Buradasınız
Yas Tutmuyoruz, Mücadele Ediyoruz!
Gebze’den genç bir metal işçisi

Geçtiğimiz günlerde Eskişehir’deki orman yangınını söndürme çalışmaları sırasında 10 insanımızın hayatını kaybettiğini derin bir üzüntüyle öğrendik. Bu acı haberle birlikte içimizdeki öfke daha da büyüdü. Çünkü her yıl giderek artan ölçekte büyük kayıplar yaşamamıza rağmen, hiçbir somut, ciddi önlem alınmıyor. Bu umursamazlık, göz göre göre daha büyük felaketlerin önünü açıyor.
Örneğin, 2021’de Türkiye tarihinin en büyük orman yangını yaşandı. Bu yangında yaklaşık 200.000 futbol sahası büyüklüğünde ormanlık alan yanıp kül oldu. Buna rağmen, yangınlara karşı etkili önlemler almak bir yana, Orman Genel Müdürlüğü’ne ayrılan bütçe 2019’da yüzde 4,5 iken 2025’te yüzde 3,3’e düşürüldü. Bu da daha büyük yangınlara ve daha fazla can kaybına davetiye çıkardı. Durum böyleyken, ikiyüzlü bakanlar ve egemenler, hiç utanmadan 11 insanımızı kaybettiğimiz bu iş cinayetini sanki doğanın suçuymuş gibi göstermeye çalışıyorlar. Canları pahasına yangını söndürmeye çalışırken hayatını kaybeden emekçilerin ölümlerini, sadece “rüzgârın yön değiştirmesi” gibi basitleştirici açıklamalarla geçiştiriyorlar. Güvenlik önlemleri alınmadan, eğitimsiz ve donanımsız bir şekilde yangının ortasına sürülen emekçileri “kahraman” ilan ederek, bizleri bu kahramanlık karşısında sessiz bir yas haline sokmaya çalışıyorlar.
Alevlerle mücadele ederken hayatını kaybeden işçilerden biri olan, evli ve iki çocuk babası Eyüp Dereli, arkadaşlarına attığı bir mesajda geçim sıkıntısını dile getirerek “Bu ay maaşımızı zamlı olarak alabilecek miyiz?” diye sormuş. Elbette ki Eyüp Dereli, canı pahasına ailesini geçindirmeye çalışan bir baba olarak, eşi ve çocukları için gerçek bir kahramandı. Eyüp Dereli gibi binlerce orman işçisi özellikle yangın dönemlerinde gece gündüz demeden, çoğu zaman 24 saate varan mesailerle çalışıyorlar. Ona rağmen yine de sosyal haklardan yoksun bırakılıyor, yoksulluk sınırının altında aldıkları bir maaşla geçinmek zorunda kalıyorlar. Orman işçilerinin bu sorunlarına kulak tıkayan, yangının ortasına donanımsız gönderen egemenler ise şimdi utanmadan “kahramanlık” nutukları atarak kendi sorumluluklarını örtbas etmeye çalışıyorlar.
Bizler işçi sınıfı olarak nerede, hangi işkolunda çalışırsak çalışalım; siyasi iktidarın vurdumduymazlığı, sermaye yanlısı politikaları ve ihmalkârlığı yüzünden sürekli benzer acılar yaşıyor, hayattan koparılıyoruz. Şüphesiz bugün örgütlenip hesap soramadığımız için rüzgâr onlardan yana esiyor ve ormanlarda işçi abilerimiz, kardeşlerimizle birlikte bizim de yüreğimiz yanıyor. Ancak elbet birleşip bu acıların hesabını soracağımız günler de gelecektir. İşte o gün, rüzgâr bizden yana estiğinde, bir fırtına olup her gün yeni bir felaket üreten bu düzeni yerle bir edeceğiz!
- Yas Tutmuyoruz, Mücadele Ediyoruz!
- Bu Bataklıktan Birlikte Çıkmalıyız!
- KESK Taleplerini Duyurmak İçin Alternatif TİS Masası Kurdu
- “Faizi Kim Uyguluyor, Bunu da Desene!”
- Hiroşima’dan Gazze’ye Umut İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinde
- Kamu İşçilerine Sefalet Protokolü
- Kamu İşçilerine Grev Yasağı ve Sefalet Dayatması
- BİRTEK-SEN Tekstil Raporunu Yayımladı
- Doğanın Değil Doların Yeşilini Sevenlerin Yasası
- Bomb Love, Savaş ve Çocuklarımız…
- 102 Günde 132 Kadın Öldürüldü Duydunuz mu?
- Emekliye Yeni Operasyon
- Karpuzun Bozduğu Ekonomik Denge!
- Yine Yangın, Yine Katliam!
- Kemal Türkler, Katledilişinin 45. Yılında Mezarı Başında Anıldı
- “Süper Talan Yasası”na Karşı Mücadele Sürüyor
- İzmir Belediye İşçileri İşlerini Geri İstiyor
- UİD-DER’in İran İşçi Sendikalarına ve İşçi Sınıfına Dayanışma Mesajı
- İşçiyiz, Filistin Halkına Yapılan Zulmü Kabul Etmiyoruz!
- Talan Yasasına Karşı Köylülerin Mücadelesi Sürüyor
Son Eklenenler
- Dersim’de bulunan Peri Tekstil’de mobbing ve hakarete tepki gösterdikleri için işten atılan BİRTEK-SEN üyesi 17 işçi kurdukları direniş çadırında mücadeleye devam ediyor. Öz İplik-İş Sendikası Bursa’da örgütlenme faaliyeti yürüttüğü Elyaf Tekstil’de...
- Geçtiğimiz günlerde Eskişehir’deki orman yangınını söndürme çalışmaları sırasında 10 insanımızın hayatını kaybettiğini derin bir üzüntüyle öğrendik. Bu acı haberle birlikte içimizdeki öfke daha da büyüdü. Çünkü her yıl giderek artan ölçekte büyük...
- İstanbul’un bir mahallesinde kenara konulmuş bir bavul ve bavulun içinde katledilmiş genç bir kadın. İnsan olarak böyle olayları duyduğumuzda kanımızın donduğunu hissederiz. O an Ayşe’nin annesi gelir aklımıza, kardeşleri gelir. Tarifi olmayan bu...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KESK, 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerine dair Haziran ayında başlattığı eylemlerine devam ediyor. KESK’e bağlı sendikalar 18 Haziran-4 Temmuz tarihleri arasında...
- Camilerde en çok duyduğumuz sözlerden biri “faiz haramdır.” Urfa’da, hayatını borç-faiz kıskacında sürdüren biri, bir cuma hutbesi sırasında dayanamadı, minbere çıktı ve şöyle seslendi: “Hoca, faizin haram olduğunu söylüyorsun da, gerçeği niye...
- İkinci Dünya Savaşının sonuna gelinmiş, Mihver devletlerin içinde yer alan Almanya ve İtalya savaşı kaybetmiş, Almanya ordusu koşulsuz teslim olmuştu. Avrupa’da savaş sona ermiş, savaşın galipleri SSCB, Amerika, İngiltere ve Fransa olmuştu. Savaş,...
- Türkiye’de ekonomik sorunlar büyüdükçe işçi eylemleri ve grevleri artıyor. Sadece yerli sermayeli fabrikalarda değil, yabancı sermayeli fabrikalarda da işçiler düşük ücret dayatmasına karşı sendikalaşma mücadele si veriyor ya da greve çıkıyorlar....
- Sınıf temelinde örgütlü mücadeleyle tanıştıktan sonra değişim geçirmemek mümkün değildir. Çevremizdekiler -aileniz, akrabalarınız, arkadaşlarınız- önceki ve sonraki halimizi bilir.
- Hasan, işyerinde kartını okutup paydos ederken “bugünü de bitirdik” diye seviniyordu. Koşar adımlarla kendini işyerinden dışarı attı.
- 600 bin kamu işçisini kapsayan Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci iktidar, TÜHİS, Türk-İş ve Hak-İş’in işçilerin taleplerini görmezden gelerek attığı imzayla sonuçlandı.
- İşçi Dayanışması’nın 206. sayısında “Kurt Ağladı, Biz de İnandık” başlığıyla bir yazı yayınlandı. Yazıda patronun kendini işçilere mağdur gibi gösterip işçileri nasıl kandırdığından bahsediliyordu.
- Bir gece komşumuzun evinden alevler yükseldiğini görsek ne yaparız? İlk anda aklımıza gelen ne olur? Balkona astığımız çamaşırların is kokup lekeleneceği mi? İçeriye duman dolmasın diye pencereleri kapatmamız gerektiği mi?
- Son günlerde bazı işyerlerinde, patronların yüksek ücretler nedeniyle işçi çıkarmak zorunda kaldıklarını söylediklerini duyuyoruz. Bazı arkadaşlarımız da buna inanmakta, hatta “maaşları çok yükseldi, o yüzden işçi çıkardılar” gibi cümleler kurmakta.