Buradasınız
Toplum ve İnsanlığın Çalışkan Evlatları

Bugün etrafına bakıp “yahu şu topluma bak ne halde, kimse sesini çıkarmıyor, bunlar için mi mücadele edeceğim?” diyenler var. Yüzeyde gördüğüne bakıp değişimin imkânsız olduğunu, dolayısıyla sorumluluk almanın, değişim için mücadele etmenin gereksiz olduğunu düşünenler var. Oysa toplum her ne kadar bireylerden oluşsa da toplumun hareketini ve değişimini belirleyen şey tek tek bireyler değildir. Toplum bir organizmadır, tıpkı insan gibi. İnsan nasıl hücrelerden oluşuyorsa ama baktığımızda basit bir hücreler toplamı değil karmaşık bir organizma görüyorsak, toplum da bireylerden oluşur ama tek tek bireylerin davranışlarının ötesinde bir hareketi, devinimi olan bir organizmadır.
Bir toplumu belirleyen şey o toplumdaki üretim ilişkileridir. Bugünkü toplumda milyarlarca insanın emek gücünden başka satacak bir şeyi yok. Fabrikalar, makineler, teknoloji ve hatta bilim bir avuç sermaye sahibinin elinde. “Mülkiyet hakkı” gerekçesiyle insanlığın gelişimi için değil, bir avuç kapitalistin daha da zenginleşmesi için kullanılıyor. Kapitalist sistem, üretim araçlarının kapitalistlerin özel mülkiyetinde olduğu ama en basit bir ürünün bile yüzlerce işçinin emeğiyle üretilerek üretimin toplumsallaştığı bir sistemdir. Üretim toplumsallaştığı halde üretim araçlarına vurulan bu özel mülkiyet zinciri, toplumun genelini refaha kavuşturacak gelişimin önündeki en büyük engeldir ve çözülmeye yazgılı bir çelişkidir. Küçük bir azınlık akla hayale sığmayacak bir zenginliğe sahip olurken, milyarlarca insanın giderek daha büyük bir sefalete düştüğü bir toplumsal sistemdir kapitalizm. Adeta topluma giydirilmiş deli gömleğidir. Bu çelişkiler giderek büyüyor ve toplumun içinde haklı bir öfke birikimine ve değişim isteğine yol açıyor. Yani biz farkında olalım ya da olmayalım değişim kaçınılmazdır.
Tıpkı değişim gibi toplumda değişimin farkında olan ve insanlığın kurtuluşu için çabalayan insanların varlığı da kaçınılmazdır. Sınıflı toplumlar tarihi boyunca gelip geçen toplumlara bakalım; köleci, Asyatik, feodal toplumların içinde başkaldıranlar, haksızlığa isyan edenler, insanlık için doğruları savunanlar hep oldu. Onlar mevcut düzenin kalıcı olmadığını, böyle sürüp gitmeyeceğini biliyorlardı. Kimisi asla değişmeyeceği söylenen düşüncelere (dogmalara) karşı savaştı, hayatı pahasına dünyanın evrenin merkezi olmadığını, döndüğünü söyledi. Kimisi “güneş ülkesi”ni kurmak için köleliğe karşı ayaklandı. Kapitalist toplumun 300 yıllık tarihinde de düşünen, sorgulayan, sömürüye baş kaldıranlar hep oldu ve olacak.
Mesela işçi sınıfının büyük önderi Karl Marx, kapitalizmi çözümleyerek sermayenin birikmiş emek olduğunu ve işçilerin nasıl sömürüldüğünü ortaya koyarak işçilere kurtuluşun yolunu gösterdi; işçi sınıfına ve insanlığa en büyük hizmeti verdi. Marx ve arkadaşları kapitalist sömürücülere savaş açtıklarında bir avuçtular. İşçi sınıfı kapitalizmi alaşağı edecek bir örgütlülüğe sahip değildi ama onlar bu örgütlülüğü yaratmak için büyük bir mücadele verdiler. Rusya’da milyonlarca emekçi 1917’de Çarlığın zulmü altında nefessiz bırakılırken, yine bir avuç Bolşevik “bu böyle gitmez” diyerek işçi sınıfının saflarında örgütlenme mücadelesi verdi. Onlar Marx ve arkadaşlarının mirasını takip ettiler. Birinci Dünya Savaşı başladığında egemenlerin topluma enjekte ettiği milliyetçilik zehrine savaş açtılar, milliyetçilikle zehirlenen emekçileri kurtarmak için canla başla çalıştılar. Ve sonunda işçi sınıfına yol göstererek iktidarı almasını ve savaşa son verilmesini sağladılar.
Çünkü onlar toplumun ruh halini anladılar, sabrettiler, azmettiler. Toplumsal değişimin kaçınılmaz olduğunu bildiler. Bu değişimi mayalamak, hızlandırmak için çabaladılar ve başardılar. Yüzeyde gördüklerine ya da etraflarında korkan, sinen, “sesini çıkarma” diyen insanların varlığına bakıp “bunlardan bir şey olmaz” deselerdi, sonuç böyle olur muydu? Onlar insanlığın çalışkan evlatlarıydılar. İnsanlığın en güzel değerlerini, geleceğini, umudunu temsil eden çalışkan evlatları…
Tarihin hiçbir döneminde toplumdaki tüm bireylerin aynı bilinç düzeyinde olduğu, aynı şekilde değişim arzusunu taşıdığı, aynı anda ayağa kalkarak devrime katıldığı görülmemiştir. Toplumun içinden hep öncüler çıkmış, onlar yolu açmış, geri kalanlar onların peşinden gelmiştir. Bu, 1789 Fransız Devriminde de 1917 Rus Devriminde de böyle olmuştur. Tarihin her döneminde insanlığın çalışkan evlatları öne çıkmış, onların varlığı büyük toplumsal değişimlere yön vermiştir. Bu geçmişte ne kadar böyle ise bugün de böyledir. Önemli olan insanlığın çalışkan evlatları, değişimin özneleri olmaktan geri durmamaktır.
- Sadeleştirince Açığa Çıkanlar…
- Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz!
- 1 Mayıs: Gün Gelir Zorbalar Kalmaz Gider!
- İşçi Dayanışması 204. Sayı Çıktı!
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- İşçi Dayanışması 203. Sayı Çıktı!
- Uyanmak İçin Sabırsızlanacağımız Günler İçin
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Sendikalaşmak Türkiye’de Neden Zor?
- “Aile Yılı” İlan Edenler Neyin Peşinde?
- Katliamların Sorumlusu Kim?
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- Uçurumun Kenarından Özgürlüğün Dünyasına
- Fitre Asgari Ücretliye, Emekliye Veriliyorsa…
- Fiyonklu Kazıklar Çoğalırken
- Doğru Tarafta, Bizim Safta Olabilmek…
- Arenalardan TikTok’a Uyuşturma Araçları
- Özlemini Çektiğimiz Güzel Günler İçin Birleşelim!
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- Hak Verilmez, Alınır!
- Hüsrevlerin Değil Ferhatların Destanıdır Hatırlanan
- Büyük Resmi Görelim, Birliğimizi Örelim!
- Patronlar Çok Para Kazanırken…
- Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!
- Onlar “Kazanalım” Dedikçe Biz Kaybediyoruz
- Asgari Ücret Nasıl Yükseltilir?
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Umudumuzu ve Direncimizi Güçlendirelim, Mücadelemizi Büyütelim!
- Zeytinyağı, Margarin, Süt Tozu
- Toplumsal Sorunların Bireysel Çözümü Mümkün mü?
- Her Şeyi Paraya Bağlayanlar Kim?
- Devlet Bütçesi Kimin Bütçesi?
Son Eklenenler
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....