Buradasınız
1 Mayıs 2010
1 MAYIS'ta FABRİKALARDAN ALANLARA!
İşçi sınıfı, bu seneki 1 Mayıs’ı da yoğun işten atmalarla karşılıyor. Kapitalizmin yarattığı krizin faturasını ne yazık ki işçi sınıfı ödüyor. Dünya ölçeğinde, hemen her ülkede işten atmalar ve sosyal hak gaspları devam ediyor. Bu hak gasplarına başta Ortadoğu ve Güney Asya olmak üzere, paylaşım bölgelerinde süren emperyalist savaş ve dünya ölçeğinde süren emperyalist hegemonya mücadelesi eşlik ediyor. Yani kapitalist kriz ve emperyalist savaş işçi ve emekçilerin yaşamını her geçen gün daha da çekilmez hale getiriyor.
Ama umutsuzluğa kapılmak gerekmiyor. Sermayenin saldırılarına henüz istenen düzeyde bir cevap verilemese de, dünyanın çeşitli yerlerinde patlak veren mücadeleler yürünmesi gereken yolu göstermektedir. Yunanistan işçi sınıfı peş peşe yaptığı genel grevlerle tam anlamıyla hayatı durdurdu, işçi sınıfının gücünü gösterdi ve krizin faturasını ödemeyi reddetti, reddediyor. Türkiye’de Tekel, Tariş, Akkardan ve süren diğer direnişler umutları büyütüyor. İşçi ve emekçi kitlelerin biriken öfkesini örgütlü bir güce ve mücadeleye dönüştürme görevi bizleri bekliyor. Gelişen her mücadeleye, her olaya bu temelde yaklaşmalıyız.
Tam da bundan dolayıdır ki, yaklaşmakta olan 1 Mayıs çok önemlidir. Sendikalar ve işçi örgütleri işçi sınıfına moral verecek, birliğinin ve gücünün farkına varmasını sağlayacak kitlesel ve birleşik bir 1 Mayıs örgütlemelidir. Geçen senelerde tekrar edilen tablonun bir kez daha yaşanmasına izin verilmemelidir. Sanayi bölgelerinden ve işçi semtlerinden alanlara doğru uzanan 1 Mayıs örgütlenmesi, işten atılarak krizin ağır yükü altında ezilen işçi kitlelerine büyük bir moral olacaktır.
Sayfalar
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...