Buradasınız
Zenginlik Dağında Tepinenler Yoksula Telefonu Çok Görüyorlar
İzmir’den bir İşçi Dayanışması okuru
Bugünün saraylılarının ve bilcümle avenelerinin yapıp ettiklerinden ar damarlarının çatladığını, dibin dibi olmadığını gösteren bolca örnek görür olduk. Pudraşekeri çekenlerden (anladınız siz onu), saraylılara yakınlık halkasına göre 3, 5, 7, 10, 12 ayrı yerden ballı kaymaklı maaşı cebe indirenlere kadar açığa çıkanlar, buz dağının sadece görünen kısmı. Bir kaymakam, maaşından fazla olan ayakkabısının markasını kameralara gösteriyor. Medyada ve sosyal medyadaki troller yetmezmiş gibi, her hallerinden yoksul oldukları belli olan ihtiyarları trol olarak ortalığa salıyorlar. Aklı esir alınmış bu ihtiyarlar, sokak röportajlarında yaşadıkları sorunlara tepki gösteren insanların yanında bitiveriyor ve “yoksulluk yok, çıkart cep telefonunu” sözleriyle kendilerine ezberletilenleri söylüyorlar. Ordu’da bir ilçede AKP’li belediye başkanı, iktidardan aldığı güçle, üye oldukları sendikadan istifa etmediler diye kadın işçilere hakaret ederek onları işten atıyor. Düne dek sıradan bir hayat sürenler, dudak uçuklatan lüks araçlarla eski mahallelerinden tozu dumana katarak geçer oldular. Görmemişler, görgüsüzlükte, arsızlıkta yarış halindeler. Tam hoca-cemaat misali, saraylılar nasıl davranıyorlarsa daha aşağıdakiler de ona göre hareket ediyorlar.
AKP MKYK üyesi Mücahit Birinci’nin boynundaki atkının fiyatı 5 bin lira. Bu sonradan görme, atkısını markası görünecek şekilde boynuna takmış. Atkısının fiyatı açığa çıktıktan sonra ise savunması evlere şenlik! Hemen büyüklerinden öğrendiği gibi “mağdur” rolüne geçiş yapıyor. İki asgari ücrete eşit atkı takan kendisi değilmiş gibi, “Aslında sıkıntı şu... Biz kimiz de o atkıyı takabiliyoruz dimi... Mütedeyyinler, maneviyata sahip insanlar kim ki... Dünyanın meşru nimetlerinden tek, azınlık ama egemen düşüncenin kurşun askerleri faydalanır. Bu azgın azınlığa göre biz, Bizimkiler dizisindeki kapıcılarız” şeklinde bir açıklama yaptı. Böylece sonradan görmeliğini “mağdurum” edebiyatıyla örtmeye çalıştı, ama nafile.
Bu sonradan görme gibileri, halkın sırtına kene gibi yapışmış olanlar, ayıpları açığa çıktığı her seferinde aynı taktiklere başvuruyorlar. Ama artık “hayvan terli”dir ve bu yemi yutmamaktadır. 20 senedir iktidarda olan, iktidarın tüm nimetlerinden pervasızca ve arsızca faydalanan, dağ gibi servet yapıp 10 yerden maaş alan, pisliklerini örtmek için de halkın dini inançlarını istismar eden bu utanmazların foyası çoktan meydana çıkmıştır. Bunlar, “biz de sizdeniz, bu CHP’liler bizi de sizi de mağdur ediyorlar” diyerek işçi-emekçileri bölmeye çalışıyorlar aslında.
İşçi kardeşler, bu rezillikleri zirve yapmış saraylılar, sermaye sahipleri ve avenelerinin gerçek yüzlerini tam olarak anlamak için mutlaka kendi sınıfımızın bilinciyle donanmamız şarttır. Kendi sınıfımız yani işçi sınıfının örgütlü birer neferi olursak, sadece bugünün arsız saraylılarının çirkin yüzlerini görmekle kalmayız. Bir bütün olarak sömürücüler sınıfının ve onların gelmiş geçmiş bütün temsilcilerinin de nasıl işçi sınıfına karşı olduklarını kavrarız. Sınıf temelinde bilinçlenmenin tek yolu var: İşyerlerimizde, sendikalarımızda ve UİD-DER gibi mücadeleci işçi örgütlerinde bir araya gelmeliyiz. İşçiler Sünnisi Alevisiyle, Kürdü Türküyle hep birdir, sınıf kardeşidir.
- “İstanbul’da Mezar Yeri Alamayız”
- Battaniyelere Değil Sınıfımıza Sarılalım
- Sağlıksız Gıdalara Mahkûm muyuz?
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- Hani Bu Topluma Güven Olmazdı!
- Sabancı’nın Mutlu Yaşam Sırları
- Rahat Yaşamın Sırrı
- Kent Ekmek Kuyruğu: “Ben Öyle İstediğim İçin”
- Sistem Ne Ölümüze, Ne de Dirimize Saygı Duyuyor!
- “7 Kitap, 7 Defter, 1 Litre Su, Yarım Ekmek”
- Siz Kimi Taşıyorsunuz Sırtınızda?
- Yalanlara Değil Birleşmeye İhtiyacımız Var
- Kupona ve Kuraya Bağlanan Umutlarımız
- “Artık Kiracı Kalmaz”, TOKİ’ye Hücum!
- Yoksulluk Utanılacak Bir Şey Değil!
- İşçi Aileleri ve Kreş Çilesi
- Yaz Tatilinde Kriz Var!
- “Yok mu Arttıran?”
- Bakan Nebati’den “Işıl Işıl” Yorumlar ve Uçurumlar
- “Nehir, Nehir, Çocuğumu Geri Verin!”
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...