Kapitalist sömürü düzeninde patronlar daha fazla kâr elde edebilmek için her zaman işçileri ezdiler. Kapitalizmin neden olduğu krizin faturasını da bizlere ödetmeye kalkışıyorlar. İşçiler bu gerekçeyle işten çıkarılıyor, çalışan işçiler ise dışarıdaki işsizler ordusuyla tehdit edilerek çok daha ağır şartlarda, düşük ücretlerle çalıştırılıyorlar. Zam dönemlerinde ücretimizin artması şöyle dursun, var olan ücretlerimiz bile düşürülüyor. Devlet de işçilerin gittikçe kötüleşen yaşam koşullarını umursamadan patronları destekleyen uygulamaları devreye sokuyor. “Kısa çalışma ödeneği”, “taşeronlaştırma”, “sözleşmeli çalışma” gibi uygulamalarla işçilerin sırtından elde edilen sömürü katmerleştiriliyor. Yani patronlar daha fazla sömürmek istiyor, devlet yasal olarak uygun zemini hazırlıyor. Bizlerin hayatı her geçen gün kötüleştikçe ikiyüzlü medya ise bunlara hiç değinmiyor ya da yapılan uygulamaları iyi bir şeymiş gibi gösterip bizlerin gözünü boyamaya çalışıyor. Yaşadığımız sorunlardan gazete ve televizyon kanalları bahsetmiyor.
Ama birçok işyerinde yaşadıkları hak gasplarına karşı direnişe geçen işçiler bulunuyor. Tekel, Esenyurt Belediyesi, Akkardan ve İtfaiye işçileri bunlardan sadece birkaçı. Sadece Türkiye’de de değil dünyanın her yerinde işçiler, direnişler, grevler ve kitlesel mitinglerle hak gasplarına karşı seslerini duyuruyor, mücadele ediyorlar. Bugün direnişte olan arkadaşlarımız aslında bizler için de mücadele ediyorlar. Çünkü bugün onların başına gelenler yarın da bizim başımıza gelecek.
Bu nedenle işçilerin uluslararası mücadele günü olan 1 Mayıs’ta hepimiz alanlarda yerlerimizi almalıyız. Üretimden gelen kitlesel gücümüzü patronlara göstermeliyiz. Göstermeliyiz ki, onların kuru yalanlarına karnımızın tok olduğunu anlasınlar. Birlikte olmalıyız ki her istediklerini yapamayacaklarını fark etsinler. O gün tek vücut, tek yumruk olarak alanlarda ortak taleplerimizi haykırmalıyız ki işçilerin örgütlü gücünün ne demek olduğunu bir kez daha görsünler.
Haydi, sınıf kardeşlerim! 1 Mayıs’ta, işten atmalara, hak gasplarına, taşeronlaştırmaya, sendikasızlaştırmaya ve işsizliğe karşı UİD-DER’le birlikte alanlara!