
“Valeria neşeli bir çocuktu. 2 yaşında bile değildi, dans etmeyi severdi, oyuncak hayvanlarıyla oynamayı ve ailesindeki herkesin saçlarını taramayı…” Babası, Óscar Alberto Martínez Ramírez, henüz 25 yaşındaydı. Orta Amerika ülkesi El Salvador’da ailesine bir gelecek olmadığını görüyordu. Cesur bir gençti. Motosikletini sattı, yakınlarından borç aldı ve ABD’ye doğru 1000 mil yol kat ederek Meksika-Teksas sınırına kadar geldi. Rio Grande nehri üzerindeki köprüden geçmesine ve ABD’ye iltica etmesine izin verilmedi. Karşı kıyı Amerika’ydı. Karşı kıyı güvenle ve huzurla çocuğunu büyütebileceği yeni bir yaşam demekti. Karşı kıyı Valeria’nın geleceği demekti. Karşı kıyı şuracıktaydı, elini uzatsa, adımını atsa oradaydı…
Ama Ramírez o kıyıya çıkamadı, Valeria’yı geleceğe taşıyamadı. İki yıl önce bugün, 23 Haziranda umutla atan yüreği durdu, evladına sevgiyle ve koruma isteğiyle sarılan kolları gevşedi. O neşeli çocuk ve umut dolu baba, o iki özlem dolu insan dakikalar içinde soğuk iki ceset haline geldi. Aynı tişörtün içinde iki soğuk ceset… Doğdukları yeri cehenneme çeviren kapitalist düzen hayallerini süsleyen yeni yaşamın kıyısında onları acımasızca boğuverdi. Artık ne umut, ne sevgi, ne özlem, ne sevinç, ne acı… Ramírez’in annesi oğlunun ve torununun o fotoğrafına bakarak kanlı gözyaşları döküyor. Evladının son ana kadar kızını korumak için nasıl gayret ettiğini ama zulme yenik düştüğünü gösteren o fotoğrafa bakarak, Valeria’nın en sevdiği oyuncaklara sarılarak her gün tazelenen bir acıyla baş etmeye çalışıyor.
Cesedi Bodrum kıyılarına vuran Suriyeli Aylan bebek, cesedi Norveç kıyılarına vuran İranlı Artin bebek, cesedi Rio Grande kıyılarına vuran El Salvadorlu Valeria bebek… Yürek ağrıtan fotoğraflar, yürek ağrıtan hikâyeler… Kapitalizm bu işte! Bu fotoğraflar kapitalizmin fotoğrafları! Kapitalizm artık toprağın binlerce metre altına gömülmesi gereken ama hâlâ yaşayan ve ölüm saçan zalim bir cüzzamlıya benziyor. Dehşet verici, çürümüş, kokuşmuş, zehirli bir canavara… İşte bu nedenle Yunanistan sınırında yaşanan mülteci dramına tepki gösterenler, Valeria’nın ve babasının o fotoğrafını yeniden dünyanın gözlerinin önüne koydu.
Her zaman söylediğimiz gibi: “Kapitalist sistem adeta bir lağımı andırmaktadır. Her yanından pislik akan bu sistem bizleri nefessiz bırakmakta, dünyanın dört bir yanındaki emekçi kardeşlerimize hayatı zehir etmektedir. İşte kapitalizmin dünyayı getirdiği nokta budur! Bu sistem nasıl ayakta kalabilir, bu sistem insanlığa iyiden yana ne verebilir? Tükenmiş, bitmiş, vahşi bir sistemdir kapitalizm, artık yıkılmalıdır.” [1]
[1] Fas Sınırında İnsanlık Trajedisi: Umut Tekneleri Ne Zaman Kıyıya Varacak? [1]