Merhaba dostlar. Ben direnişçi bir Akkardan işçisiyim. 1 Mayıs’a UİD-DER’le katıldım. 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak, Taksim heyecanını yaşamak, yıllar sonra kitlesel olarak bir arada olmak çok güzeldi. Günümüze baktığımızda işten atılmalar bir yandan, uzun çalışma saatleriyle krizin bedelinin, faturasının biz işçilere kesilmesi diğer yandan. Fabrikalarda benzeri sıkıntıları yaşayan birçok arkadaşımız var.
Patronlar sınıfının saldırısı hâlâ devam etmekte. Oysaki biz işçiler tek yumruk olsak, patronlar sınıfını yerle bir edebiliriz. Tabii bu birlikteliği ancak fabrikalarda ortak sorunlarımızı paylaşıp dayanışma ağlarını örerek, grevleri ziyaret ederek, mitinglerde taleplerimizi haykırarak sağlayabiliriz. Bu dayanışma sadece 1 Mayıs’la kalmamalı, biz işçilerin bizden başka dostu olmadığını bilmeliyiz. Fabrikamdan 96 işçiyle birlikte atıldığımda sendika yöneticilerimiz bizlere sahip çıkmadı. Direnişinizde yanınızdayız dediler, yarı yolda bıraktılar. Sendikacılara baktığımda hepsi uzlaşmacı bir sendikal anlayış içerisinde bürokrasi adamı olmuşlar. Onların bu korkak tutumu bizleri işinden ediyor.
Bizler onları sorgulamadıkça, hesap sormadıkça, tepkimizi göstermedikçe hem sendika bürokratlarından hem patronlardan tokat yemeye devam edeceğiz. Bu haksızlıklara karşı 1 Mayıs alanında sloganlarımızı haykırdık. UİD-DER’in düzenli ve disiplinli korteji beni çok etkiledi. Ve sadece ben değil çevreden de çok olumlu tepkiler aldık. Bu sene Taksim’de olay çıkmaması gerçekten güzeldi. Çünkü öyle olaylar yaşanacağını düşünenler vardı. Bunların olmayışının seneye daha fazla katılım sağlayacağına inanıyorum. 2011 yılının 1 Mayısında yine UİD-DER’le alanlarda olacağız!
Yaşasın 1 Mayıs!
Yaşasın Onurlu Mücadelemiz!