UİD-DER sitesinde genç bir arkadaşımızın mektubunu okudum. Bakmakla görmek arasında fark var demişti. Yazıda bir amcanın ekmek parası kazanmak için şemsiye sattığını ama zabıtaların buna izin vermediğini anlatmıştı [1]. Yazıyı okuduktan sonra düşünmeye başladım, ne kadar çok şey görüyor ve yaşıyoruz. Fakat bunların kaçına bakıp kaçını görüyoruz? Ya da gördüğümüz şeyleri sıradan bir durummuş gibi algılıyoruz. Yolda yürürken, otobüste, metrobüste, işyerlerinde yani hayatımızın her alanında pek çok haksızlık yapılıyor. Ama bazen fark ediyoruz ki bunların çoğuna baksak da aslında görmüyoruz. Bu yüzden de şemsiyeci amcaya destek veren genç arkadaşı davranışından dolayı takdir etim.
İşyerinde “arkadaşlarıma bakmakla görmek aynı şey mi” diye sordum. Onlar da “bakan her şeyi görür ne var ki bunda?” dediler. Ben de “hayır, bakar ama her şeyi görmeyebiliriz. Mesela bizler akşam mesaisine kalıyoruz. Eğer görmüş olsaydık neden aç aç mesaiye kalıyoruz, neden bize yiyecek bir şeyler vermiyor patron, derdik. Ya da görmüş olsaydık haksızlıklara karşı dururduk. Çünkü görmek demek tepki vermektir. Onun için bakmakla görmek aynı şey değil” dedim. İşçi arkadaşlarım “vallahi öyle düşünmemiştik” dediler. Hoşlarına gitti sohbet. Ben de “bu anlattığımı işçilerin mektuplar yazdığı bir site var, oradan okudum. Sitede buna benzer çok anlamlı yazılar var sizinle paylaşmak istedim” dedim.