Buradasınız
Bir Emeklinin Hikâyesi: Emeklilerin Hikâyesi
05.11.2021
Düşünün ki bir emekçi yıllarca çalışıyor, üretiyor. Yıllar geçip de yaşlandığında toplumsal üretime yaptığı katkının karşılığını almak ve güvenle, huzurla, olgunlaşmanın, hayatı tanımış olmanın, onca birikimin tadını çıkarmak istiyor. Ama bu sistemde emekçi sınıfların, çocukken, gençken, çalışırken peşini bırakmayan yoksulluk yaşlanınca da bırakmıyor. Türkiye’de 13 milyon civarında emekli var ve bunların yüzde 70’i asgari ücretin altında maaş alıyor. Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’nun raporuna göre Türkiye, emeklisi en fakir ülkeler arasında yer alıyor.
Emekli maaşıyla geçinemeyen emekliler, emekli olmadan önce aldıkları ücretin daha düşüğünü ve daha ağır çalışma koşullarını kabul ederek çalışmak zorunda kalıyorlar. İSİG Meclisi’nin açıkladığı iş cinayeti raporlarına göre, 2020 yılında 51 yaş üzeri en az 867 emekçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenlerin arasında 65 yaş üstü olanların sayısı 159’du. 2021 yılının ilk 9 ayında ise 103’ü 65 yaş üstü olmak üzere, 51 yaş üzeri 521 emekçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi.
Emeklilere yaşam hakkı tanımayan kapitalist sistemde yaşam mücadelesi veren milyonlarca emekliden biri olan Ülkü abimizle konuştuk. Ülkü abi bize 13 milyon emeklinin yaşadıklarını kendi hikâyesini anlatarak aktarıyor. Tüm zorluklara rağmen ayakta kalabilmeyi nasıl başardığını ise şu sözlerle özetliyor: “Sistem her ne kadar bana karşı olsa da ben de sisteme karşıyım. O beni yıkmaya çalıştıkça ben onu alt edeceğim.”