Buradasınız
Köle İbrahim Tuhaf Konuşuyor
13 Haziran 2021 - 19:15
UİD-DER İşçi Tiyatrosunun 2012 yılında sahnelediği “Köle İbrahim Tuhaf Konuşuyor” oyunu, Firavunlar döneminin Mısır’ında geçiyor. Kölelerden birinin, İbrahim’in kafasına çalıştığı sırada taş düşüyor. Oyun bu ya, kafasına taş düşen İbrahim gelecekten tarihi Mısır’a gelen bir işçi olarak “tuhaf tuhaf” konuşmaya başlıyor. Gelecekten gelen İbrahim aslında bugünün işçisidir, hem de UİD-DER’li örgütlü bir işçidir. Örgütlü bir işçi köleci Mısır’a gitse ne yapar? Tabi ki köleleri örgütler! İbrahim de bunu yapıyor.
2012’nin yazında birçok salonda sahnelenen oyun, aynı yılın Kasım ayında Kartal Hasan Ali Yücel Sahnesinde Genel-İş üyesi işçilerle de buluştu. Keyifle izlenen, seyircileri bolca güldüren bu oyunla UİD-DER İşçi Tiyatrosu patronlar sınıfının zenginliğinin kaynağını sorgulatıyor, işçi sınıfının örgütlenmesinin imkânsız olmadığını, yapay ayrımlarla bölünmeye izin vermememiz gerektiğini anlatıyor. Oyunda isyancı kölelerin sloganı bugünün işçilerine mesaj veriyor: “Mavi gök kubbenin altında ve bereketli toprakların üzerinde ne varsa bizimdir!”
Mersin’den mücadeleci genç işçiler olarak sınıf dostlarımızı selamlıyoruz. Mücadele örgütümüz UİD-DER’in kuruluşunun 15’inci yıldönümü! Bizleri bilinçlendiren, haklarımızı bize öğreten ve hayatımızda bir deniz feneri misali bize yol gösteren derneğimiz öncesinden sonrasına mücadeleci işçilerin çabalarıyla bugünlere geldi. O bizi büyüttü biz de mücadelemizi büyütüyoruz. Kurulduğu günden beri UİD-DER işçi sınıfının mücadelesinin güçlenmesi için çalıştı. Her daim dost gönüllere taşındı haklı ve onurlu sınıf kavgamız.
UİD-DER’in bugüne kadar sınıf kavgamızın büyümesi için attığı her adım daha büyük kazanımlarla sonuçlandı. Örnek vermek gerekirse patronların düzeninde biz işçilerin gözleri hep kapatılmak isteniyor. Gerçekleri görmeyelim isteniyor. Buna karşı gerek UİD-DER’in örgütlenme çalışmaları ile gerek tamamen bizlerin emeğiyle var olan İşçi Dayanışması gazetemiz ile gerekse web sitemizden bizlere ışık olmaya devam ediyor ve edecek. Geçmişten beri büyüklerimizin “mücadele için akıtılan bir damla ter bile asla boşa gitmez” sözünü asla unutmadık. Bizler mücadele örgütümüzü her damla ter ile ve gelenekten geleceğe şiarıyla bizden sonralara daha iyi bir şekilde bırakmakla mükellefiz.
Mersin’den genç işçiler
Umuttur, hayattır, yeniden doğmaktır, engin bir denizdir UİD-DER, biz işçiler, emekçi kadınlar için. Bizler kapitalist sistemin sırtımıza yüklediği insanı tüketen yüklerden UİD-DER sayesinde kurtulduk. İşçi sınıfının kadınları olarak mücadele örgütümüzle tanışmamızla yaşam bizim için değişti. Eşimize, dostumuza, işimize, aşımıza, ailemize, çocuğumuza, hayata başka gözle bakmaya başladık. Aslında, baktığımız şeyleri, görmeyi öğrendik. Etrafımızdaki hemen herkesin “bir şey olmaz, bir şey değişmez, yapacak bir şey yok” dediği zamanlarda biz UİD-DER’in mücadelesi sayesinde yaşadıklarımızın kader olmadığını, işçilerin bir arada olabildiğinde her şeyi değiştirebildiğini, yaşanabilir bir dünyayı var edebilecek gücün işçi sınıfının örgütlü mücadelesinde olduğunu gördük. Gözbağımızı çözdü UİD-DER. UİD-DER’in saflarında, grevlerde, direnişlerde, alanlarda, mahallelerde haksızlıklara karşı kol kola yürüdükçe değiştik ve güçlendik.
Biz UİD-DER saflarında mücadeleyi büyüten emekçi kadınlar, örgütümüzün emekçi kadınların gücüne beslediği tarihsel inancı her an hissediyoruz. Özgüvenimiz artıyor, mücadele azmimiz perçinleniyor. Örgütümüze, birbirimize sımsıkı sarılarak ve yumruklarımızı sıkarak yürüyoruz, eşitsizliğin, sömürünün, şiddetin üstüne. Bizi mücadeleye katarak yeniden doğmamızı sağlayan, bu kahrolası sistemi değiştirme umudu veren UİD-DER’in 15. mücadele yılı kutlu olsun. Bu onurlu kavga için ter akıtan tüm dostlara selam olsun.
Ankara’dan emekçi kadınlar
Kalk pencereye gel
UİD-DER’in mücadele kampanyaları