Buradasınız
Kamu İşçilerine Sefalet Protokolü

600 bin kamu işçisini kapsayan Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci iktidar, TÜHİS, Türk-İş ve Hak-İş’in işçilerin taleplerini görmezden gelerek attığı imzayla sonuçlandı. Sendikalar sürecin başında ilk 6 ay için yüzde 90 zam talep ederken imzalanan protokole göre ücretlere yüzde 24 zam yapıldı. İkinci altı ay için yüzde 45 oranında zam istenirken, 50 liralık seyyanen artış ve yüzde 11 zam yapıldı. İşçilere yine öngörülen enflasyon safsatası esas alınarak zam yapıldı. Yıllık bazda ücret artışı Mehmet Şimşek’in başında olduğu ekonomi politikalarının ve Orta Vadeli Programın, (OVP) hedefleri doğrultusunda yüzde 30’da sınırlı kaldı. Bunun anlamı şudur: İşçiler bir kez daha iktidar eliyle ve sendikal bürokrasinin yardımıyla sefalete, açlığa mahkûm edilmiştir.
Türk-İş, Temmuz ayı için açlık sınırını 26 bin 413 lira, yoksulluk sınırını ise 86 bin 36 lira olarak açıkladı. Aynı Türk-İş, kamu işçilerine yoksulluk sınırının çok altında kalan sefalet ücretlerini dayatan sözleşmenin altına imza attı.
Kamu işçileri, onları aylar boyunca oyalayan, hayat pahalılığı karşısında eriyen ücretlerini bir nebze iyileştirecek bir zam önermeyen, grevlerini “milli güvenliği bozucu nitelikte olduğu” gerekçesiyle yasaklayan iktidara tepkililer. Ancak bu dayatmaya karşı etkili bir eylem programı açıklamak ve uygulamak yerine kendilerini oyalayan sendikal bürokrasiye daha da tepkililer. 31 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile yapılan görüşmenin ardından Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, ikinci 6 ay için verilen yüzde 11’in aşıldığını söyleyerek bunu müjde gibi sundu. “Kararı arkadaşlar verecekler, onlar yetkili. İşçi razıysa bir problem yok. Teklif yüzde 100 olumlu değil ama olumluya yakın bir teklif gibi gözüküyor. Arkadaşlarımız üyelere gidecekler, derlerse ‘bir problem yok’, biz de Çalışma Bakanlığına ‘bir problem yok’ diyeceğiz. Problem varsa gelmiyoruz diyeceğiz” dedi. İmzayı kendilerinin değil, sendika başkanlarının atacağını, Cumartesi gününe kadar Bakanlığın teklifine yanıt verileceğini söyledi. Bu sözlerle sorumluluğu üzerinden atmaya çalıştı, bir kez daha sözleşmeyi oldubittiye getirdi.
İktidar ve Türk-İş yönetimi, sözleşmenin imzalanmasını ve ücretlerinin bir nebze olsun yükselmesini, geçmişe dönük farkların ödenmesini bekleyen işçileri oyalayıp bezdirmiş, olayı ikinci altı aylık dönem için verilecek zam oranına odaklamıştır. Atalay’ın talimatıyla iktidarın teklifini işçilere aktaran sendika yöneticileri, iktidarın daha yüksek zam vermemekte kararlı olduğunu vurgulayarak işçilerin direncini kırmak istemiştir. İktidarın düşük zam dayatması karşısında eylem ve protestoları gündeme bile getirmemiştir.
Genel Maden İşçileri Sendikasının Eti Maden’deki grevinin yasaklanması olağanlaştırılmıştır. TTK ve MTA’da başlayacak grevler kamu çerçeve protokolünün imza altına alınması ihtimali bahanesiyle Genel Maden-İş ve TÜHİS arasındaki anlaşmayla özel hakem heyetine başvurularak iptal edilmiştir.
Türk Harb-İş Eskişehir Şube Başkanı Hasan Atak, yaptığı açıklamada durumu şöyle özetlemiştir: “İşçinin kaybı yalnızca ilk altı ayda 3-4 puan değildir. İki yıl toplamında yüzde 25 civarında kayıp ve en önemlisi verilen sözler doğrultusunda kendi sözleşmelerinde alınması gereken ilave haklardan mağduriyettir. Dün Ankara’da yapılan bizlerin de katıldığı toplantılarda işçilerin ve yerelde şube başkanların çoğunluğunun onaylamadığı Kamu Çerçeve Protokolü tamamen teslimiyetçi bir mantıkla ‘imzalamazsak hükümet ilave bir lira vermeyecek, bu nokta artık duvar ve tüm sözleşmeleri grev yasakları ile Yüksek Hakem Kuruluna götürecek. O nedenle imzalamak zorundayız’ denilerek dayatmalarla protokol kabul ettirilmeye çalışılmaktadır. Tamamen siyasi ortamın getirdiği baskı, tehdit, kendi yaptıkları hata üstüne hataları örtmek ve kişisel çıkar nedenleri ile yöneticilerimiz bu protokolü işçinin onayı olmadan imza altına alıyorlar.” Atak, “bu oyunun içerisinde olan başta Türk-İş ve Hak-İş yönetimi olmak üzere tüm bu olup bitenleri bile bile imza atacak tüm genel başkanlar istifa etmelidir” dedi.
KÇP süreci bir kez daha işçilerin birliğinin, örgütlülüğünün ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuştur. Sermayenin ve iktidarın saldırılarına, sendikal bürokrasinin tuzaklarına karşı koymanın tek yolu budur.
Artık Kurdu Gözünden Tanıyorum!
Bir Yaz Akşamı…
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- İşyerinde Gelen Ölümler
- 3 Pişi ve Sabrın Ödülü
- Yas Tutmuyoruz, Mücadele Ediyoruz!
- Bu Bataklıktan Birlikte Çıkmalıyız!
- KESK Taleplerini Duyurmak İçin Alternatif TİS Masası Kurdu
- “Faizi Kim Uyguluyor, Bunu da Desene!”
- Hiroşima’dan Gazze’ye Umut İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinde
- Kamu İşçilerine Sefalet Protokolü
- Kamu İşçilerine Grev Yasağı ve Sefalet Dayatması
- BİRTEK-SEN Tekstil Raporunu Yayımladı
- Doğanın Değil Doların Yeşilini Sevenlerin Yasası
- Bomb Love, Savaş ve Çocuklarımız…
- 102 Günde 132 Kadın Öldürüldü Duydunuz mu?
- Emekliye Yeni Operasyon
- Karpuzun Bozduğu Ekonomik Denge!
- Yine Yangın, Yine Katliam!
- Kemal Türkler, Katledilişinin 45. Yılında Mezarı Başında Anıldı
- “Süper Talan Yasası”na Karşı Mücadele Sürüyor
- İzmir Belediye İşçileri İşlerini Geri İstiyor
Son Eklenenler
- DİSK/Sosyal-İş Sendikası 8 Ağustosta Kadıköy Süreyya Operası önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasında mağaza ve market çalışanlarının sorunlarını ve taleplerini dile getirdi. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Edremit Şubeler...
- İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, Temmuz ayında en az 204 işçinin çalışırken hayatını kaybettiğini açıkladı. Yılın ilk 7 ayında yaşamını iş cinayetlerinde yitiren işçi sayısı en az 1165 oldu. Temmuzda 7’si orman işçisi, 5’i AKUT gönüllüsü...
- Tez-Koop-İş Sendikası Ankara 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde kamu işçileri 7 Ağustosta greve çıktı. ODTÜ C heykeli önünde toplanan işçiler alkış ve sloganlarla Rektörlük binasına yürüdü. İşçiler Rektörlük binasına “...
- 8 yaşımda İzmir’e gelmiş ve uzun yıllar ablamların yanında kalmıştım. Öyle ki bana verdiği emek anneminkinden fazladır. Ta ki 17 yaşıma kadar... Sınıf mücadelesiyle tanıştığımda, bunu ablam ve eşinden uzun süre sakladım. Öğrendiklerinde beni evden...
- Dersim’de bulunan Peri Tekstil’de mobbing ve hakarete tepki gösterdikleri için işten atılan BİRTEK-SEN üyesi 17 işçi kurdukları direniş çadırında mücadeleye devam ediyor. Öz İplik-İş Sendikası Bursa’da örgütlenme faaliyeti yürüttüğü Elyaf Tekstil’de...
- Geçtiğimiz günlerde Eskişehir’deki orman yangınını söndürme çalışmaları sırasında 10 insanımızın hayatını kaybettiğini derin bir üzüntüyle öğrendik. Bu acı haberle birlikte içimizdeki öfke daha da büyüdü. Çünkü her yıl giderek artan ölçekte büyük...
- İstanbul’un bir mahallesinde kenara konulmuş bir bavul ve bavulun içinde katledilmiş genç bir kadın. İnsan olarak böyle olayları duyduğumuzda kanımızın donduğunu hissederiz. O an Ayşe’nin annesi gelir aklımıza, kardeşleri gelir. Tarifi olmayan bu...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KESK, 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerine dair Haziran ayında başlattığı eylemlerine devam ediyor. KESK’e bağlı sendikalar 18 Haziran-4 Temmuz tarihleri arasında...
- Camilerde en çok duyduğumuz sözlerden biri “faiz haramdır.” Urfa’da, hayatını borç-faiz kıskacında sürdüren biri, bir cuma hutbesi sırasında dayanamadı, minbere çıktı ve şöyle seslendi: “Hoca, faizin haram olduğunu söylüyorsun da, gerçeği niye...
- İkinci Dünya Savaşının sonuna gelinmiş, Mihver devletlerin içinde yer alan Almanya ve İtalya savaşı kaybetmiş, Almanya ordusu koşulsuz teslim olmuştu. Avrupa’da savaş sona ermiş, savaşın galipleri SSCB, Amerika, İngiltere ve Fransa olmuştu. Savaş,...
- Türkiye’de ekonomik sorunlar büyüdükçe işçi eylemleri ve grevleri artıyor. Sadece yerli sermayeli fabrikalarda değil, yabancı sermayeli fabrikalarda da işçiler düşük ücret dayatmasına karşı sendikalaşma mücadele si veriyor ya da greve çıkıyorlar....
- Sınıf temelinde örgütlü mücadeleyle tanıştıktan sonra değişim geçirmemek mümkün değildir. Çevremizdekiler -aileniz, akrabalarınız, arkadaşlarınız- önceki ve sonraki halimizi bilir.
- Hasan, işyerinde kartını okutup paydos ederken “bugünü de bitirdik” diye seviniyordu. Koşar adımlarla kendini işyerinden dışarı attı.