
Bugün Dünya Mülteciler Günü. Savaşlar, çatışmalar, iklim krizi, açlık, geleceksizlik yüzünden yüz milyonlarca insan en tehlikeli göç yollarına düşüyor ve bu yollarda on binlerce insan can veriyor. Daha geçtiğimiz günlerde, 14 Haziranda Akdeniz sularında can verdi 600’den fazla mülteci. Daha iyi bir yaşam özleyen, ellerinden alınan umutlarını geri isteyen 600’den fazla can!
Bu facia, AB İçişleri Bakanlarının iltica koşullarını zorlaştıran yeni mülteci politikasını kabul etmelerinin hemen ardından yaşandı. Yeni anlaşmaya göre mülteciler Avrupa sınırındaki kamplara götürülüp buradan sınır dışı edilecekler. Yani o tehlikeli yolları ölmeden geçebilirlerse cehenneme döndürülen ülkelerine geri gönderilecekler. Bu kararlara imza atanlar zenginliklerine zenginlik eklemeye devam ederken onlar can vermeye devam edecekler. Akdeniz’de balıklar insan etiyle beslenmeye devam ederken Yunanistan, Malta, İspanya, İtalya ya da Portekiz’in ışıltılı sahilleri Avrupalı egemenlere “huzur” vermeye devam edecek…
Elif Çağlı’nın Eylül Günlüğü adlı kitabında yer alan Umut Teknesi şiiri Haitili göçmenler kara derileriyle mavi sulara gömülürken Florida kıyılarında sabah kahvelerini yudumlayanları betimler. Dün Florida kıyılarına ulaşmaya çalışan Haitililer, bugün Avrupa’ya ulaşmaya çalışan Mısırlılar, Suriyeliler, Pakistanlılar, Afganistanlılar, Filistinliler… Tarihler, ülkeler, tekneler, kıyılar değişiyor ama kapitalizmin insanlığa yaşattığı trajediler değişmiyor. Dünya işçi sınıfımız birleşip bu köhnemiş sistemi yeryüzünden silmedikçe de değişmeyecek. Sildiğindeyse tüm denizler ve kıyılar, tüm topraklar, güneş ve altın sarısı buğday başakları insanlığın acılarına değil özgürlük, kardeşlik ve mutluluğuna tanık olacak.