bu ortak taleplerin ifade edildiği gün olacak. Yaşasın 1 Mayıs, Bijî Yek Gulan!”
Kazancı Yokuşundaki anmanın ardından Şişhane’ye geçen kitle, burada 1 Mayıs 1989’da katledilen Mehmet Akif Dalcı’yı andı. Daha sonra Kadıköy’e geçilerek 1996’daki 1 Mayıs mitinginde katledilen Hasan Albayrak, Dursun Odabaş ve Yalçın Levent için de anma yapıldı.