Buradasınız
SGK Covid-19’u İş Kazası ve Meslek Hastalığı Saymayacakmış!
Gebze’den bir petrokimya işçisi
Sosyal Güvenlik Kurumu 7 Mayısta özel bir genelge yayınladı. Bu genelgeyle Covid-19’un iş kazası ya da meslek hastalığı kapsamında sayılmayacağı bildirildi. Yani bu genelgeye göre çalışırken işyerinde, fabrikada Covid-19’a yakalanan işçiler için iş kazası veya meslek hastalığı değerlendirmesi yapılmayacak. Covid-19 hastalığına yakalanan işçi, iş kazası geçiren veya meslek hastalıklarına yakalanan işçilerin haklarından yararlanamayacak.
Genelgede “Covid-19 virüsünün bulaşıcı bir hastalık olduğu dikkate alındığında, söz konusu salgına maruz kalan ve sağlık hizmeti sunucularına müracaat eden sigortalılara hastalık kapsamında provizyon alınması gerekmektedir” denildi. SGK, bu yolla koronavirüsün bir salgın olduğunu dolayısıyla iş kazası ve meslek hastalığına girmediğini bildirmiş oldu. Bu durumda hastanın tedavi edilebilmesi ve ilaç alabilmesi için Sağlık Bakanlığının provizyon vermesi, yani o hastanın sigortadan, sağlık hizmetlerinden yararlanma şartlarını yerine getirdiğini bildirmesi gerekiyor.
Çelişkiye bakın ki hem salgının çok tehlikeli olduğu söyleniyor ve bunun için sokağa çıkma yasakları getiriliyor hem işçiler çalıştırılmaya devam ediyor. Dahası işçi hastalanırsa o işçiye “bu hastalık işyerinde çalışmak zorunda olduğun için yakalandığın bir hastalık değildir, bulaşıcı bir hastalıktır” deniyor. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu göre “işveren, işçinin işyerinde veya iş dolayısıyla bedensel veya ruhsal sağlığını tehlikeye atacak risklerle ilgili önlem almalıdır” deniyor. Ayrıca ilgili yasanın 4. maddesinde de açıkça “işveren, işçilerin işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlüdür” deniyor. Aynı yasanın 5. maddesi işverenin yükümlülüklerini yerine getirmesindeki esasları belirtiyor ve işçi sağlığını tehlikeye atacak riskleri analiz etmesi ve önlemesi gerektiğini söylüyor. İşyerinde hastalığa ve iş göremezlik haline sebebiyet verecek riskleri ortadan kaldırmak önce işverenin sorumluluğundadır. Bu konuyla ilgili emsal teşkil edecek örnekler bulmak da mümkündür. Bu konu UİD-DER’in internet sitesinde “Koronavirüs ve Yasal Haklarımız” başlıklı yazıda detaylı bir şekilde ele alınmıştır.
Krizi fırsata çevirmeye çalışan patronlar sınıfı, işçi sınıfının örgütsüzlüğünden yararlanıyor. İşçi haklarına saldırmanın her türlü yolunu deniyor. Yayınlanan bu genelgeyle amaçlanan çalışırken Covid-19’a yakalanan işçilerin ve işçi ailelerinin doğacak gelir ve tazminat hakkından yoksun bırakılmasıdır. Bilindiği üzere patronlar, iş güvenliği önlemlerini maliyet unsuru olarak görüyor ve gereken önlemleri almıyorlar. “Evde kalın” çağrılarıyla toplum alabildiğine korkutulurken fabrikalarda, taşımacılık ve kargo hizmetlerinde işçiler dip dibe çalışmaya devam ediyor. Bir yandan “üretimde çarklar dönmeye devam edecek” deniliyor, bir yandan da sözde çok tehlikeli bir salgın olduğundan bahsediliyor. İşçiler her türlü risk karşısında savunmasız biçimde çalışmaya devam ediyor.
Ekranlarda demeç verenler “Covid-19 belasını milletçe atlatacağız” diyorlar. Bu süreci biz işçilerin haklarını gasp ederek atlatmaya çalıştıkları ortada. Yayınlanan genelge krizin faturasının yine işçi sınıfının sırtına yıkılmak istendiğini bir kez daha gösteriyor. Çünkü aslında atlatmaya çalıştıkları Covid-19 değil kapitalizmin içine girdiği krizdir. Krizin faturası patronlara!
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
- Çıraklık Okulları ve Örgütlenme İhtiyacı
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...
- Yunanistan’da en büyük işçi sendikası olan Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (GSEE) çağrısıyla artan hayat pahalılığını protesto etmek amacıyla bir günlük genel grev gerçekleştirildi. 16 Nisan’da yüzbinlerce işçi ve emekçi başta Atina...
- Ben Mersin’den, sendikasız bir fabrikada çalışan metal işçisiyim. Yaşamımı devam ettirebilmek için ben de sizler gibi çalışmak zorundayım. Çalıştığım fabrikada birçok sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlar Türkiye’de işçilerin genelinin yaşadığı...
- Türkiye’nin her yerinde pıtrak gibi çoğalan özel okullar, bir süredir ülke gündemine pek çok sorunla birlikte yerleşmiş durumda. 22 yıldır sanayi şehri Bursa’da çalışan bir özel okul öğretmeniyle sektördeki sorunlar üzerine gerçekleştirdiğimiz...
- 7 Martta greve çıkan Lezita işçileri, 17 Martta yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Grevlerini sürdüren Lezita işçileri patronun grev kırıcılığına karşı da mücadele ediyor. 18 Martta Ankara’ya yürüyüş başlatan Agrobay işçileri, 21 Martta...
- İktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, işçiler mücadele ediyor. Adıyaman Besni’de Mega Polietilen fabrikasında ücret gaspına karşı başlayan direniş sonuç verdi, işçilerin 2 aylık ücretleri yatırıldı....
- Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Mersen’de işçiler, sendika ve toplu sözleşme hakları için 19 Nisanda greve çıktı. Sendikadan yapılan açıklamada şu sözlere yer verildi: “Fransa sermayeli Mersen’in merkez yöneticileri...
- İşçi Dayanışması’yla tanışmış işçi kardeşlerimiz, gazetemizin kendilerinde yarattığı değişimi çok iyi bilir. UİD-DER ile yolları kesişen her işçi kardeşimizin zihni açılır, doğru bir ifadeyle dünyaya ve her şeye sanki üç boyutlu bir gözlükle bakar...
- Bu dünyaya sadece çalışmak için gelmiş gibiyiz. İşyerinde arkadaşlarımın ağzından sürekli şu sözler dökülüyor: “Ya biz bu dünyaya çalışmak için mi geldik? Evde iş, fabrikada iş… Sürekli bir döngünün içinde dönüp duruyoruz. Neden bu kadar çok...