Buradasınız
“Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
Avcılar’dan bir metal işçisi

Tayfun, Tokat’ın bağrından kopup gelmiş, güya taşı toprağı altın İstanbul’a! Belki gelmeden önce büyük hayaller de kurmuştu… Ne de olsa gençti, taşı sıksa suyunu çıkarırdı! Tayfun’un derdi güzel bir işi olsun, çoluğuna çocuğuna güzel bir gelecek kursun, başını sokacağı küçük bir evi olsun. Hepsi bu kadar. Aslına bakarsak işçilerin büyük çoğunluğunun hayali de bu kadar değil mi? İşte bundandır ki, Tayfun gibi niceleri, canını dişine takıp gece gündüz demeden çalışır didinir. Yetmez, fazla mesailere kalır, ek işler yapar, hatta işyerinde el altından fındık, bulgur gibi ürünler satar. Kimseye muhtaç olmadan ay sonunu getirip köşeye üç kuruş atabilmektir esas dert.
Fakat gel gör ki işyeri ilk 500’ün içinde olması ile gururlanırken, işçiler sefaletle cebelleşmektedir. Özellikle 2023 ile birlikte neredeyse her şeyin fiyatının katlanarak artması işçilerin iyiden iyiye belini bükmektedir. İşin ağırlığı, uzun iş saatleri, düzensiz beslenme gibi olumsuz koşullar Tayfun’da bir düzine sağlık sorununa yol açar. Geçenlerde Tayfun’a denk geldim, “bir sorun mu var, dalgınsın” dedim, şöyle dedi: “Bölüm sorumlum beni ağır yük kaldırmam gereken bir işe verdi. Bense orada yapamayacağımı, bel fıtığı olduğumu, ayrıca sol gözümdeki sorundan dolayı tedaviye başladığımı söyledim. Buna rağmen diretti, ben de direttim.” Tartıştığı bölüm sorumlusu Tayfun’un yanına gelerek şöyle demiş: “Sana ceza veriyorum Tayfun! 4 ay fazla mesailere ve pazar çalışmalarına yazmayacağım seni.” Evet, yanlış okumadınız, sorumlu Tayfun’u fazla mesailerle tehdit etmiş. Gerisini de Tayfun’dan dinleyelim: “Bir an allak bullak oldum, başımdan aşağı kaynar sular boşaldı. Ben ne yaparım 4 ay fazla mesai parası almadan! Sonunda yalvar yakar cezayı 1 aya düşürttüm.” Tayfun’la sohbetimiz devam etti, fakat kafamda pek çok soru belirdi.
Zamanında işçiler çalışma saatlerinin 8 saate düşürülmesi için ne ağır bedeller ödemiş, ne büyük mücadeleler vermişti. Dünya işçi sınıfı “8 saat iş, 8 saat uyku, 8 saat canımız ne isterse” sloganıyla burjuvazinin karşısına dikilmiş, bu hakkı söke söke almış ve yasal güvenceye kavuşturmuştu. Oysa bugün işçi sınıfı, Tayfun örneğinde olduğu gibi, örgütsüzlüğünün bedelini ağır ödüyor. Düşürüldükçe düşürülen ücretlerimiz, işçileri fazla mesai yapmadan geçinemez hale getirmiş durumda. Burjuvazi örgütlü mücadeleden koparılan işçiyi üç kuruş para için fazla mesailerle tüketiyor, açlıkla terbiye etmeye çalışıyor. İş bize düşüyor, bu kara tabloyu düzeltebilir, yan yana gelip haklarımız için mücadele ederek geceyi şafağa çevirebiliriz. Biliyoruz ki bir araya gelirsek bu kara bulutlar üzerimizden dağılır. Birleşip örgütlenerek geceyi şafağa çevireceğiz, işte o zaman ceza verme sırası işçi sınıfına gelecek.
“Hakkınızı Yasal Yollarla Arayın!”
- Çare Sınıfımızda ve Örgütlü Mücadelemizde
- “Eşim Öyle Yerlere İzin Vermiyor”
- Hafta Tatili Haktır, Gasp Edilemez!
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Derdimiz Neden Başımızdan Aşkın?
- Engelli de Saralı da Olsa Çalışacak!
- İmamoğlu’nun Gözaltına Alınması Protesto Ediliyor
- İyi İnsanların İsyanı…
- Başka Bir Sağlık Sistemi Ortak Mücadeleyle Mümkün!
- Mesele Doktorlar Değil Sağlık Sistemi
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Asgari Ücret Zammından Sonra…
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Rakip Değiliz
- Sağlık Alanında Birleşik Mücadele Şart!
- Metal İşçileri Yasak Tanımıyor, Grev Coşkusu Sürüyor
- Metal Sektöründe Bir Kez Daha Grev Yasağı
- Grevlerden Direnişlere İşçilerin Mücadelesi Büyüyor
- Direniş Çadırına Tezek Döktüren Korku
- Grev ve Direnişler Dayanışmayla Büyüyor
- Her Şeyin İçinde ve Her Şeyin Dışındayız
- Her Şey Karşıtıyla Vardır
- EYT’liler Emeklilik Haklarını Mücadeleyle Kazandılar
- Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.