Buradasınız
“Tost Günü” ya da “Birlik ve Mücadele Günü”
Ankara’dan sağlık işçisi bir kadın
Hastanenin yakınındaki bir kafede çalışan garson abiyle her günkü gibi sabah çay içerken sohbet ediyorduk. Tabi ki konu hayat pahalılığına, geçim sıkıntısına geldi. İki küçük çocuğu var, biri ikinci sınıfa gidiyor. Çocuğun okulundan ve beslenme masraflarından konuştuk. Abi dedi ki “Bir de tost günü diye bir şey koymuşlar. Çocuklar sınıf sınıf, belli günler kantinden tost yiyorlar. Kantinde de tost 30 lira.” Şaşırdım, ne yaptıklarını sordum. “Valla bizim böyle imkânımız yok, o yüzden ben de öğretmenle konuştum, kafede tost yapıp gönderiyorum o günler” dedi.
Ona bunun bizim gibi yaşayan bütün emekçi aileler için bir sorun olduğunu hatırlattım. “Acaba onlar neler yapıyorlar, nasıl çözümler bulmuşlar?” diye sordum. Bu konuda fikri olmadığını, tabi ki herkesin zorlandığını ama aslında çok da konuşmadıklarını söyledi. Ben de bunun üzerine kampanyamızdan bahsettim. Taleplerimizi anlattım. Taleplerimiz etrafında bir araya gelmenin öneminden bahsettim. Duyduğum ve okuduğum, çeşitli okullarda beslenme sorunu ya da kantinlerin pahalılığı için yapılan şeyleri örnek verdim. Sorunlarımıza kalıcı çözümler bulmak için birlik olmamız gerektiğini, çocuklarımızın beslenmesi gibi sorunların ancak böyle çözülebileceğini söyledim. “Mesela sen kendi sorununu bu şekilde çözmüşsün. Ama diğerlerinden habersizsin. Üstelik çocuğunun bu durumdan utandığını söylüyorsun. Bunun yerine sen ve eşin diğer ailelerle de konuşsanız olmaz mı? Mutlaka herkesin tepkisi vardır buna. Tepkinizi hep birlikte dile getirseniz bu tost gününü değiştirmezler mi” diye sordum. “Bilmiyorum ki, hiç denemedik” dedi. Eşiyle de bu konuyu konuşması ve diğer velilere de anlatmaları üzerine anlaştık.
Birkaç gün sonra yine aynı kafeye gittiğimde abi yanıma geldi. “Bizim hanım okuldakilerle konuşmuş, gerçekten onlar da çok şikâyetçi. Hemen hemen herkes tamam demiş öğretmenle konuşmaya” dedi. Ailelerin zor durumunu görünce, bir de hep birlikte konuştukları için öğretmen de “o zaman herkes evinde yapsın ya da tost makinesi olmayan varsa ekmek arası yapsın, sınıfta yesinler” demiş.
Bu sayede o sınıf için aile bütçesini zorlayan bu durum ortadan kalkmış oldu. Kampanyamız üzerine abiyle sohbet etmemiz, UİD-DER’de duyduğum, sitemizde okuduğum çeşitli örnekleri vermem abinin harekete geçmesinde çok etkili oldu. Önceden ailelerle birlikte bir şey yapmak aklına gelmemişti, sadece şikâyet ediyordu. Çünkü herkes yoksulluğundan utanıyor ya da öğretmenle konuşmaktan çekiniyordu. Oysaki yoksul olmak, çocuklarımızın beslenme çantasına doğru düzgün bir şey koyamamak bizim utanmamız gereken bir durum değil. Bizi bu yoksulluğa mahkûm edenlerin suçudur bu. Biz büyüyen yoksulluğa karşı bir araya gelmeli, bu gidişata dur demenin yollarını aramalıyız. “Tost günü”nü kabul etmeyip “birlik ve mücadele günü” başlatmalıyız. Kampanyamızın şiarı ne güzel diyor: “Şimdi Birlik ve Mücadele Zamanı!” Her yerde birliğimizi büyütmeliyiz, böylece değişimin önünü açabiliriz.
- Kuru Ekmek
- Yoksulluğundan Utanmak!
- Avukatlar Anlatıyor: Yasalar Yetmez, İşçi Sınıfını Örgütlülük Kurtarır
- Çocuklarımız İçin
- 3 İşçi Kadın, 3 Hayat, 3 Talep!
- Bu Düzen Değişmeli!
- Bir Yanımız Uzay Çağı Bir Yanımız Yoksulluk
- Emekçi Kadınlar: Mahalleyi UİD-DER’e, UİD-DER’i Mahallemize Taşıyoruz!
- Market Raflarından Sınıf Siyasetine
- Emekliyiz, Adana Arçelik İşçileriyle Dayanışma İçindeyiz
- Yüksek Kiralar, UİD-DER’in Kampanyası ve İşçi Dayanışması
- Çocuklar Bayılmasın Diye Kampanyamıza Sahip Çıkalım!
- UİD-DER’in Kampanyasının Eyüp’ten Yansımaları
- Yapılan Zamlar Geri Alınsın!
- Annelerimizin Ücretlerinin Yükseltilmesini, Çalışma Saatlerinin Kısaltılmasını İstiyoruz!
- Pazara mı Gitsek Ucuz Olur Markete mi?
- Israr Ettik ve Kazandık
- “Tost Günü” ya da “Birlik ve Mücadele Günü”
- Asgari Ücret: Kim Haklı, Meşru Olan Ne?
- Okul Öncesi Eğitimde Ücretsiz Yemek Hakkı Kazanıldı
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın sahte enflasyon verilerine dayanarak 2025 yılı için kamu emekçilerine yaptığı yüzde 11,54 oranındaki zam, kamu emekçileri tarafından ülke genelinde protesto edildi. 13 Ocakta iş durduran KESK, Birleşik Kamu-İş, Hür-Sen, ASİM-Sen...
- Aylardır uzmanların, siyasetçilerin, patronların hatta uluslararası finans kuruluşlarının yaptığı tartışma, analiz ve hesaplamaların sonunda 2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Bu açıklamayı, Türkiye İşveren Sendikaları...
- Günümüzde fabrikalarda, işyerlerinde “kolay yoldan para kazanma” hayaliyle şans ve bahis oyunları oynamak gitgide yaygınlaştı. Teknolojiyle birlikte kumarhane herkesin cebine girdi. Her molada, her köşede tüm başlar cep telefonlarına eğiliyor,...
- Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik’te 19 Aralıkta başlayan grev 10 Ocakta anlaşmayla sonuçlandı. DİSK/Emekli-Sen 11 Ocakta Türkiye genelinde İzmir’den Trabzon’a, İstanbul’dan Denizli’ye pek çok ilde “TÜİK Verileri Kirli ve Yalan; Açlık,...
- Aralık ayında Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu Hitachi Energy, GE Grid Solutions, Schneider Elekrik, Arıtaş Kriyojenik ve Green Transfo fabrikalarında peşi sıra grevler başladı. Çok geçmeden de sermaye sınıfının tatlı kârlarını düşünen...
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...