1 Mayıs’a bir aydan az bir süre kaldı. Burjuvazi televizyonlarıyla ve gazeteleri ile çoktan saldırıya geçmiş durumda. Biz işçileri yıldırmaya, sindirmeye, korkutmaya çalışıyorlar.
Patronlar ve hükümetin çıkarmış olduğu yasalar biz işçilerin birçok hakkını elinden aldı. Sağlıkta, eğitimde, ulaşımda, işyerlerinde ve birçok alanda en temel haklarımıza saldırdılar, saldırmaya da devam ediyorlar. Aldığımız ücretler ne sağlığa ne ulaşıma ne eğitime ne de geçinmemize yetiyor. Yapılan saldırıların ardı arkası kesilmiyor. Kıdem tazminatlarımız gasp edilmeye çalışılıyor. Sendikalarımız kapatılmaya ya da etkisizleştirilmeye çalışılıyor. İşsizlik fonunda biriken paraları işçilere değil patronların kasalarına aktarıyorlar. Bu saldırılar yetmezmiş gibi krizi bahane ederek işimizi elimizden alıyorlar. Bizi ve ailemizi açlığa mahkûm ediyorlar. Fabrikalarda, işyerlerinde yapılan baskılar gittikçe artıyor. 1 Mayıs resmi tatil olmasına rağmen birçok fabrika o gün işçileri zorla çalıştırıyor. Peki bu saldırılara karşı ne yapmalıyız?
Patronların bu saldırılarına dur demek için 1 Mayıs’ta alanlara çıkmalıyız, yapılan bu saldırıları geri püskürtmeliyiz.
Yaşasın 1 Mayıs! Bijî Yek Gulan!