Buradasınız
Sarp kayadan geçen yola MERHABA
Kartal’dan bir işçi
Merhaba dostlar! Ben UİD-DER üyesi bir işçiyim. Aslında hem işçi hem de bir öğrenciyim. Meslek Yüksek Okulunda okuyorum. Aynı zamanda da bir çağrı merkezinde çalışıyorum. Sizlere derneğimizin açılışından bahsetmek ve bu tip derneklerin kanımca öneminden söz etmek istiyorum.
Öncelikle şunu söylemeliyim ki, bu sınıflı toplum düzeninde birlik olunmadan başarılabilecek tek şey patronların kârına kâr katmaktır. Aslına bakarsak onda bile birliğiz. Ama gücümüzün farkında değiliz. İşte problem bu farkında olma meselesinde. Biz daha düzgün, daha temiz bir dünya istiyorsak, kısacası sosyalizmi hedefliyorsak, o zaman yapmamız gereken de bu yolda mücadele etmektir. Dernekten bahsetmeden önce bu hususu belirtmek istedim.
Derneğimizin açılışının temel amacı da tam anlamıyla budur. Yıllarca farklı alanlarda, fabrikalarda, atölyelerde örgütlenmeler yapıldı. Ama en sonunda bu çalışmalar meyvelerini verdi. Artık bir derneğimiz var.
Gelelim derneğimizin açılış etkinliğine. Salonun neredeyse tıklım tıklım olduğunu görünce içimdeki sınıf inancı ve birlik beraberlik duygusu da bir kat (hatta onlarca kat) daha arttı. Etkinliğin başında seçilen parçanın özellikle çok ama çok önemi vardı. “Merhaba” adlı parça söylenmişti. “Karanlığın sonu bir ulu şafak, sarp kayadan geçen yola MERHABA...” eminim içinizde bu parçayı bilen çok kişi vardır. Bu parçayla yapılan açılışla ve hemen peşinden gelen alkışlarla ve o alkışların verdiği coşkuyla etkinlik bir kat daha önem ve heyecan kazandı. Daha sonrasında olanlar ise gerçekten harikaydı. Sunum içerisinde yapılan konuşmalar, tarihteki sınıf kazanımlarımız, işçi arkadaşlarımızın, dostlarımızın ve kardeşlerimizin bugüne kadar yaşadıkları vs. vs. daha yüzlerce şey, çalınan parçalara hep bir ağızdan eşlik edilmesi, konuşmaların verdiği heyecan ve en önemlisi yurt dışındaki işçi dostlarımızın temsilcisi olan İspanyol işçi temsilcisinin coşku dolu konuşması…
Birinci bölümün sonunda yine UİD-DER üyesi işçiler tarafından düzenlenen mim gösterimi tek kelimeyle muhteşemdi. İşçilerin neler kazanabileceklerini inanın çok ama çok iyi anlatan bir mim gösterimiydi bu.
Görmek için baktığınızda hepiniz anlayacaksınız ki, bizi robotlaştıran, sömüren, ev-iş, iş-ev kısır döngüsünü bize dayatan bu düzen, ancak ve ancak işçi mücadelesiyle ve birliğiyle son bulur.
Ancak bizler birleşirsek patronlara ve kapitalist sisteme karşı çıkabiliriz. Ama bunu şaşırmadan yapmalıyız. Peki, şaşırmaktan kastım ne? Tabii ki sınıfımızı ve safımızı bilmek. UİD-DER işte bunun için var. Bu safın derlenmesi için kuruldu. Tek başımıza yapamadığımız birçok şeyi UİD-DER çatısı altında, sınıf kardeşlerimizle birlikte bir dayanışma içerisinde yapabilir ve yürütebiliriz. Açıkçası ben UİD-DER’in kurulmasına çok ama çok sevindim. Çünkü artık herkesin sınıfını bilip safına gelebileceği bir çatı altında toplanabileceği derneğimiz oldu. Son olarak da şunu eklemeden geçemeyeceğim. Etkinliğin en sonunda okunan Enternasyonal marşında ayağa kalkan ve yumruklarını indirmeyen genci yaşlısı tüm işçi kardeşlerimiz karşısında gerçekten mükemmel bir ortamda olduğumu bir kez daha anladım. Bu yüzden etkinlikte emeği geçenlere ve tüm katılanlara yürekten teşekkürlerimi sunuyorum.
Yaşasın Sınıf Dayanışması!
Yaşasın Uluslararası İşçi Dayanışması!
Hepimiz işçiydik
- 25 Haziran pazar günü…
- Birlikte mücadele dolu günlere
- Yıllardır verilen mücadele ve emek bir çatı altında toplandı
- Dünya yerinden oynar işçiler birlik olsa
- Zirveye doğru bir adım daha
- Düş değil bu hayal değil he hey be hey!
- Yaşasın örgütlü mücadelemiz
- Hepimiz işçiydik
- Sarp kayadan geçen yola MERHABA
- Büyük fırtınalarda büyük dalgalar yükselir
- 15-16 Haziran’ın coşkusunu bizlere yaşatan UİD-DER’e teşekkür ediyorum.
- 15-16 Haziran’ı anarken güneşin kollarını tutmak
- Yaratan ve yaşatan bizleriz
Son Eklenenler
- Türkiye’de siyasal gelişmelerin hızlandığı, her bakımdan zorlu, her bakımdan ağır bir süreçten geçiyoruz. İşçi ve emekçiler, emekliler, gençler olarak enflasyonun hız kesmesini, hayat pahalılığının son bulmasını, geçim derdinin hafiflemesini...
- Sosyal medya platformlarında her gün yeni bir trend beliriyor, insanlar yeni bir akımın peşinden koşturuluyor. Dün “lokma dünyası”, yakın zamanda “Dubai çikolatası” peşinde koşan insanlar, yarın farklı bir yiyecek ya da akımla tüketim sarmalına...
- Toplumun itirazının güçlenmesi, işçi sınıfının kendi talepleriyle, kendi örgütleriyle, kendi mücadele yöntemleriyle sahneye çıkmasıyla mümkün olabilir. Bunun yolu işçi sınıfının sendikal ve siyasal örgütlülüğünün, bilinç düzeyinin ve dolayısıyla...
- Elizabeth Gaskell’in Kuzey ve Güney adlı romanını okumaya başlamadan önce, kitabı okuduğunu düşündüğüm birçok mücadele arkadaşımın yorumlarını almak istedim. Biri önce dört bölümlük dizisini izlememi tavsiye etti, bir diğeri uzun bir özet gönderdi....
- 19 Marttan bu yana başta gençler olmak üzere protestolara katılanları polis şiddetiyle gözaltına alan, tutuklayan, tehdit eden rejimin saldırıları giderek artıyor. Saldırılar karşısında geri adım atmayan ve faşist baskılara itirazını dersleri boykot...
- İngiltere’de işçi ve emekçiler, başkent Londra’da hükümet binalarının bulunduğu Whitehall sokaklarına çıktı. Endonezya’da emekçiler, kabul edilen Silahlı Kuvvetler yasasını protesto etmek için sokaklara döküldü. Arjantin’de iktidara gelir gelmez...
- İşçi sınıfının yanında saf tutan, kalemini yoksulların, emekçilerin hayatını ve özlemlerini anlatmak için kullanan nice yazar, şair ve aydın geçmiştir dünyamızdan. 2 Nisan 1948’de yaşamdan koparılan Sabahattin Ali de bunlardan biriydi.
- Sevgili işçi kardeşlerim, İşçi Dayanışması’nın 202. sayısında ve UİD-DER web sitesinde yayınlanan “Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan” yazısını okudum ve sesli yorumunu defalarca dinledim. Bu yazı, sınıf bilinciyle hareket eden...
- Sevgili işçi kardeşlerim, işçi sınıfının büyüklerinden kulağımıza küpe olan bir söz vardır: “Ayağın taşa değse, kapitalizmden bil!” Sınıf bilinçli işçiler olarak, temas ettiğimiz her işçi kardeşimize bu sömürü düzeninin hepimize nasıl dokunduğunu...
- Yeşiline sevdalandım/ Mavisine…/ Gülen gözlerinden süzülen ışıltıya/ Bir şiir/ Bir şiir yolumuzu açar belki
- 29 Martta CHP’nin çağrısıyla Maltepe’de bir araya gelen 2 milyonu aşkın işçi, emekçi, öğrenci, emekli; faşist saldırılara, polis şiddetine, baskı ve yasaklara, adaletsizliğe karşı “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz” diye haykırdı...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), “Meydanlarda verdiğimiz demokrasi mücadelesini işyerlerine de taşıyoruz!” şiarıyla 28 Martta örgütlü olduğu işyerlerinde yarım gün iş bıraktı. Sabah saatlerinde işçiler işyerlerinde DİSK’in ortak...
- KESK İstanbul Şubeler Platformu, 26 Mart sabahı ev baskınıyla gözaltına alınan ve savcılık ifadesi dahi alınmadan çıkarıldığı mahkemede tutuklanan Eğitim Sen İstanbul Üniversitesi işyeri temsilcisi Levent Dölek ve tüm tutukluların serbest...