Merhaba dostlar, ben bir lise öğrencisiyim. İşçilerin uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’a ben de UİD-DER’le birlikte katıldım. Evet, aslında 1 Mayıs’ın ne anlama geldiğini çoğumuz biliriz ama ben bir kez daha vurgulayayım. 1 Mayıs, Amerikan işçi sınıfının 8 saatlik işgünü talebiyle alanlara çıkmasının bir kazanımıdır. Ve onlar bu taleplerini burjuvaziye kabul ettirdiler. Ama burjuvazi boş durmadı ve gücü yettiğinde pek çok haklarımızı elimizden aldı. Ve bugün birçok hakkımızdan mahrum bir şekilde yaşıyoruz. Ben Amerikan işçi sınıfının yaptığı gibi, bizi iliklerimize kadar sömüren, insan yerine koymayan, acımızla alay edenlerden hesap sormak için UİD-DER’le alanlardaydım. Alanda hep birlikte “Krizin faturası patronlara”, “Milyonlar aç, milyonlar işsiz, işte kapitalist sisteminiz”, “Kürtlere özgürlük, Kurdara azadi”, “Yaşasın 1 Mayıs, biji yek gulan” gibi sloganlarımızı haykırdık. Gerçekten de UİD-DER’le 1 Mayısa katılmanın coşkusunu bir kez daha yaşadım. UİD-DER’in kortej disiplinine hayran kaldım. Gerçekten de işçi sınıfına yakışır bir şekilde 1 Mayıs’ı kutladık. Evet dostlar, 1 Mayıs işçiler için birlik demekse daha çok birleşmeli, mücadele demekse mücadeleyi örmeli, dayanışma demekse dayanışmayı büyütmeliyiz. Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın İşçilerin Uluslararası Mücadele Birliği!