Buradasınız
Tonlarca Litre Sütü Sokağa Döktüler
Beylikdüzü’nden bir kadın işçi
Kapitalistlerin öncelikleri her zaman sermayeleri olmuştur. İnsan hayatına da kâr amaçlı bakmışlardır her zaman… İşçiler ölmüş mü, kalmış mı, umurlarında bile değildir. Mesela 1929’da Amerika ve Avrupa’da büyük bir ekonomik kriz patlak verdi. Milyonlarca insan işsiz ve aç kaldı. Kapitalistler yarattıkları krizin bedelini o zaman da işçi sınıfına ödetmişti. Vicdan yoksunu patronlar satamadıkları tonlarca sütü yollara döktüler. Çocukların süte ihtiyacı olduğu halde yaptılar bunu. Açlık ordularını görmezlikten gelerek yiyecekleri arazilerde yaktılar.
Şimdi 2020’deyiz ve yine ekonomik kriz var. Bu krizin bedelini de işçi sınıfına ödetmekten hiç ama hiç çekinmiyorlar. Yüz milyonlarca insanın işsiz kalacağı bu süreçte, her gün daha fazla sayıda insan evlerine ekmek götüremiyor. Ülke yöneticileri utanmadan televizyonlara çıkıp “biz milletimizi aç ve açıkta koymayız” diyorlar. Peki, öyle mi oluyor?
Geçtiğimiz günlerde ABD’de mandıra sahibi patronların tonlarca litre sütü sokağa döktüğü ortaya çıktı. Sebep ne? Arz fazlası! Yani onlara sorarsan piyasada üretim fazlalığı olmuş, bunun da fiyatları düşüreceğinden korkuyorlarmış. Batsın sizin fiyatlarınız, kârlarınız! İnsanlar aç, milyonlarca çocuk ölüyor. 1929’un üzerinden neredeyse bir asır geçti, bu sistem aynı acıları ve zulmü yaşatıyor insanlığa! Üstelik bilelim ki yalan söylüyorlar, bizimle dalga geçiyorlar. Üretim fazla değil, insanlar beş parasız! Sadece son birkaç hafta içinde ABD’de on milyonlarca insan işini kaybetti, sefalete ve açlığa itildi. Krizin faturasını işçi sınıfına kestikleri için tüm dünyada olduğu gibi orada da işçi ve emekçiler yoksullaştı. Şimdi soralım; işsiz bıraktığınız insanların süt alacak parası yok diye neden üretim fazla sayılıyor?
Dünyadaki adalete bakar mısınız; bir tarafta bir avuç asalak, zenginlik içinde yüzüyor. Diğer tarafta ise insanlığın ezici çoğunluğunu oluşturan işçi sınıfı dünyadaki bütün güzelliği ürettiği halde sefaletin kucağında yüzüyor. On binlerce bebeği besleyebilecek kadar sütü, yoksullara dağıtmak yerine yine sokağa döküyorlar. Milyonlarca bebeğin açlıktan öldüğü bir dünyada gıdalar satılamadığı için depolarda çürüyor. Çünkü onlar için satamayacakları ürünün kıymeti yoktur. Tersine bu ürünlerden kurtulmak isterler ki fiyatlar düşmesin. İnsanlar beslenemiyormuş, çocuklarımız açlıktan ölüyormuş umurlarında değildir. Dünde bugün de gösteriyor ki bize; kapitalistlerin insafı yok ve olmayacak. Onların tek kutsalı sermayeleri, kârları… Aynı zatlar bugünlerde pişkince “sağlıklı beslenin, bağışıklık sisteminizi güçlü tutun” diyorlar üstelik…
“Dünyanın tepesinde bir avuç hışır
Karga kanat çırpsa uykuları karışır.
Yağmalanmış emeklerden gelir soylulukları
Yağmalanmış özgürlüklerden
Dinleri, imanları vurgun kelepir”
İşçi sınıfı olarak bunlardan insanlığın hayrına bir şey bekleyemeyiz. İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ın arifesindeyiz. İşçi sınıfının örgütlü gücünün açığa çıkmasından ölesiye korkan, emeğimizi yağmalayan bu bir avuç hışıra karşı mücadele geleneğimize sahip çıkalım. Uykuları kaçan bu yağmacı soyu için hayatı kâbusa çevirelim. Bu ancak biz işçilerin yan yana gelmesiyle, omuz omuza vermesiyle mümkün olacaktır.
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
- Maaşlar Eriyor: Bu düzen Değişmeli!
Son Eklenenler
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...
- Biz işçilerin yaşadığı sıkıntılar, zorluklar gün geçtikçe artıyor. Aldığımız ücretler açlık sınırına denk durumda. Üstelik ücretlerimizin enflasyon karşısında erimesi belimizi iyice büküyor. Çalıştığımız işyerlerinde, fabrikalarda çalışma...
- Her geçen gün yoksullaşan, hayat pahalılığıyla beli bükülen işçiler olarak vergi rekortmeni olmamız pek mümkün görünmeyebilir. Ancak gerçek bu. Milyarlarca dolarlık servetlere sahip patronlar servetleriyle kıyaslayınca tabiri yerindeyse bir kuruş...
- Bizler, Avcılar’dan genç işçi ve öğrencileriz. Kimimiz fabrikalarda saatlerce çalışıyor, kimimiz ise okul sıralarında dirsek çürütüyor. Hepimiz işçi çocuklarıyız ve bizi birleştiren, bir araya getiren ortak sorunlara sahibiz. Çünkü içinde...
- 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı ve biz emekçi kadınlar böylesine anlamlı bir güne hep birlikte hazırlanmak üzere yan yana geldik. Sınıfımızın birlik, dayanışma ve mücadele günü için UİD-DER’de birleştik. Hep birlikte coşkulandık, umutla dolduk. 1...
- Bir haykırış duyuldu derinden/ Sanırsın dağlar kalktı yerinden/ Mahalleden, fabrika köşelerinden/ Ayağa kalktı yürüyor işçi/ Yürüyor işçi, yürüyor işçi!
- Her işçinin hayalidir bir gün emekli olmak, hayatının kalan kısmında çalışmadan mutlu mesut yaşamak ve kendini güvende hissetmek… Bunun için sigortalı bir işte çalışmaya, SGK primlerimizin gerçek ücretimiz üzerinden ödenmesine dikkat ederiz. İşe ilk...
- Geçenlerde manava yolum düştü, eve bir iki parça şey alayım diye uğradım. Alışveriş bitti, tam para ödeme esnasında 17 yaşlarında bir genç gelerek kasadaki kişinin kulağına bir şeyler fısıldadı. O ise kafasını sallayarak “tamam tamam al” dedi. Genç...
- Ramazan bayramı boyunca, insanlar birbirlerine temenni mesajları attı. Sevdiklerine onların mutluluklarını içeren dilekler ilettiler. Sevdikleri kişilerin kötü günler görmemesini, her türlü beladan ve kazadan uzak olmasını, açlık ve yoksulluk...
- Merhaba arkadaşlar, işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Bu sömürü düzeni kapitalizm dünya işçi sınıfının hayatını alt üst edip zindana çeviriyor. Dolayısıyla her 1 Mayıs’ın biz emekçiler için ayrı bir...
- Siyasi iktidarın ve sermaye sınıfının saldırıları arttıkça işçi ve emekçilerin çalışma ve yaşam koşulları kötüleşiyor, iş cinayetleri sürüyor. Bu koşullarda düşük ücretlere, sendikal baskılara, ağırlaşan çalışma koşullarına karşı pek çok sektörde...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER temsilciliklerinde “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlikler gerçekleştirildi. 20-21 Nisanda...
- Son yıllarda mülteci, göçmen, sığınmacı ve yabancı sözlerini çok duyduk, duymaya da devam edeceğiz. Nedeni dünya üzerindeki 8 milyar insanın neredeyse 300 milyonunun, doğup büyüdükleri, yaşadıkları topraklardan kaçmak zorunda kalmalarıdır. Ve...