
Öncelikle “İşçiler Devrim Yaptı, Ayaklar Baş Oldu [1]” akışında emeği geçen herkese çok teşekkür ederim. İşçi sınıfının mücadele saflarına yeni katılan ve sınıf bilincine sahip olmayan çalışan genç bir işçiyim. Yapılan bu çalışma benim için hem çok öğretici hem de heyecan verici oldu. 1917 Ekim Devrimini bugünmüş gibi yaşadım. Özellikle biz genç işçiler için mücadele dolu tarihimizi doğru öğrenebilmek ve tarihsel mücadeleleri bugünmüş gibi hissedebilmek çok önemli.
Burlakların fotoğrafını gördüğümde en son aklıma gelecek şey bir gemi çektikleri olurdu herhâlde... Fotoğrafın hikâyesini okuduğumda o kadınların sırtındaki yükün tamamını kalbimde hissettim. Çarlığın şatafatını yahut Kanlı Pazar’ı okuduğumda nefret, sinir; devrim gerçekleşirken ise heyecan ve sevinç hissettim. İki gün süren bu çalışma sadece bir anlatı, bir görsel akış değildi. Ekim Devrimini 103 yıl sonra bugünmüş gibi, ellerimiz arasında, gözlerimizin önünde yaşanmasını sağlayan heyecan ve duygu dolu bir film şeridiydi. İşçi sınıfının mücadele ruhunun kelimelere, şiirlere, fotoğraflara, videolara işlenmiş haliydi.
Ekim devrimindeki mücadele ruhundan hep feyz almalıyız. Dünden bize bırakılan bu mirası biz de yarınlara bırakmak için daha çok işçiye elimizi uzatmamız gerekir. İnsan bazen yorulup duraksayabiliyor. Bazen neredeyse pes edecekmiş gibi hissedip korkabiliyor. Ama her seferinde, UİD-DER’li dostlarımızın yaptığı bu çok değerli çalışmalarla tekrar ayağa kalkıyoruz. İçimizdeki umudu besleyen, işçi sınıfının mücadele ruhunu bize taşıyan ve bu mücadeleyi yarınlara taşımamız için de güç veren UİD-DER’e ve çalışmalarında emeği geçen tüm dostlara selam olsun.