
Ankara’nın Altındağ ilçesindeki İskitler Ata Sanayi Sitesi’nde 3 katlı bir binada çıkan yangında, 5 Afgan atık kâğıt toplayıcısı hayatını kaybetti, 11 işçi de yaralandı. Metruk durumdaki bina atık toplayıcılar tarafından barınmak ve atık kâğıtları biriktirmek için kullanılıyordu. Hiçbir denetime tabi tutulmayan binada yangının çıkma nedeni kesin olarak belirlenmiş değil, ancak işçilerin ısınmaya çalışırken kâğıtların tutuşmuş olabileceği ifade ediliyor.
Sahipleri tarafından yıllardır kullanılmayan binada elektrik ve su olmadığı halde göçmen işçiler barınmaya çalışıyorlardı. Sokak Atık Toplayıcıları Derneği Başkanı Recep Karaman, yaptığı açıklamada yangının kötü çalışma koşullarının sonucu olduğunu ifade etti. Karaman şöyle konuştu: “Arkadaşlar burada topladıkları kâğıtları biriktiriyorlardı. Aynı zamanda kalacak yerleri olmadığı için burada yatıyorlardı. Bu yangın atık kâğıt işçilerinin kötü çalışma koşullarının, şartlarının sonucu. Burayı denetleyen yoktu. Bu işçilerin en büyük sorunu barınacak yerlerinin olmaması. Metruk binalarda kalıyorlar ve Ankara’da böyle başka yerler de var.”
Ankara’da 17 Ocak gecesi de yine Altındağ’da bulunan Mobilyacılar Sitesinde yangın çıkmış 5 Suriyeli işçi yaşamını yitirmişti. Hiçbir sağlık ve sosyal güvenceleri olmadan kaçak ve ucuza çalıştırılan işçiler, binada yangın merdiveni olmaması nedeniyle kurtulamamıştı. Bugün 5 işçinin ölümüyle sonuçlanan yangının çıktığı binada da yangın merdiveni yoktu.
Ankara İSİG Meclisi 27 Martta yayınladığı “Ankara’da Mülteci/Göçmen İşçiler” raporunda mülteci/göçmen işçilerin yaşam ve çalışma alanlarında karşılaştıkları sorunlara dikkat çekmişti. Raporun Mobilyacılar Sitesinde 5 işçinin hayatını kaybetmesine neden olan yangının ardından hazırlandığı hatırlatılıyor.
Türkiye’de iş cinayetleri azalmak bir yana artmaya devam ediyor. Her ay yüzden fazla ailenin ocağına ateş düşüyor. Son birkaç yıldır göçmen işçiler de iş cinayetlerinin kurbanları arasında daha çok yer almaya başladı. Patronlar sınıfı, savaş ve yoksulluk nedeniyle yurtlarını terk ederek Türkiye’ye sığınan göçmen/mülteci işçilerin içine düştüğü durumu istismar etmekten geri durmuyor. Onları her türlü güvenceden yoksun halde çok düşük ücretler karşılığında çalıştırıyorlar. Zenginliklerini bu sayede daha da arttırıyorlar. Ama öte yandan işçilerin sınıf mücadelesini bölmek için göçmen/mülteci düşmanlığını pervasızca körüklüyorlar.
Göçmen/mülteci sınıf kardeşlerimizin yaşam ve çalışma hakkını savunmak, tüm işçilerin birliğini ve mücadelesini güçlendirecektir.