Buradasınız
İşçilerin Sordukları/60 - OHAL, Grev Yasakları ve Lokavt
İş Kanunu, 1980 darbesinin getirdiği grev yasaklarını olduğu gibi koruyor. Yasalar, grev hakkının kullanılmasını oldukça sınırlıyor. Buna rağmen neredeyse her grev fiili yasaklarla karşı karşıya kalıyor. Bu da yetmiyor, OHAL’in grevleri yasaklamak için kullanıldığı devletin en yetkili ağızları tarafından sürekli olarak vurgulanıyor. İşçilerin en demokratik hakları yok sayılıyor. Son olarak 2018’in Ocak ayında 130 bin metal işçisi MESS grup toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine grev kararı almıştı. Hükümet metal işçilerinin grevini “milli güvenliği bozucu nitelikte olduğu” gerekçesiyle bir kez daha yasakladı. Ama işçilere dönük bu saldırısını kamufle etmek için MESS’in aldığı lokavt kararını da aynı gerekçeyle yasakladı. Oysa grev ve lokavt aynı kapsamda değerlendirilemez.
İşçilerin grev hakkına karşı patronlara lokavt hakkı
Grev, işçilerin taleplerinin kabul edilmesini sağlamak, haklarını korumak üzere üretimi durdurmasıdır. Üretimden gelen güçlerini kullanan işçiler patronlarla pazarlık yapabilecek duruma gelirler. Grev hakkı ortadan kaldırıldığında, bunun anlamı patronların tüm dayatmalarına rağmen işçilerin çalışmaya devam etmek zorunda bırakılmasıdır. Grev hakkı işçilerin mücadelesi sonucu yasalara girmiştir. İşçiler grev hakkını 1963’te Kavel Grevi sayesinde elde ettiler. Bugün grev hakkı Anayasa’nın 54. maddesinde ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nda yer almaktadır.
Ancak aynı dönemde grev hakkını boşa düşürmek için patronlara lokavt hakkı da tanındı. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 59. maddesine göre lokavt “işyerinde faaliyetin tamamen durmasına neden olacak tarzda, işveren veya işveren vekili tarafından kendi kararıyla veya bir kuruluşun verdiği karara uyarak, işçilerin topluca işten uzaklaştırılmasına” denir. Patronlar lokavtı işçilerin direncini kırmak, işçilere gözdağı vermek, onları psikolojik olarak etkilemek için, grevi etkisiz hale getirmek için ilan ederler.
Lokavt durumunda işçiler hangi haklarını kaybeder?
Gerek grev süresince gerekse de patronların lokavt kararında işçilerin birçok hakkı ortadan kaldırılmaktadır. İşçilerin iş sözleşmeleri grev ve lokavt süresince askıda kalır. Patron, lokavt nedeniyle iş sözleşmeleri dondurulan işçilerin lokavt başlamadan önce işleyen ücretlerini ve ek haklarını normal ödeme gününde ödemek zorundadır. Ancak grev ve lokavt süresince işçilere bu dönem için ücret ve sosyal yardımlar ödenmez, SGK primleri yatırılmaz, işçiler ancak sağlık hakkından yararlanabilirler. Bu süre kıdem tazminatı hesaplanırken dikkate alınmaz. Grev veya lokavt süresince patron, işçilerin yerine, sürekli ya da geçici olarak başka işçi alamaz veya başkalarını çalıştıramaz. İşçiler de lokavt süresince başka bir işyerinde çalışamaz. Aksi hâlde işçinin iş sözleşmesi feshedilebilir.
Oysa işçiler haksızlığa uğradıklarında, sağlık ve güvenlik önlemleri alınmadığında, sendikalaşmaları engellendiğinde, ücretlerini arttırmak istediklerinde üretimi durdurarak patronlara taleplerini dayatabilmelidirler. Yasalarla yer alsa da lokavt bir hak olmamalıdır ve meşru değildir.
Grev değil lokavt yasaklanmalıdır!
Grev hakkı, emek ve sermaye arasındaki güç eşitsizliğine dayanır. Yasalarda grev hakkının “güçlü olan karşısında güçsüzü korumanın güvencesi” olarak yer aldığı belirtilir. Patronun lokavt olanağı ise bu güvenceyi ortadan kaldırmaktadır. İşçinin grev hakkı ile patronun lokavt olanağı aynı kapsamda değerlendirilemez. Burada “mücadele silahları arasındaki eşitlik” ilkesinden söz edilemez. Böylesi biçimsel bir eşitlik, özünde güçlü olan tarafın egemenliğini sürdürebilmesinin güvencesidir.
Hükümet, işçilerin grevini yasaklarken, usulen patronların lokavtını da yasaklıyor. Bu, hükümetin tarafsız olduğunu göstermez. Gerçekte hükümet sermayeyi koruyor. O yüzden hiçbir işçi bu sahte görüntüye aldanmamalıdır. İşçiler üretiyor, patronlar zenginleşiyor. İşçiler ürettikleri zenginlikten pay istediklerinde ise baskılarla, yasaklarla karşı karşıya kalıyor. İşçiler açlık ve yoksulluk arasında olan ücretlerini arttırmak, aç kalmamak için greve çıkıyorlar. Patronlar ise lokavt ilan ederek işçileri açlığa mahkûm ediyorlar. O nedenle lokavt hak değil suçtur. Grevler değil lokavt yasaklanmalıdır!
- İşçi Dayanışması Bültenini Birlikte Okuyoruz
- Hepsi Seninle İlgili!
- “Bu Gazete Hayat Kurtarır, Zihin Açar, Bilinç Geliştirir!”
- Gıda Siyasetin Dışında mı?
- İşçi Dayanışması’yla Geçmişimizi Öğreniyor, Geleceğimizi Örmeye Devam Ediyoruz
- “Beynimizi Kim Yıkamalı?”
- “Anne Bak, Köfte Yazıyor”
- Yeter Demenin Vakti Geldi!
- İşçi Dayanışması’nın Kıymetini Bilelim
- İşçi Dayanışması, Emekçi Kadınların Pusulası
- İşçi Dayanışması'nın 151. Sayısı Çıktı!
- İşçi Dayanışması Gözlerimdeki Bağı Açtı
- İşçi Sınıfının Rehberi 150. Sayısında Yol Göstermeye Devam Ediyor
- İşçiden İşçiye, İşçi Dayanışması!
- Kutup Yıldızımız İşçi Dayanışmamız!
- 150. Sayısıyla İşçilere Temiz Bir Nefestir İşçi Dayanışması
- İşçi Dayanışması İşçi Sınıfının Hafızası
- Gençlerin Gazetemize Mesajları
- Sınıf Bilinci Oluşturma ve Koruma Kalkanı
- İşçi Dayanışması Biz Gençlere Işık Tutuyor
- İcra ve İflas Yasasındaki değişiklik ne anlama geliyor?
- Covid-19, Kısa Çalışma ve Ücretsiz İzin Gerçeği
- AKP’nin Torba Yasası: Patronlara Kıyak, İşçilere Saldırı
- Pandemi, Ücretsiz İzinler ve Hak Gaspları
- İş Güvenliği Yasasına 4. Kez Erteleme Ne Anlama Geliyor?
- Kronik Hastalığı Olan İşçilerin ve Hamile Kadınların Yasal Hakları
- Koronavirüs ve Yasal Haklarımız
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/2
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/1
- İşçilerin Sordukları/78
- Emeklilik Hakkımız İçin Topyekûn Mücadele Edelim!
- Yargıtay’ın Hamile İşçiler İçin Emsal Kararı
- İşçilerin Sordukları/75
- İşçilerin Sordukları/74
- İşçilerin Sordukları/73
- İşçilerin Sordukları/72
Son Eklenenler
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez fabrikasında işçiler Tekgıda-İş Sendikası’nda örgütlendikten sonra gerekli şartları sağlamalarının ardından yetki başvurusunda bulunmuş ve hemen ardından 146 işçi işten atılmıştı. İşten çıkarmaların ardından...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları, 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 6-10 Ocak günlerinde Türkiye genelinde iş bırakıyor. ASM çalışanları “Eziyet Yönetmeliği” olarak nitelendirdikleri...
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...