Buradasınız
Tarihsel Bilincimizi ve Geleneğimizi Mücadelemizde Yaşatıyoruz!
Esenyurt’tan emekli bir işçi

Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma tuzaklarını, suni ayrımları belli ölçülerde aşmış, egemenlerin ve düzen partilerinin yürüttüğü ayrıştırıcı siyasete karşın birleşmeyi başarmıştı. Bu direniş, sınıfın birleşik gücünün neler başarabileceği konusunda bugünümüze de ışık tutmakta ve yolumuzu aydınlatmaktadır. Bizler UİD-DER’li işçiler olarak Haziran ayını bu tarihsel bilinçle geçirdik.
Aslında 1960’larda Saraçhane mitingiyle başlayan, ardından gelen Kavel Grevi, grevler ve fabrika işgalleriyle işçiler, Haziran direnişine giden yolun taşlarını bir bir döşüyordu. 13 Şubat 1967’de DİSK’in kurulması bu süreci hızlandırdı. Maden-İş ve DİSK, işçiler için çekim merkezi haline gelmişti. Türk-İş bürokratlarının sermaye sınıfıyla uzlaşma içinde hareket etmesi, uzlaşmacı sendikal anlayışı bunun en önemli nedeniydi. Artık sendikal mücadeleyi sınıf mücadelesiyle birleştiren, mücadeleci sınıf sendikacılığı anlayışını benimseyen, sınıfa karşı sınıf şiarıyla seslenen bir sendikaları vardı işçilerin. Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler ve arkadaşları işçilere, işçiler sendikalarına ve liderlerine güveniyor, ortak hareket ediyorlardı.
İşçi sınıfının mücadelesinin yükselişe geçtiği, zamanın ruhunun değişmeye başladığı bir dönem yaşanıyordu. İşçiler sendikalarda, işçi partilerinde, işçi örgütlerinde birleşiyor, dönüşüyor, gelişiyor ve sınıf mücadelesinin bir parçası oluyordu. Egemen sınıf adeta domuz topu gibi birleşip, işçi sınıfıyla özdeşleşen DİSK’i etkisiz kılmak için Meclise yasa önergesi getiriyor, işçiler de buna karşı eylem planları hazırlığı yapıyorlardı. İşçiler bir gün önce son toplantılarını yaptı, 15-16 Haziran günleri şalterler kalkmadı, bacalar tütmedi, İstanbul böyle bir gün görmedi! İki gün boyunca sayıları yüz elli bini bulan işçiler, Kocaeli’den Gebze’ye, Kartal’dan Maltepe’ye; Kadıköy’e, Avrupa yakasında Haliç, Silahtar, Topkapı, Eyüp, Levent, İstinye, Gaziosmanpaşa semtlerinden ve fabrikalardan şehir merkezlerine yürüyorlardı. Polislerin, jandarmanın kurduğu barikatlar bir bir aşılıyor, kadın emekçiler panzerlerin üstünden atlayarak yürüyüşe devam ediyordu. Bazı barikatlarda işçilere karşı silah kullanılıyordu ama işçiler sel olup, önlerine çıkan tüm engelleri yıkıp yollarına devam ettiler. İki gün boyunca eylemlerini sürdürdüler. Patronları ve siyasetçileri korku sarmıştı, bavullarını hazırlayıp apar topar İstanbul’dan kaçıyorlardı. Sıkıyönetim ilanı, gözaltılar, tutuklamalar, askerlere verilen vur emri kâr etmemiş, işçiler mücadeleleriyle DİSK’e karşı yapılacak kanun değişikliğini geri çektirmişti. Sınıfımızın tarihinde böylesi günler yaşanmış, işçi sınıfını yok sayanlara gereken cevabı yine sınıfımız vermişti.
UİD-DER’li işçiler olarak, Türkiye işçi sınıfının mücadelesinde kökleri derinlerde olan UİD-DER’in kurucularının bizlere açtığı mücadele yolunda yürümenin gururunu taşıyoruz. Derneğimizin 2006 yılında 15-16 Haziran’ın yıldönümünde kurulmuş olması ve aldığı yol, “gelenekten geleceğe” şiarımızın sözde kalmadığının bir göstergesidir. Mücadele yoluna çıkan öncü işçilerin bu yola çıkarken birbirlerine verdikleri söz ve yollarına devam etmeleri bugün bizleri de bu mücadelenin bir parçası ve öncü işçileri yaptı. Yürüttüğümüz sınıf mücadelesini doğru temellerde anlayıp kavramamızı sağlayan ve yaşamımızın bir parçası haline getirmemizde bize rehber olan tüm mücadele arkadaşlarımız ve büyüklerimize teşekkür ediyoruz. Bu bayrağı bizden sonraki nesillere taşımak, bir aktarma kayışı görevi görmek, bunu sabırla, inatla, yılmadan, usanmadan devam ettirmek bizim boynumuzun borcudur.
Yaşasın 15-16 Haziran Direnişi!
Yaşasın İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesi!
UİD-DER Yürüyor Mücadele Büyüyor!
- Tarihsel Bilincimizi ve Geleneğimizi Mücadelemizde Yaşatıyoruz!
- Mücadele İçinde Dönüşenler: Derby’den 15-16 Haziran’a!
- Gelenekten Geleceğe 15-16 Haziran ve UİD-DER
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- 15-16 Haziran Ruhu Yeniden Can Bulacak!
- Tarihin Bir Yankısı: Sınıfına İnan, Gücüne Güven!
- Gelenekten Geleceğe: 53. Yılında 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi
- Tanıklıklarla İki Büyük Günün, Güven ve Cesaretin Hikâyesi
- İşçileri Davar Sürüsü mü Zannediyorlar?
- Gücümüz Birliğimizden Gelir!
- Köklerimiz Çınar Ağacının Kökleri Gibi Sağlam
- Ali Özgentürk’ün mesajı:
- Kendi Tarihini Hafızana Kazı!
- 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 50. Yılında Gelenekten Geleceğe!
Son Eklenenler
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...
- Bombalarla yerle bir edilen Gazze’de artık ne sokak kaldı ne okul ne hastane… Ölüm çok, açlık derin… Açlığın ne olduğunu bilenler, “Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin” der. Çünkü açlık, insanın canının yavaş yavaş çekilmesidir, gözünün gördüğüne...
- İzmir Gaziemir Serbest Bölgede üretim yapan Digel Tekstil fabrikasında, sendikalı çalışmak istedikleri için işten atılan 15 işçinin direnişi devam ediyor. 14 Ağustosta TEKSİF Ege Bölge Temsilciliğinde, direnişçi işçiler ve sendika temsilcileri bir...
- İsrail devleti, Filistin halkına yönelik saldırılarını sürdürerek savaşın alevlerini büyütmeye devam ediyor. Dünyanın dört bir yanındaki işçi ve emekçiler ise emperyalist savaşa karşı öfkelerini dile getiriyor, savaşın ortasında kalan sınıf...
- Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan, üreten, hizmet sağlayan, zenginlikleri var eden biz değil miyiz? Aynı sorunlarla boğuşan biz değil miyiz? Çürümeden, yozlaşmadan kurtulmak, nefes almak isteyen biz değil miyiz? Birbirimize ihtiyaç duyan biz...
- KESK, Ağustos ayının ilk haftasında alternatif TİS masası kurarak 2026-2027 Toplu Sözleşmesinde kamu emekçilerinin taleplerini duyurdu. İktidarın ilk zam teklifini açıkladığı gün Çalışma Bakanlığı önünde açıklama yaparak teklifi protesto etti. 13...
- İsrail devleti Filistin halkına yönelik saldırılarını her geçen gün arttırıyor. Filistin halkı yalnızca bombalarla, kurşunlarla değil abluka nedeniyle açlıkla da mücadele ediyor. Bölgede gıdaya erişim neredeyse imkânsız hale geldi. Ancak İsrail...
- Sırbistan’da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Novi Sad şehrindeki bir tren istasyonunda meydana gelen çökme sonucu 16 kişi hayatını kaybetmişti. Yolsuzluk ve ihmalin yol açtığı bu felaketin üzerinden 9 ay geçti, ancak öğrenciler ve işçilerin öfkesi...
- Geçtiğimiz ay Emekçi Kadın köşemizde, 1840’lı yıllarda Ignaz Semmelweis adlı genç bir doktorun annelerin hayatını kurtaran mücadelesine yer vermiştik. Zorluklara, engellere, baskılara rağmen doğru bildiği yolda yürüyerek kadınların ve bebeklerin...