Ülke ekonomisinin dış güçlerin saldırısı altında olduğuna dair ağız birliği yapan patronlar ve onların siyasi temsilcileri, işçilerin kazanılmış haklarına karşı saldırıya geçmiş durumdalar. Gün be gün ülkenin her köşesinden işçilerin sosyal haklarındaki kesintilere ve toplu işten atma saldırılarına dair haberler geliyor. Patronlar sınıfı krizin yarattığı ağır yükü işçilerin omzuna yüklemenin, kendilerini sıyırmanın yollarını arıyorlar. İşçiler açısından bu yükten kurtulmanın tek yolu örgütlenmekten ve “Krizin Sorumlusu Biz Değiliz! Bedelini Neden Biz Ödeyelim?” [1] diyerek mücadele etmekten geçiyor.
MANİSA/Soma Kömürleri: 2014 yılında 301 madencinin katledildiği Eynez Ocağını işleten Soma Kömürleri A.Ş, şimdi de ekonomik krizi gerekçe göstererek işçi kıyımına başladı. Şirkete ait Işıklar Ocağının Kömür yıkama tesislerinden 60 işçi atıldı. Şirket, işten atmaların gerekçesini “iş potansiyelinin düşmesi” olarak gösterdi. İşten çıkarmaların, devletin bir kurumu olan Türkiye Kömür İşletmelerinden işçi sayısının azaltılması yönünde talep gelmesiyle başladığı ve bunun devamının geleceği ifade ediliyor.
BARTIN/Hema: Daha önce Ersamak ve Denfa madenlerinde çalışan 275 taşeron işçiyi çıkaran Hattat Holding’e bağlı Hema, yeni bir toplu işten atma saldırısı başlattı. Hattat patronları, Amasra ilçesindeki maden ocağından çoğu sendikalı 209 işçiyi daha işten attı. İşten atılan işçilerin tazminatlarının yanı sıra bayram ikramiyeleri ve maaşları da gasp edildi.
KÜTAHYA/Enel: Kesintisiz güç kaynağı üreticisi Enel’de geçtiğimiz günlerde işten çıkarmalar oldu. Yıllar boyunca yüksek cirolar açıklayan, işçilerin sömürüsü üzerinden yeni fabrikalar açmakla övünen Enel Enerji patronları, ekonomik kriz nedeniyle daralmaya gittiklerini belirterek farklı bölümlerden 15 işçiyi işten attı. Şirketin önümüzdeki süreçte daha fazla işçiyi işten çıkaracağı bekleniyor.
Tchibo: Almanya merkezli Tchibo’nun Türkiye’deki çeşitli mağazalarında çalışan 9 güvenlik işçisi işten atıldı. İşçilere ekonomik kriz nedeniyle işten çıkarıldıkları söylendi, kıdem ve ihbar tazminatları dahi verilmedi.
ANKARA/Çankaya Belediyesi: Geçen sene “geçici süreliğine” sözleşme yapılan işçilere, “daimi” kadroya geçirilmeleri doğrultusunda söz verilmişti. Fakat verilen sözlerin aksine işçiler kendilerini kapının önünde buldu. Belediye yönetimi 180 işçiyi “sözleşmeniz bitti” diyerek 1 Ekimde işten çıkardı. Ekonomik krizin faturasının işçiye kesilmeye çalışıldığı, işten çıkarmaların yoğunlaştığı, az işçiyle çok işin yapılmasının hedeflendiği günümüz koşullarında Çankaya Belediyesi’ndeki bu hak gaspına karşı işçiler mücadele etti ve kazandı. DİSK’e bağlı Genel-İş sendikasında bir araya gelen işçiler, Belediye yönetimine geri adım attırarak daimi işçi kadrosuna alındılar.
İSTANBUL/Esenyurt Belediyesi: Belediyenin Fen İşleri Müdürlüğünün yol bakım ve onarım bölümünde çalışan işçiler iki aydır maaşlarını alamıyorlar. Esenyurt Belediye işçileri bu hak gaspına karşı iş bıraktılar. Şirket “Belediyeden ödenek alamıyoruz” derken, Belediye Başkanı da kendi sorumluluklarının olmadığına dair bir açıklama yaptı. Yöneticilerin ve patronların sorumluluğu birbirine attıklarını belirten işçiler, ekonomik kriz koşullarında ciddi mağduriyetler yaşadıklarını dile getiriyorlar. Esenyurt/Kıraç’taki şantiyede iş bırakma eylemlerini sürdüren işçiler, hakları için mücadele etmeye devam edeceklerini vurguluyorlar.