
3 yıllık sözleşme, esnek çalışma ve sefalet ücreti gibi dayatmalarında ısrar eden metal patronlarının örgütü MESS, Birleşik Metal-İş ve Türk Metal’in grev kararının ardından lokavt ilan etti. MESS gerçek enflasyonun yüzde 30’ların üzerinde seyrettiği bir dönemde, sözleşme kapsamındaki 186 fabrikadan 130 bini aşkın metal işçisine son olarak yüzde 10 ücret zammı teklif etmiş, diğer dayatmalarından da geri adım atmamıştı. İşçilerin “kölelik teklifi” olarak adlandırdığı bu teklifin de sendikalar tarafından kabul edilmemesi üzerine MESS, gözdağı vermek ve işçileri korkutmak amacıyla lokavt ilan ettiğini borsaya bildirdi. T24’ten Barış Soydan’a bir değerlendirme yapan Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, MESS’in kararını demokratik bulmadıklarını söyleyerek tepki gösterdi.
MESS’e üye şirketlerden Ford Otomotiv; 22 Ocak sabahı Kamu Aydınlatma Platformu’na bir bildirimde bulundu. Bildirimde şu ifadeler yer aldı; “Şirketimizin üyesi olduğu Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ile Türk Metal Sendikası arasında yürütülmekte olan Toplu İş Sözleşmesi müzakere sürecinde, Türk Metal Sendikasının almış olduğu grev kararına karşı MESS tarafından lokavt kararı alındığı ve lokavt uygulanma tarihinin sonradan tespit edilmesine karar verildiği şirketimize bildirilmiştir.”
Lokavt nedir, MESS ne amaçlıyor?
Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 59. maddesine göre lokavt; “işyerinde faaliyetin tamamen durmasına neden olacak tarzda, işveren veya işveren vekili tarafından kendi kararıyla veya bir kuruluşun verdiği karara uyarak, işçilerin topluca işten uzaklaştırılmasına” denir. İşten çıkarılma olarak yanlış anlaşılabilen lokavt; işçilerin patron tarafından çalıştırılmaması, iş sözleşmelerinin askıya alınmasıdır. Patronlar lokavtı işçilerin direncini kırmak, işçilere gözdağı vermek, onları psikolojik olarak etkilemek için, grevi etkisiz hale getirmek için ilan ederler.
MESS’in masaya sürdüğü lokavt kartı, özellikle metal işçilerinin mücadele tarihi açısından yeni bir hamle değil! MESS gerek yakın tarihte gerekse de 1980 öncesinde benzer tutumlar aldı. MESS’in lokavt ilanı bir gözdağı olmasının yanı sıra grev yasağına zemin hazırlığıdır. Çünkü hükümet, işçilerin grevini yasaklarken, usulen patronların lokavtını da yasaklıyor. Böylece sözde “tarafsız” olduğunu işçilere kabul ettirmek istiyor. Oysa grev bir haktır, lokavt ise meşru değildir! Grev işçilerin elindeki bir hak arama aracıyken lokavt işçilerin sermaye sahipleri tarafından açlığa mahkûm edilmesi çabasıdır. Dolayısıyla grev yasağı hiçbir şekilde kabul edilemez!