Buradasınız
Toplumu Zıvanadan Çıkarttılar
Kocaeli’den bir metal işçisi
Her gün yeni bir vahşet, felaket, savaş haberi alıyoruz. Çünkü içinde yaşadığımız ekonomik ve toplumsal düzen vahşet, felaket, savaş üretiyor. Her gün bir önceki güne göre daha kötü bir dünya ve yaşama açıyoruz gözlerimizi. Beraber çalıştığım bir işçi arkadaşım, “beni zıvanadan çıkarttılar” diye tarif etti bu duruma isyanını. O kadar haklıydı ki sözleri, bende bu deyime karşı bir ilgi uyandırdı. Bu deyim çok sinirlenmek, öfkelenmek, aklını yitirmek, denetlenemez duruma gelmek anlamına geliyor. Zıvana birçok işte malzemeleri birbirine bağlamak, ayrılmamasını sağlamak için kullanılan bir yöntem. Bu yöntemler arasında en çok ilgimi çeken ise taş evlerde kullanılan biçimi oldu. Taş evlerin dayanma süreleri diğer evlere göre çok daha uzun oluyor. Bunu sağlayan özelliklerden biri zıvana kullanılıyor olması. Bu zıvanalar belli aralıklarla taşların arasına konuluyor ve onların hem bir arada durmasını sağlıyor, hem de arada taşlardan biri kırılır ya da bozulursa zıvananın oradan boşaltılıp kırılan taşın çıkartılmasını, yerine sağlam olan yenisinin koyulabilmesini sağlıyor. Yapı bu sayede yenilenerek daha uzun süre ayakta durabiliyor.
Bu yöntemi duyduğumda ilk aklıma gelen 12 Eylül 1980’de yapılan askeri faşist darbe oldu. Bu darbeyle patronlar sınıfının ilk yaptığı şey işçi sınıfının örgütlü güçlerini ortadan kaldırmak oldu ve bunun için devletin bütün gücünü, her türlü baskı aracını kullandılar. Darbe öncesinde örgütlü güçler zıvana gibi işçileri bir arada tutmaya yarıyordu ve aynı taş evler gibi sağlam, kendini yenileyen bir işçi sınıfını ortaya çıkartıyordu. İşte patronlar sınıfının korkusu da kendi düzenlerini yıkacak bu yapılardı. Faşist darbe toplumsal hayat içindeki zıvanaları yani işçi sınıfının örgütlerini yok etti. Taş evlerdeki zıvanalar çıkartılınca nasıl yapı yıkılıp taşlar dağılırsa işçiler de örgütsüz kalınca dağıldı. Örgütsüz kalan işçi sınıfının elinden hakları bir bir alınmaya başlandı. Bugünün işçilerini zıvanadan çıkartan bugünkü şartlar böyle oluşturuldu. Sermayenin ve iktidarın işçi ve emekçileri nefessiz bırakan saldırıları karşısında yeterli düzeyde tepki verilememesi bu nedenle mümkün oldu. İşçi sınıfının, toplumun umudu olan mücadelesi ve dayanışması soldu. Toplum biriken sorunlar ve çaresizlik algısı nedeniyle gerçekten zıvanadan çıktı.
Nâzım Hikmet, Yapıcılar şiirinde bir yapı inşa etmenin zorluklarını, tüm zorluklara rağmen yapının yükselmeye devam ettiğini anlatıyor. Darbe öncesi, darbe dönemi ve sonrasından çıkartılan derslerle kurulan UİD-DER, işçileri bir arada durmaya ve taş evler gibi sağlam olmaya çağırıyor. Kan ter içinde de olsa yapıyı, işçi sınıfının örgütlülüğünü yükseltmeye, sağlamlaştırmaya devam edelim diyor. Bizlere düşen görev yeni zıvanalar ve taşlar koyarak bu yapıyı daha da güçlendirip büyütmek. Ancak o zaman kapitalist sistemin zıvanadan çıkarttığı bu dünyayı yaşanılası, güzel bir dünyaya dönüştürebiliriz.
Hangisi Daha Zor?
- Hak Gasplarına İşçilerin Yanıtı Grev ve Direnişler!
- “Şehrin En Güzel Yerindeki Mezar”
- Sendika Düşmanlığına ve Ücret Gaspına Karşı İşçi Eylemleri
- Toplumu Zıvanadan Çıkarttılar
- Ne Kadar Örgütlüysek O Kadar Nefes Alırız
- Bursa’da Gelirde ve Vergide Adalet Eylemi
- Belediye İşçileri ve Sağlık Emekçileri Ücret Gasplarına Karşı Eylemler Yapıyor
- Sesimizi Duyurmak İçin Grevdeyiz
- Bunlar Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- Filistin Sendikalarından Eylem Çağrısı
- Taksim’de İsrail’in Saldırıları Protesto Edildi
- Direnişçi İşçilerle Omuz Omuza!
- İktidar ve Sermaye Sahipleri Doymak Bilmiyor
- Ankara Gar Katliamının 9. Yılında Barış Karanfilleri Anıldı
- 10 Ekim Katliamında Hayatını Kaybedenler Ankara’da Anıldı
- Sınıf Dayanışmasıyla Daha Güçlü Hissediyoruz
- Fernas İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Elba Bant Grevine Dayanışma Ziyareti
- KESK: “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz!”
- UİD-DER’in Lübnan Sendikalar Birliğinin Dayanışma Çağrısına Yanıtı
Son Eklenenler
- Ücretlerini arttırmak, sendikalaşmak, ücret gaspına dur demek için çeşitli sektörlerden işçiler grev ve direnişlerini sürdürürken her geçen gün bunlara yenileri ekleniyor. Kartal Belediyesi işçileri Toplu İş Sözleşmesi (TİS) masasında anlaşma...
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!Dünyanın dört bir yanında farklı sektörlerden on binlerce işçi ve emekçi artan yoksullaşmaya, hak gasplarına ve emperyalist savaşlara karşı mücadeleyi büyütmeye devam ediyor. Baskı ve tehditlere boyun eğmeyen işçiler, grevlerle, kitlesel eylemlerle...
- İşçi Dayanışması’nda her vesileyle vurguladığımız gibi kapitalizmde iki temel sınıf var. Yaşam biçimi, düşünme tarzı, çıkarları, hayattan beklentileri farklı olan iki sınıf: İşçi sınıfı ve sermaye sınıfı. Bu nedenle her kavram hangi sınıftan...
- 28 Ekim 2014’te Ermenek’te 18 madenci katledildi. Ermenek katliamı, ekmek kavgası uğruna yerin yüzlerce metre altına inen sarı baretlilerin yaşamdan koparıldığı ne ilk katliamdı ne de son olacaktı. Aynı yıl 13 Mayısta Türkiye tarihinin en büyük...
- Son günlerde de Polonez işçisi kadınların direnişlerini hayranlıkla ve umutla takip ediyorum. Uzun zamandır “grevlerde kadınlar nasıl tepki veriyor” diye kadın ağırlıklı grevleri dikkatle izliyorum. Sizlere de bu merakımdan dolayı karşıma tesadüfen...
- Bu sistemde kâğıt üzerinde herkesin özgür olduğu söylenir, herkesin eşit özgürlükleri varmış gibi sunulur. Ancak gerçeklik başkadır. Gerçeği algılamak için uyanık ve sınıf bilinçli olmak, “hangi sınıfın özgürlüğü?”, “ne çeşit bir özgürlük?” gibi...
- Adana’da SASA-PTA Üretim Tesisi Şantiyesinde çalışan işçilerin Yapı Yol-İş Sendikasıyla birlikte ücret gaspına karşı başlattıkları direniş kazanımla sonuçlandı. Karşıyaka Belediyesi Kent AŞ işçileri, belediye önünde eylem yaparak ücretlerinin...
- Her gün yeni bir vahşet, felaket, savaş haberi alıyoruz. Çünkü içinde yaşadığımız ekonomik ve toplumsal düzen vahşet, felaket, savaş üretiyor. Her gün bir önceki güne göre daha kötü bir dünya ve yaşama açıyoruz gözlerimizi. Beraber çalıştığım bir...
- Çoğu işçi kardeşimiz birlikte hareket etmenin, hak mücadelesi vermenin zor olduğuna inanıyor. Gerçekten de hak mücadelesinde kolay bir yol yok. Peki ama kölelik koşullarında çalışmak, sefalete boyun eğmek kolay mı? Bireysel çabalarla hayat...
- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) üyesi sağlık emekçileri 24 Ekimde pek çok ilde basın açıklamaları gerçekleştirerek devletin sağlık politikalarını, sağlık emekçilerinin maruz kaldığı sömürüyü ve tüm bunların bir sonucu olan bebek...
- Çalışma koşularımızın kötülüğünden, ücretlerimizin düşük olmasından ve genel sorunlarımızdan bahsederken “peki, bu durumda ne yapmalıyız” diye sorduğumuzda arkadaşlarımız kimi zaman “bu işyerinden bir şey olmaz” diyor.
- Yaşamlarımız ne pahasına çalınıyor? Ne pahasına aldığımız nefes bile çok görülüyor? Sermaye sınıfı rekor kârlar elde etsin, üretim maliyetleri düşsün, eğitim-sağlık gibi kamusal hizmetler birer kâr kapısına dönüşsün diye… Onlar hiç doymayan bir...
- Genelde bir grev ya da direniş ziyaretine gittiğimizde işçi arkadaşlardan şu sözleri duyarız: “Greve çıktım gözüm açıldı, hayata farklı bakmaya başladım.” Peki işçi arkadaşlar neden böyle söylemeye başlarlar? İşçiler patronların karşısında dik bir...