Buradasınız
Süleyman Üstün Hocamızı Saygıyla Anıyoruz
19 Mayıs 2021 - 13:20
O işçilerin Süleyman Hocasıydı… 1980 öncesinde metal işçileri DİSK-Maden-İş öncülüğünde MESS’e ve sermaye sınıfına karşı kararlı bir mücadele yürütüyordu. Maden-İş düzenli olarak eğitimler yapıyor, işçilere sınıf bilinci aşılıyordu. İşte bu eğitimlerde Süleyman Hocamız, kapitalist sömürü düzenini işçilere kavratmak, onlara mücadele bilinci ve ruhu aşılamak için çeşitli yöntemler kullanırdı. Tarihsel örnekler verir, deyimleri kullanır, konuyu basite indirgemeyi başararak anlatır ve kavratırdı. Bu anlamda, Türkiye işçi hareketi tarihinde Süleyman Üstün’ün önemli bir yeri vardır. 19 Mayıs 2007’de yaşamını kaybeden Süleyman Üstün Hocamızı saygıyla anıyoruz.
15-16 Haziran 1970’te, iki gün boyunca İstanbul ve Kocaeli’de 150 bin işçinin üretimi durdurup yollara akması panikletmişti egemenleri. Eylemlerin daha da büyümesinden korkan egemenler 16 Haziranda sıkıyönetim ilan ederek öncü işçileri ve sendika yöneticilerini gözaltına aldılar. Alınanların arasında Süleyman Hoca da vardı.
Masalar kurulmuştur, asker ve polisler teker teker DİSK’lilerin ifadesini almaktadır. Herkesin ifadesi biter fakat DİSK’in eğitimcisi Süleyman Üstün’ün ifadesi bitmez. Polis sıkıştırmaktadır onu: “Sen işçi değilsin, sendika yöneticisi de değilsin. Ne işin var bunlarla? Vazgeç bu işten.” Bu görüntüye Kemal Türkler dayanamaz: “Polis efendi, polis efendi! O Süleyman işçi sınıfının Süleyman’ıdır. Herkese yaptığınız müdahaleyi ona yapamazsınız. Siz kendi Süleyman’ınızı düşünün.”
Süleyman Hocamız anlatıyor: “Kızlarımız en öndeydi!”
Görüntüler, 2004 yılında Birleşik Metal-İş Sendikası ile İşçi Öz-Eğitim Gruplarının birlikte düzenlendiği 15-16 Haziran Genel Direnişi konulu etkinlikten. Çeşitli direnişlerden gelen ve İşçi Öz-Eğitim Gruplarını oluşturan işçiler, daha sonra UİD-DER’in kurulmasına omuz vereceklerdi.
Sahnede 15-16 Haziran Genel Direnişini yaşamış ve yıllarını sınıf mücadelesine adamış Maden-İş Eğitim Dairesi Müdürü Süleyman Üstün Hocamız yer alıyor. “Örgütlüysek Her Şeyiz, Örgütsüzsek Hiçbir Şey!” pankartının hemen yanında, işçi sınıfının örgütlendiğinde nasıl devleştiğini gösteren 15-16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişini anlatıyor. İlerlemiş yaşına rağmen, tüm canlılığı ve heyecanıyla yeniden yaşıyor mücadele dolu o günleri, coşkuyla anlatıyor. İbrahim Ethem İlaç Fabrikası İşçi Temsilcisi Nurten Arıcan’ın hikâyesini büyük bir dikkatle dinliyor salon. Hocamız, Nurten bacısının anısına işçilerden çocuklarının adını Nurten koymasını istiyor.