Buradasınız
Zam Yağmuru Devam Ediyor, Yoksulluk Çukuru Genişliyor
İşçi ve emekçiler yeni yıla yağmur gibi gelen zam haberleriyle uyandı. Düne kadar doları yere sermekle övünen, zamların sorumlusu olarak marketleri gösteren ve “market baskınları” ile fahiş zamları geri çektiriyormuş izlenimi veren rejim, enerji fiyatlarına ve vergilere yaptığı fahiş zamlarla gerçek yüzünü bir kez daha gösterdi. Emekçilere yaşamı zehir etmeye ahdetmiş siyasi iktidar, önümüzdeki günlerde de yoksulluğu derinleştirecek politikalarına devam edeceğinin mesajını yeni zamlarla vermiş oldu.
1 Ocaktan itibaren geçerli olacak şekilde elektrik fiyatlarına ticarethaneler için yüzde 126, meskenler için 150 kWh’a kadar yüzde 52, 150 kWh üstüne ise yüzde 127 zam geldi. Dört kişilik bir ailenin ortalama elektrik kullanımı 200 kWh olarak hesaplanıyor. Yani hanelerin fatura artışı yüzde 127 olacak. Elektrik üretmek amacıyla kullanılan doğalgaza yüzde 15, konutlarda yüzde 25, sanayide ise yüzde 50 oranında zam yapıldı. Bir süredir peş peşe gelen zamlarla rekorlar kıran benzine de yeni yılın ilk gününden itibaren 61 kuruş, motorine 1 lira 29 kuruş, LPG’ye ise 78 kuruş zam yapıldı.
Ulaştırma Bakanlığına bağlı Marmaray da zamlandı; tam parkur ücreti 12,12 liraya, öğrenci ücreti 5,48 liraya ve öğretmen/yaşlı ücreti 8,45 liraya yükseldi. İETT ücretlerinde ise tam elektronik bilet 4,03 liradan 5,48 liraya, öğrenci 1,96 liradan 2,66 liraya yükseldi. Toplu ulaşım ücretleri İzmir’de yüzde 36 oranında zamlanırken Ankara’da tam biniş ücreti 3,25 liradan 4,5 liraya, öğrenci biniş ücreti 1,75 liradan 2,5 liraya çıktı. Toplu ulaşıma yapılan zamlar işçilerin sırtındaki kamburun daha da büyümesi demek. İşçi servisleri daha çok organize sanayi bölgeleri ve büyük fabrikalarda kullanılıyor. Bunlar dışında kalan işyerlerinde yol masrafı işçinin sırtına yıkılıyor. Yeni zamlarla beraber işe gitmek dahi büyük masraf olmaya başlayacak.
Ancak yeni yılın ilk zamları bunlarla sınırlı kalmadı. Vergi, harç ve cezalara da yüzde 36,20 ile son 20 yılın en yüksek zammı yapıldı. MTV (Motorlu Taşıtlar Vergisi) yüzde 25, emlak vergisi yüzde 18,10 zamlandı. Benzin ve MTV zammına bir de Avrasya Tüneli ve boğaz köprülerine yapılan zamların eklenmesiyle emekçiler için bir araba sahibi olmak hepten yük haline gelecek. Tütün ve alkolden alınan ÖTV’ye yüzde 47 zam yapılırken, hızlı tren seferlerine de yüzde 20 zam yapılmış oldu.
Enerji ve ulaşımda yapılan zamların tüketim maddelerine yansımaması düşünülemez. Nitekim iki gün içinde dahi market raflarındaki fiyatlar katlanarak arttı. Bunlardan birkaçını sıralayalım; yoksul evlerinin ağız tadı, emekçi kadınların kurtarıcısı bisküvili pasta (yoksulun yaş pastası) için kullanılan temel malzeme Finger bisküvi 16 liradan 24 liraya, bebe bisküvileri ise 26 liradan 39 liraya çıktı. Marketlerde üzerine kilit vurulan bebek mamaları markalarına göre değişen oranlarda zamlandı. Damacana ile satılan doğal kaynak sularına %25 zam geldi.
Gelelim iktidarın emekçileri getirdiği ketenpereye. Zamlar özellikle Aralık ayında yapılmayarak 1 Ocaktan itibaren geçerli olacak şekilde ayarlandı. Böylece 2021 yılı boyunca açıkladığı enflasyon rakamları tartışmasız hileli olan TÜİK’in Aralık enflasyonunu olduğundan çok daha düşük gösterebilmesi kolaylaştı. Aralık ayı enflasyonunu yüzde 13,58 olarak açıklayan TÜİK, yıllık enflasyonu yüzde 36,08 olarak açıklamaktan kurtulamadı. Enflasyonu düşük göstermek için atılan taklalara rağmen bu oran Eylül 2002’den bu yana görülen en yüksek resmi enflasyon oldu. Bu rakamın son derece düşük olduğu, emekçilerin hissettiği enflasyonun ise en az bunun üç katı olduğu tartışmasızıdır. Nitekim Bağımsız bir kuruluş olan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) 2021 yılı için yıllık enflasyonu yüzde 82,81 olarak açıkladı.
Resmi enflasyona göre belirlenen memur ve emekli maaşı zamları ise 2021 yılının kayıplarını telafi etmediği gibi 2022’nin zamları hesaba katılmadığı için şimdiden buhar olup uçtu. Resmi enflasyon rakamları dikkate alındığında memur ve memur emeklisine yüzde 5+22,48, işçi emeklisine yüzde 25,48 oranında zam yapılması bekleniyor.
Zaten gerçek enflasyonun çok altında kalan asgari ücret, memur ve emekli maaşları yeni yılın ilk zamlarıyla daha da erimiştir. Bu gidişle tüm ücretler önümüzdeki bir ay içinde açlık sınırının altında kalacaktır. Emekçiler zam sağanağı altında daha büyük bir sefalete sürüklenirken, rejim, kara para aklayanlara ve sermayeye yılın ilk kıyağını geçmeyi ihmal etmedi. Aralık ayında sona ermesi gereken “varlık barışı” başvuru süresi, resmi gazetede yayımlanan cumhurbaşkanı kararıyla Haziran 2022’ye kadar uzatıldı. Varlık barışı, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının vergi incelemesine tabi olmadan Türkiye’de değerlendirilebilmesi anlamına geliyor. Yani vergi kaçıranlara, gayri resmi yollarla servet yapanlara paralarını Türkiye’ye getirmeleri halinde “bu parayı nereden buldun” diye sorulmuyor, vergi talep edilmiyor, hiçbir inceleme, soruşturma yapılmıyor.
Rejim çevresi ve sermaye sınıfı daha da palazlanırken, gelen zamlarla daha fazla yoksullaşan emekçiler ne yapacak? Siyasi iktidar ne yaparsa yapsın “her şey yolunda” algısı yaratamıyor. Bu nedenle toplumu din, kültür, etnik kimlikler üzerinden yapay temellerde kutuplaştırmaya ve tabanını korumaya çalışıyor. Nitekim rejim son günlerde bu politikasına daha da abanmış durumda. Elbette tüm zorlamalara rağmen bu politika eskisi gibi iş görmüyor ve rejim partilerinin tabanındaki erime sürüyor. Toplumda hoşnutsuzluk ve öfke artıyor. Fakat bu hoşnutsuzluk ve öfke emekçilerin örgütlü gücüne dönüşmediği sürece siyasi iktidarın ve sermayenin saldırılarına karşı duramayız. İşçi sınıfı kendisine dayatılan sefaleti ancak örgütlenerek, birlik ve dayanışma içinde hareket ederek ve mücadelesini büyüterek reddedebilir.
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
- İliç Maden Faciası Kadıköy’de Protesto Edildi
- DERİTEKS’e Yapılan Saldırı Eylemlerle Protesto Edildi
- İliç’te Maden Faciası: Tonlarca Siyanürlü Toprak Çöktü, İşçiler Altında Kaldı
- DİSK 17. Genel Kurulu Gerçekleştirildi
- Patronların Sendika Düşmanlığına Karşı İşçiler Direnişte
- Avcılar’da 6 Şubat Depremleri Anması
- Beşiktaş’ta 6 Şubat Anması: Unutmadık!
- 6 Şubat Depremlerinde Hayatını Kaybedenler Sarıgazi’de Anıldı
- Mersin Emek ve Demokrasi Platformu: “Can Atalay Seçilmiş Milletvekilidir!”
- Can Atalay Şahsında Hedef İşçi ve Emekçilerdir
- 24 Ocak Kararlarından Bugüne Sermaye İktidarlarının Zihniyeti Değişmiyor
Son Eklenenler
- Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise ikinci büyük sakız ve şekerleme üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul Esenyurt’ta bulunan fabrikasında sendikal baskılar devam ediyor. Mentos, Vivident gibi markaları bünyesinde barındıran şirket sendika...
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...