İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs’a bir aydan daha kısa bir zaman kaldı. Derneğimizin birleşik ve geniş katılımlı 1 Mayıs için çalışmaları yıl boyunca devam etti. Geçen sene ve ondan önceki senelerdeki gibi bir ay kala çalışma temposu daha da hummalı bir hal aldı. Dernek faaliyetlerimizden olan “İşçi Dayanışması” bültenini sınıf kardeşlerimize ulaştırırken, dağıtım sırasındaki sohbetlerimizde 1 Mayıs vurgusunu ön plana çıkardık.
Bu mektup vesilesiyle önce sizlerle duygu ve düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Son birkaç yıldır 1 Mayıslar ne birleşik ne de geniş katılımlı oldu. Sendika ağalarının dar çıkar hesapları yüzünden 1 Mayıslar heba edildi. Oysa biz işçilerin ihtiyacı birlik, mücadele ve dayanışmadır. Bunu da sağlayacak olan örgütlerimiz, yani sendikalarımız, işçi derneklerimizdir. Ama bunların yanında çok daha önemli olan bir şey var. O da kendi devasa kitleselliğimizdir. Geçen senelerde diğer ülkelerdeki 1 Mayıslardan televizyonlara, gazetelere yansıyan görüntülere hangimiz iç geçirerek bakmadık? Hangimiz kendi kendimize “Keşke bizde de böyle kitlesel kutlansaydı” demedik? Diğer ülkelerdeki işçi kardeşlerimizin milyonlar halinde katıldığı 1 Mayıslar bizler için de bir özlem olmaktan çıkıp gerçeğe dönüşmelidir. Bunu da bizlerden başka kimse yapamaz. Eğer bu yıl kitlesel ve birleşik bir 1 Mayıs kutlarsak, gelecek senelerde özlemini duyduğumuz milyonluk 1 Mayıs kutlamaları hayal olmaktan çıkıp gerçeğe dönüşecektir. Kitleselliğimiz bizi örgütleyen önemli unsurlardan biridir. Tek başımıza olmadığımızı, sınıf kardeşlerimizin var olduğunu 1 Mayıs alanlarında bir kere daha anlarız.
Bugüne kadar birçok 1 Mayıs’a katıldım. 1 Mayıs alanlarındaki gözlemlerimden biri şudur: Kortejlerdekinden belki de daha çok sayıda işçi kardeşimizi kortejlerin dışında gördüm. Kortejlere girip birlikte örgütlü, disiplinli yürüyüşün bu kardeşlerimiz için zor olmadığını biliyorum. Fabrikalarımızda ve işyerlerimizde çok daha disiplinli ve örgütlü davrandığımızı sizlere anlatmama gerek yok, ama bir kere daha vurgulamak istiyorum: Bizler hayatı disiplinli ve örgütlü olarak yeniden üretiyoruz. Neden 1 Mayıs alanlarında kortej dışında kalıyoruz? Eminim 1 Mayıs’a katılan örgütlerimiz, kortej dışında kalan işçi kardeşlerimizi ve ileride işçi olacak genç öğrenci kardeşlerimizi kortejlerine katmaktan büyük bir mutluluk duyacaktır. Örgütlü bir biçimde slogan atmak kadar güzel bir şey var mı?
“İşçi Dayanışması” bültenin dağıtımında yaşadığım birkaç konuşmayı özetle sizlerle paylaşmak istiyorum. Sendikalı bir fabrikanın önünde, vardiya değişiminde hem çalışmaya gelen hem de çalışmaktan çıkıp evine giden iş kardeşlerimize derneğimizi, bültenimizi tanıtıyorduk. Konu dönüp dolaşıp yaklaşan 1 Mayıs’a geldi. “Sendika yönetiminiz ve temsilcilerinizle 1 Mayıs toplantısı yaptınız mı?” diye sordum. İşçi kardeşim, “Henüz toplantı yapmadık, yakın bir zaman içinde gelirler” dedi. “Geçen sene nasıl katılmıştınız? İşyerindeki bütün arkadaşlarınızla birlikte mi katıldınız? Sendikanız otobüs ayarladı mı?” yönündeki soruma kısa bir cevap geldi: “Hayır!” Devam ettim: “Peki siz bunu sendikanızdan talep ettiniz mi?” Yine kısa cevap: “Hayır!” Bu kez, “bu yıl nasıl katılacaksınız” diye sordum. “Bilmiyorum. Herhalde kendi başıma ya da birkaç arkadaşımla gideceğim” dedi işçi kardeşim. Konuşmalar diğer işçi kardeşlerimle de benzer şekilde geçiyordu. Çıkardığım sonuç ise şu oldu: bizler henüz talep etmesini bilmiyoruz ve taleplerimizde ısrarcı olamıyoruz. Fakat bu sorun ardı ardına gelecek kitlesel 1 Mayıs kutlamalarıyla halledilecektir diye düşünüyorum. Bu yüzden sınıf bilincine varmış işçi kardeşlerime bu 1 aydan az kalan sürede çok iş düşmektedir. Daha önce 1 Mayıs’a katılmamış olan işyerindeki kardeşlerimizle 1 Mayıs’ın anlamı ve önemi üzerine konuşmamız ve onları 1 Mayıs alanına davet etmemiz şart.
Sendikalı kardeşlerimden talebim, sendikalarını işyerlerindeki bütün arkadaşlarını katacak şekilde harekete geçirmeleridir. Sendikasız ve örgütsüz olan 1 Mayıslarda kortej dışında alanda olan işçi kardeşlerimi de UİD-DER kortejine davet ediyorum. Ayrıca ilk kez katılan ve herhangi bir örgütü olmayan işçi kardeşlerimi de kortejimizde görmek benim kadar bütün UİD-DER üyelerini de sevindirecektir. Bu yıl gerçekleşecek birleşik ve kitlesel 1 Mayıs biz işçiler için bir dönüm noktası olacaktır.