Buradasınız
Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
Ankara’dan genç bir iş güvenliği uzmanı

6 Şubat depremlerinin üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen deprem bölgelerinde barınma sorunu bile çözülmüş değil. Depremden sonra TOKİ, 18 ilde 674 bin 238 konut yapılmasını hedeflediğini açıklamıştı. Şimdiye kadar teslim edilen konut sayısı ise yalnızca 76 bin civarında. Daha enkaz altında kurtarılmayı bekleyen insanlarımız varken siyasi iktidar en kısa sürede rant düğmesine basmıştı. Çıkardıkları yasalarla, söyledikleriyle ve yaptıklarıyla depremzedelerin sorunlarını daha da derinleştirdiler. Örneğin Kasım ayında yeniden düzenledikleri rezerv alan yasasıyla evleri az hasarlı ya da sağlam olan emekçilerin de evlerine çökmenin peşindeler. Emekçilerin evlerini, zeytinliklerini ve seralarını içine alan alanları kamulaştırarak buralara TOKİ evleri yapıyorlar.
Üstelik depremzedeye parayla satılan TOKİ konutlarının depreme dayanıksız olduğu, malzemeden çalındığı ortaya çıktı. Hatay Samandağ’da inşaat işçilerinin paylaştığı videolarda kolonların bazılarının şimdiden kırıldığı, yeterli demir ve beton atılmadan baştan savma bir şekilde yaptırıldığı görülüyordu. TOKİ inşaatında çalışan işçiler bu duruma tepki gösterdikleri ve yapıya eksik malzeme koymak istemedikleri için işten atılmışlardı. İşçiler “burası deprem bölgesi, burada toplu konut değil, toplu mezar yaptırıyorlar” diyorlardı. Sözde denetim için orada bulunan müşavir firmaların da gerekli denetimleri yapmadıklarını ve rüşvet aldıklarını ifade eden işçiler, binaların daha yapım aşamasında bile yıkılma risklerinin yüksek olduğunu belirtiyorlardı. İşçilerden birisi durumu şöyle anlatıyordu: “Daha önceden kolonlarda 20 etriye (kolon ve kirişleri saran inşaat çeliği) vardı biz 40 etriyeye çıkardık. Biz işi sağlam yaptığımız, masraf çıkardığımız için bu insanlar çıkışımızı verdi. Bütün kolonlar boş, iki tane temel kaydı, iki kişi öldü. İşçilerin de parasını vermek istemiyorlar. Kimse bu konutlara girmesin. Bunlar insanları bir daha öldürecek.”
Depremden sonra kimi iktidar sözcüleri ekranlara çıkıp “yaşananlardan ders çıkarılacağını” söylemişlerdi. Siyasi iktidar ve sermaye bırakalım ders çıkarmayı yolsuzlukta, usulsüzlükte, ihmalde ve denetimsizlikte sınır tanımadan yoluna devam ediyor. Samandağ’daki TOKİ konutları örneği de gösteriyor ki onların umurunda olan milyonlarca emekçinin canı değildir. Nitekim görüntülerin ortaya çıkması ve gösterilen tepki sonrasında bile yapıdaki eksiklikler gerekli şekilde düzeltilmemiş, sadece sıvayla kapatılmıştır. Devletin kolluk güçleri ise ihmallerin daha fazla ayyuka çıkmaması için inşaat alanını çevirmiş ve basının içeri girmesine engel olmuştur.
Ben de inşaat sektöründe, şantiyelerde iş güvenliği uzmanlığı yapıyorum. Buna benzer denetimsizlik ve ihmallerin olduğu örneklerle sıkça karşılaşıyorum. Samandağ’da ortaya çıkan tablo yalnızca bir örnektir. Buradan yola çıkarak diğer pek çok inşaattaki ihmalleri, denetimsizlikleri tahmin etmek zor olmasa gerek. Sermaye için sağlam konut da denetim de iş güvenliği de birer maliyet, gereksiz kalemler olarak görülüyor. Emekçilere büyük yıkımlar yaşatan bu düzen yıkılmalıdır. Egemenlerin “ders çıkardık” demesine inanmayalım. 6 Şubatta yüz binden fazla insanı hayattan koparan depremlerden bizim çıkarmamız gereken ders bellidir. Biz işçi ve emekçiler örgütlenip bu rant düzenine karşı durmadığımız müddetçe sermaye ve iktidar el ele verip kârlarını büyütmek, kasalarını doldurmak için işçileri ölüme ve acıya mahkûm etmeye devam edecek. Bu yüzden birleşelim, sesimizi yükseltelim, bizi tekrar tekrar öldürmelerine izin vermeyelim!
- İşyerinde Gelen Ölümler
- Çocuk İşçilikle Mücadele İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinin Büyümesiyle Mümkün
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- İkinci Yılında Depremin Anlattıkları
- 6 Şubatta Emekçiler Haykırdı: “Unutmak Yok, Affetmek Yok, Helalleşmek Yok!”
- 6 Şubat Depremlerinin 2. Yılı: Felaketlerin Hesabını Örgütlü İşçiler Soracak!
- 6 Şubat Depremlerinde Yaşamını Yitirenler İstanbul’da Anıldı
- 1999’dan Bugüne Önlem Yok, Adalet Yok!
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Patronlara Yeni Teşvikler, Emekçilere Derinleşen Yıkım
- Felaketlerden Dayanışmayla Kurtuluruz
- Avcılar’da 6 Şubat Depremleri Anması
- Beşiktaş’ta 6 Şubat Anması: Unutmadık!
- Depremin Yıldönümünde Yükselen Sesler: Unutmak, Affetmek Yok!
- Hesap Sormazsak Aynı Acıları Yaşamaya Mahkûmuz!
- 6 Şubat 2023’ün Ardından
- 6 Şubat Depremlerinin Birinci Yılı: Asrın Kötülüğünü Unutma, Unutturma!
- Japonya’da Depremler Can Aldı
- 17 Ağustostan 6 Şubata: Bu Sesi Duyan Yok!
- Depremi Yaşadık, Cehennemi Yaşıyoruz!
- Samandağ Halkı: “Deprem Öldürmedi Asbestle Öldürecekler!”
- “Devlet Baba” Kime Hizmet Ediyor?
- Kader Değil Felaket!
Son Eklenenler
- DİSK/Sosyal-İş Sendikası 8 Ağustosta Kadıköy Süreyya Operası önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasında mağaza ve market çalışanlarının sorunlarını ve taleplerini dile getirdi. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Edremit Şubeler...
- İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, Temmuz ayında en az 204 işçinin çalışırken hayatını kaybettiğini açıkladı. Yılın ilk 7 ayında yaşamını iş cinayetlerinde yitiren işçi sayısı en az 1165 oldu. Temmuzda 7’si orman işçisi, 5’i AKUT gönüllüsü...
- Tez-Koop-İş Sendikası Ankara 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde kamu işçileri 7 Ağustosta greve çıktı. ODTÜ C heykeli önünde toplanan işçiler alkış ve sloganlarla Rektörlük binasına yürüdü. İşçiler Rektörlük binasına “...
- 8 yaşımda İzmir’e gelmiş ve uzun yıllar ablamların yanında kalmıştım. Öyle ki bana verdiği emek anneminkinden fazladır. Ta ki 17 yaşıma kadar... Sınıf mücadelesiyle tanıştığımda, bunu ablam ve eşinden uzun süre sakladım. Öğrendiklerinde beni evden...
- Dersim’de bulunan Peri Tekstil’de mobbing ve hakarete tepki gösterdikleri için işten atılan BİRTEK-SEN üyesi 17 işçi kurdukları direniş çadırında mücadeleye devam ediyor. Öz İplik-İş Sendikası Bursa’da örgütlenme faaliyeti yürüttüğü Elyaf Tekstil’de...
- Geçtiğimiz günlerde Eskişehir’deki orman yangınını söndürme çalışmaları sırasında 10 insanımızın hayatını kaybettiğini derin bir üzüntüyle öğrendik. Bu acı haberle birlikte içimizdeki öfke daha da büyüdü. Çünkü her yıl giderek artan ölçekte büyük...
- İstanbul’un bir mahallesinde kenara konulmuş bir bavul ve bavulun içinde katledilmiş genç bir kadın. İnsan olarak böyle olayları duyduğumuzda kanımızın donduğunu hissederiz. O an Ayşe’nin annesi gelir aklımıza, kardeşleri gelir. Tarifi olmayan bu...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KESK, 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerine dair Haziran ayında başlattığı eylemlerine devam ediyor. KESK’e bağlı sendikalar 18 Haziran-4 Temmuz tarihleri arasında...
- Camilerde en çok duyduğumuz sözlerden biri “faiz haramdır.” Urfa’da, hayatını borç-faiz kıskacında sürdüren biri, bir cuma hutbesi sırasında dayanamadı, minbere çıktı ve şöyle seslendi: “Hoca, faizin haram olduğunu söylüyorsun da, gerçeği niye...
- İkinci Dünya Savaşının sonuna gelinmiş, Mihver devletlerin içinde yer alan Almanya ve İtalya savaşı kaybetmiş, Almanya ordusu koşulsuz teslim olmuştu. Avrupa’da savaş sona ermiş, savaşın galipleri SSCB, Amerika, İngiltere ve Fransa olmuştu. Savaş,...
- Türkiye’de ekonomik sorunlar büyüdükçe işçi eylemleri ve grevleri artıyor. Sadece yerli sermayeli fabrikalarda değil, yabancı sermayeli fabrikalarda da işçiler düşük ücret dayatmasına karşı sendikalaşma mücadele si veriyor ya da greve çıkıyorlar....
- Sınıf temelinde örgütlü mücadeleyle tanıştıktan sonra değişim geçirmemek mümkün değildir. Çevremizdekiler -aileniz, akrabalarınız, arkadaşlarınız- önceki ve sonraki halimizi bilir.
- Hasan, işyerinde kartını okutup paydos ederken “bugünü de bitirdik” diye seviniyordu. Koşar adımlarla kendini işyerinden dışarı attı.