
BES birçok ilde basın açıklamaları yaptı
Büro Emekçileri Sendikası (BES) Türkiye genelinde birçok ilde eş zamanlı basın açıklamaları yaparak Ağustos ayında başlayacak 2026-2027 toplu iş sözleşmesi sürecine dair taleplerini açıkladı.
Ankara’da SGK Emekli Hizmetleri Genel Müdürlüğü önünde diğer kentlerde ise SGK İl Müdürlükleri ve işyerleri önlerinde, sendika şubelerinde toplanan emekçiler “Yoksullaşmaya ve Ayrımcılığa Karşı İnsanca Bir Yaşam İçin, Gerçek Bir Toplu Sözleşme ve Grevli Sendika Hakkı istiyoruz!” pankartı açtı. Emekçiler eylemlerde “Direne Direne Kazanacağız”, “Devlet Güdümlü Sendikaya Hayır”, “İnsanca Yaşamak İstiyoruz”, “Engelsiz Yaşam Engelsiz Kamu İstiyoruz”, “Sefalete Teslim Olmayacağız” sloganları attı.
Yapılan açıklamalarda kamu kaynaklarının hazine garantili yol ve köprüler, Kur Korumalı Mevduat hesabı benzeri uygulamalarla sermayeye peşkeş çekildiği, kamu emekçisine, emekliye ise tasarruf tedbirleri denilerek yoksulluk dayatıldığı belirtildi. Bu yaşanılanların 2026-2027 toplu sözleşme sürecinin de nasıl geçeceğini gösterdiği vurgulandı. Ayrıca, uzun yıllardır toplu sözleşme masasına oturan sendikanın tutumu ve TÜİK’in açıkladığı sahte enflasyon rakamları nedeniyle kamu emekçilerine yoksulluk düzeni dayatıldığı belirtildi. “Bugün yoksulluk sınırı altında yaşıyoruz. Hepimiz açlık sınırının bir tık üzerinde ücretlerle çalışıyoruz. Kreşlerimiz yok. Evlerimizin kirasını ödeyemiyoruz. Çocuklarımızı sağlıklı besleyemiyoruz. Çocuklarımıza okulda bir öğün dahi yemek veremeyen bir sistem içinde yaşıyoruz. Biz bunları hak etmiyoruz” denildi. Son zamanlarda siyasi iktidar tarafından dillendirilen “emekliye kısmi emeklilik”, “ev kadınlarına sigorta”, “çocuk başına ödeme” gibi vaatlerin günü kurtarmaya yönelik olduğu söylendi. “Emekçinin mutfağındaki yangın bu sadaka zamlarıyla sönmez. Bıçak kemiğe dayandı” denildi.
Kamu emekçilerinin taleplerinin bir kısmı şöyle:
- Seyyanen dâhil tüm ödemelerin emekliliğe yansıtıldığı tam sigorta
- Tüm büro emekçilerine yaptıkları işin risklerine göre yıpranma tazminatı verilsin
- İşyerleri engelli emekçilere göre düzenlensin
- 24 ay ücretli ebeveyn izin hakkı verilsin
- Verilen sözler tutulsun, mülakat kaldırılsın
- 666 KHK ile gasp edilen, AYM kararına rağmen ödenmeyen ikramiye, ek ödeme, fazla mesai ücretleri ödensin
- 3600 ek gösterge sözü tutulsun, adil bir ek gösterge sistemi getirilsin
- Yoksulluk sınırının üzerinde bir temel ücret
- 0-6 yaş arası çocuklar için her işyerine kreş ve çocuk bakım odası açılsın
İzmir’de Belediye işçileri ücret gaspına karşı mücadele ediyor
İzmir Büyükşehir Belediyesine (İzBB) bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan Genel-İş Sendikası 1, 2, 3 ve 9 Nolu şubelerinde örgütlü işçiler, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin tıkanması üzerine 29 Mayısta greve çıkma kararı aldı.
Grev gününü bekleyen işçiler kararlılıklarını bir kez daha göstermek için 15 Mayısta iş yavaşlatma eylemi yaptı ve basın açıklamaları gerçekleştirdi. Sabah saatlerinde işyerleri önünde yapılan açıklamalarda siyasi iktidarın belediyelere uyguladığı ekonomik baskının faturasının belediye işçilerine çıkarıldığı şu sözlerle ifade edildi: “Aralık ayından bu yana merkezi hükümetin belediyelere yönelik açıkladığı silkeleyin sözünden sonra bizler İzmir Büyükşehir Belediyesi emekçileri olarak hak ettiğimiz ücretlerimizi gününde alamıyoruz. Aylardır kiramızı, kredi kartlarımızı, kredilerimizi ödeyemeyecek durumdayız. Çocuklarımızın geleceklerinin kaygısı ile yaşamak zorunda bırakılıyoruz.” Açıklamada, çıkarılan genelgeyle güvenlik işçilerinin sendika üyeliklerinin düşürülmesine de tepki gösterildi.
İşçiler İzmir halkına şu çağrıyı yaptılar: “28 Mayıs gece 24:00’e kadar toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanmazsa 29 Mayıs itibariyle İzmir’de 23 bin işçi grevde olacaktır. Grev süresince İzmir’de ulaşım hizmetlerinden sosyal yardımlara, park ve bahçelerden İzmir Yuvam’a, otoparklara ve temizlik işlerine kadar örgütlü olduğumuz tüm işyerlerinde hizmet üretilmeyecektir. Oluşacak mağduriyetin sorumlusunun biz emekçiler olmadığımızı İzmir halkının bilmesi isteriz.”
Genel-İş Sendikasının örgütlü olduğu İzmir Karabağlar Belediyesinde ise işçilerin maaşları eksik yatırılmış ve gıda fişleri ödenmemişti. Belediye yönetimi ödemelerin yapılacağına dair söz vermesine rağmen ödeme yapılmayınca işçiler 13 Mayısta iş bıraktı. İş bırakma eyleminin 3. gününde belediye yönetimi gün içinde eksik ödemelerin yapılacağını duyurdu. İşçiler 15 Mayısta işbaşı yaptı.