Buradasınız
DİSK Davası süreci nasıl işledi?
17 Haziran 2020 - 18:40
16 Haziran akşamı ilan edilen sıkıyönetimle birlikte DİSK yöneticilerine ve öncü işçilere yönelik bir cadı avı başlatıldı. İlk etapta 21 sendikacı evlerinden gözaltına alınarak Davutpaşa Kışlası’na götürüldü. Burada yaşananlar ibretliktir.
Masalar kurulmuştur, asker ve polisler teker teker DİSK’lilerin ifadesini almaktadır. Herkesin ifadesi biter fakat DİSK’in eğitimcisi Süleyman Üstün’ün ifadesi bitmez. Polis sıkıştırmaktadır onu: “Sen işçi değilsin, sendika yöneticisi de değilsin. Ne işin var bunlarla? Vazgeç bu işten” Bu görüntüye Kemal Türkler dayanamaz: “Polis efendi, polis efendi! O Süleyman İşçi sınıfının Süleyman’ıdır. Herkese yaptığınız müdahaleyi ona yapamazsınız. Siz kendi Süleyman’ınızı düşünün.”
Sıkıyönetim Askeri Savcılığı, DİSK ve Maden-İş yöneticileri ile işçi temsilcileri hakkında 15-16 Haziran Direnişi nedeniyle davalar açtı. Halkı hükümet aleyhine isyana teşvik, mala zarar vermek, toplantı ve gösteri yasasını ihlal etmek gibi suçlamalarla yargı karşısına çıkan 260 DİSK’linin 7 yıla kadar hapis cezası isteniyordu.
Tartışmalarla geçen dava süresince sıkıyönetim komutanı mahkemeye doğrudan müdahil oluyor, hâkim ve savcılara yemekler veriyordu. Sanık avukatları ve sendikacılar ise bu durumu eleştiriyor ve mahkemenin tarafsız olmadığını dile getiriyordu. Kemal Türkler başta olmak üzere DİSK’liler, işçilerin ortaya koyduğu iradeye leke sürdürtmemiştir. Yeri geldiğinde mahkeme heyetine kök söktürmüştür
Üç ay süren tutukluluk günlerinin ardından sıkıyönetimin de sona ermesini takiben DİSK yöneticileri, 26 Eylülde tahliye edildiler. Tahliye haberi fabrikalarda büyük sevinçle karşılandı. Cezaevinden çıkan DİSK yöneticileri ve öncü işçiler coşkuyla karşılandılar.