Buradasınız
Sermayenin Kâr Hırsı Yüzlerce Kardeşimizin Canını Aldı
Patronların açgözlülüğü ve AKP hükümetinin suç ortaklığı yüzlerce işçi kardeşimizi aramızdan aldı. Yüzlerce ailenin ocağına ateş düştü. Anneler, babalar, eşler, çocuklar, akrabalar ağlıyor! Yaşamını kaybeden işçilerin acısı yalnızca ailelerinin acısı değildir. Bu acı hepimizin acısıdır, bu acı işçi sınıfının acısıdır, bu acı hepimizin yüreğini dağlıyor. Başta yitirdiğimiz işçilerin aileleri olmak üzere tüm işçi sınıfımızın başı sağolsun!
Kardeşler!
Yüzlerce kardeşimizi aramızdan alan katliamın sorumlusu başta Soma Holding patronu olmak üzere sermaye düzeni ve onun çıkarlarına hizmet eden AKP hükümetidir. İşçi kardeşlerimizi toplu bir şekilde öldüren, insanı değil parayı yücelten kapitalist sömürü sistemidir.
Soma’da meydana gelen hadise iş kazası denilip geçiştirilemez. Maden ocağında toplu bir iş cinayeti yaşanmıştır. Bunun faili Soma Holding patronu ve onun suç ortağı AKP hükümetidir. Gözünü kâr hırsı bürüyen patronlar, gerekli güvenlik önlemlerini almazken, işyerlerini denetlemesi gereken AKP hükümeti ise bu noktada hiçbir şey yapmamaktadır. Meydana gelen kazadan tam 14 gün önce, yani 29 Nisanda Soma’daki maden ocaklarının araştırılması için Meclis’e verilen bir önergeyi AKP reddetmiştir.
2011’de İstanbul Esenyurt’ta bir AVM inşaatında çıkan yangında 11 işçi kardeşimiz yanarak can vermişti. Bu AVM inşaatının patronu, hemen yangın öncesinde bizzat Başbakan Erdoğan tarafından ödüllendirilmişti. Erdoğan o ödül toplantısında konuşurken, patronların önündeki tüm engelleri temizleyeceklerini, ayaklarındaki prangaları çözeceklerini açıklamıştı. İşte Soma’da işçi kardeşlerimizin canını alan patlama, Erdoğan’ın çözdüğü “pranga”ların bir sonucudur. Tüm güvenlik önlemlerinin eksiksiz alınması, nitelikli ve donanımlı işçilerin çalıştırılması gereken maden ocakları özelleştirilmiş ve taşeronlaştırılmıştır. Maliyetleri düşürmek amacıyla gerekli güvenlik önlemleri alınmazken, kalifiye olmayan, kısa süreli sözleşmeye ve düşük ücretle çalışmaya mecbur edilen işçiler madenlere doldurulmuştur. Soma Holding’a ait maden ocağındaki işçi katliamı bu gerçeği gözler önüne seriyor. Yaşamdan kopartılan işçilerden Cemal Yıldır yalnızca 19 yaşındaydı.Kazanın meydana geldiği madende ve başka maden ocaklarında çalışan işçiler peş peşe açıklamalar yaparak iş güvenliği önlemlerinin alınmadığını belirtiyorlar. 6 bin işçinin çalıştığı Soma Holding’e bağlı maden ocaklarında yalnızca 9 iş güvenliği uzmanının olması çarpıcıdır. Aslında iş güvenliği uzmanı sayısının çok fazla olması da önemli değildir. Zira bu uzmanlar ücretlerini patronlardan almakta ve işten atılma korkusuyla patronların arzuları doğrultusunda hareket etmektedirler. Aynı şekilde devlete bağlı müfettişlerin raporlarının önemli bir kısmı da işveren lehine olmaktadır. Kazanın meydana geldiği ocakta 2 yıl içinde sözümona 5 kez inceleme yapılması fakat “bir soruna rastlanmaması” bu gerçeği gözler önüne sermektedir. Emek örgütlerinin yoğun baskısı sonucunda 2012’de İş Sağlığı ve İş Güvenliği adıyla son derece sınırlı bir yasa çıkartan AKP hükümeti, bu yasanın uygulanması için bile gerekli denetimleri yapmamaktadır. Üstelik yasanın önemli maddeleri, patronların arzuları doğrultusunda 2014 ve 2016’ya kadar ertelenmiştir.
Soma Holding yönetim kurulu başkanı Alp Gürkan, Hürriyet Gazetesi’ne verdiği bir mülakatta şirketinin nasıl büyüdüğünü ballandıra ballandıra anlatırken, yılda 6 milyon ton kömür çıkartıldığını övünerek söylemektedir. Üstelik kömürün tonunun maliyetini 140 dolardan 24 dolara indirmekle övünürken, hiç utanmadan bunu “özel sektörün çalışma tarzı”na bağlamaktadır. Kapitalistlerin bu “başarı”larının işçilerin hangi bedelleri ödemesi pahasına olduğunu bir kez daha görüyoruz. Unutmayalım ki patronların başarı öyküsü, işçi sınıfının yoğun sömürüsü üzerinde yükselmektedir.Kardeşler!
AKP hükümeti, patronların ayağındaki tüm prangaları çözerek ekonominin büyümesini sürdürmek istemektedir. Çünkü AKP, ekonominin büyümesi ile iktidarının uzun ömürlü olması arasında bir ilişki olduğunu biliyor. AKP iktidarı döneminde 13 bine yakın işçi iş kazalarında yaşamını kaybetti ve daha fazlası yaralandı, sakatlandı. Bu veriler, ekonominin büyümesi ile iş kazaları ve iş cinayetleri arasında doğrudan bir ilişki olduğunu gözler önüne sermektedir. Türkiye’nin, patronlara ve devlete sorumluluklar yükleyen Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 176 numaralı “Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi”ni 19 yıldır imzalamadığını da burada hatırlatmak lazım.
Geçen sene Soma Holding’e ait bir maden ocağının açılışına katılan Enerji Bakanı Taner Yıldız, patronlara sesleniyor ve gelen baskıları kafanıza takmayın diyerek yol gösteriyordu. Daha önceki senelerde Başbakan Erdoğan da yaşamını kaybeden madenciler için “bu işin doğasında var, kaderdir” diyerek iş cinayetlerini meşrulaştırmaya çalışmıştı.
AKP ve patronlar Türkiye ekonomisinin büyümesiyle çok övünüyorlar. Soma’daki yüzlerce kardeşimizi alıp götüren katliam da ortaya koyuyor ki, bu büyüme işçilerin kanı ve canı üzerinde yükselmektedir. Büyüyen ekonomiden işçilerin payına ağır çalışma koşulları, sefalet ücreti, acı ve gözyaşı düşmektedir.
İş kazaları ve iş cinayetleri işçi sınıfımızın en büyük sorunlarından biridir. Bu konuda duyarlılık oluşturmak amacıyla bir kampanya başlatan derneğimiz UİD-DER, “İş Kazaları Kader Değildir, İşçi Ölümlerini Durduralım!” sloganıyla yüz binlerce emekçiye ulaşmış, 100 bini aşkın imza toplamış ve bu imzaları işçilerin sesini duyurmak amacıyla Meclis’e de ulaştırmıştı. Süregiden iş kazaları ve iş cinayetleri, derneğimizin kampanyasının ne denli önemli olduğunu bir kez daha doğruluyor. Şunu hiç unutmayalım: İşçi sınıfı örgütlenip mücadele etmediği müddetçe, patronlar ve onların hizmetindeki hükümetler gerekli güvenlik önlemlerini almayacaklar. İş cinayetleri işçi sınıfı için yakıcı bir mücadele konusudur. Bu konuda yükseltilecek mücadele ise, kapitalist sömürü sitemini hedef almadan asla amacına ulaşamaz!
Tahterevalli
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
- Çıraklık Okulları ve Örgütlenme İhtiyacı
- Amasra’nın Anlattığı: Her Şeyin Başı Örgütlülük!
- Bumerang Geri Döner!
- Engelli Koşu ve Örgütlülük
- “İş Barışı” mı Hak Arayışı mı?
- Dünden Bugüne Barış ve Adalet Özlemimiz İçin
- Yoksulluk Azaldı mı?
- Sermayenin Saldırılarına Karşı Birliğimizi Örgütleyelim!
- İşçi Dayanışması 191. Sayı Çıktı!
- Bir Ana ile Tanışmak…
- Sağlığımızı Mucizelerle Değil Birliğimizle Koruyabiliriz
- Koca Yusuf’tan Köroğlu’na, Onlardan Bize Kalan
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
- Unutma, Örgütlen, Hesap Sor!
- Bölünenler mi Birleşenler mi Kazanır?
- Örgütlülük İşçi Sınıfının Gücü, Toplumun Umududur!
- İşçi Dayanışması 190. Sayı Çıktı!
- Asıl Düşman Olan Kim?
- “Dejavu” Sarmalını Kırmak İçin
- Derby’den Özak’a Sendikalı Olma, Sendika Seçme Hakkı
- Boyun Eğmek mi Birlikte Karşı Durmak mı?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
- İliç Maden Faciası Kadıköy’de Protesto Edildi
- DERİTEKS’e Yapılan Saldırı Eylemlerle Protesto Edildi
- İliç’te Maden Faciası: Tonlarca Siyanürlü Toprak Çöktü, İşçiler Altında Kaldı
- DİSK 17. Genel Kurulu Gerçekleştirildi
- Patronların Sendika Düşmanlığına Karşı İşçiler Direnişte
- Avcılar’da 6 Şubat Depremleri Anması
- Beşiktaş’ta 6 Şubat Anması: Unutmadık!
- 6 Şubat Depremlerinde Hayatını Kaybedenler Sarıgazi’de Anıldı
- Mersin Emek ve Demokrasi Platformu: “Can Atalay Seçilmiş Milletvekilidir!”
- Can Atalay Şahsında Hedef İşçi ve Emekçilerdir
- 24 Ocak Kararlarından Bugüne Sermaye İktidarlarının Zihniyeti Değişmiyor
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...