Buradasınız
Uyanıştan Başkaldırıya: Yüzbinlerin Direniş Öyküsü
13 Haziran 2021 - 13:15
“İşçiden İşçiye İşçinin Diliyle” şiarıyla pek çok eser ortaya koyan UİD-DER Tiyatro Topluluğu, 2009 yılında işçi havzalarında “Uyanıştan Başkaldırıya” adlı oyununu sahneledi. Oyunu senaryolaştıran da, yöneten de, oynayanlar da işçiydi. Dekorundan kostümüne, makyajından ışığına varana kadar her şey işçilerin emeğinin hüneriydi. UİD-DER Tiyatro Topluluğunun sahnelediği tüm diğer oyunlarda olduğu gibi!
“Uyanıştan Başkaldırıya” adlı oyun, sermaye sınıfı ve onun siyasi temsilcilerinin DİSK’i nasıl boğmak istediklerini, işçilerinse tek tek işçiler olmaktan çıkıp bir sınıf olarak bu saldırıyı nasıl püskürttüklerini anlatıyor. 15-16 Haziran günlerinin işçilerin ve patronların yaşamında nasıl yankı bulduğunu resmeden bu oyunla birlikte kâh bir grev alanına konuk oluyoruz, kâh Koçların, Sabancıların toplantı odalarına… İşçi sınıfının devleşerek İstanbul’u zapt ettiği o günlerde, patronlar sınıfının nasıl korkudan tir tir titrediğini, nasıl ülkeyi terk edecek duruma geldiklerini anlatan oyun, geçmişin işçi mücadelelerini bugünün işçi kuşaklarının zihinlerinde canlandırıyor. Oyun, DİSK/Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler’in Haliç kıyısındaki bir metal fabrikasında greve çıkan işçilere yaptığı konuşmayla açılıyor. İlerleyen günlerde bu grevci işçiler de 15-16 Haziran’ın kahramanlarından olacaktır. Oyunla gerçeğin, gerçekle oyunun bütünleştiği, binlerce işçi tarafından coşkuyla izlenen “Uyanıştan Başkaldırıya” oyunundan kısa bir kesiti sınıf dostlarımızla paylaşıyoruz.
15-16 Haziran 1970’te İstanbul ve Kocaeli işçilerin olunca, o güne kadar işçilere bir böcek kadar değer vermeyen patronları derin bir korku almıştı. Uyanıştan Başkaldırıya oyununda da konu edildiği gibi, birçoğu İstanbul’dan kaçmıştı. Vehbi Koç’un kızı ve Koç Holding CEO’su İnan Kıraç’ın eşi Suna Kıraç da anılarında bu korkuya yer vermektedir. Ömrümden Uzun İdeallerim Var adlı kitabında, 15-16 Haziran günlerinden şöyle bahseder Suna Kıraç: “Koç şirketlerinde sendikal mücadele kıyasıya bir hâl almıştı. 15-16 Haziran 1970’de, Türkiye’nin yaşadığı en büyük işçi eylemine Koç işçileri de katılmıştı. İstanbul’un bütün sokaklarının işçiler tarafından işgal edildiği o gün Koç Ailesi’nin üyeleri birbirleri için kaygılanmıştı. Sevgi Gönül’ün Dragos’taki evinde Semahat-Nusret Arsel ve o gün onlarda misafir olan Mustafa Koç mahsur kalmışlardı. Onları ‘kurtarma işi’ işçi tulumu giyerek, tebdil-i kıyafetle sokağa çıkan İnan Kıraç’a düşmüştü (s.100-1).”
Kemal Türkler, yaşamını işçi sınıfının örgütlenmesi ve haklarını alması mücadelesine adadı. 15-16 Haziranın ortaya çıkmasında, yıllarca yasaklı olan 1 Mayıs’ın kitlesel bir şekilde kutlanmasında, DİSK’in ve Maden-İş’in sendikal anlayışının yerleşmesinde Türkler’in ve mücadele arkadaşlarının rolü büyüktü.
Bakırköy Yunus Emre Kültür Merkezi. Uyanıştan Başkaldırıya oyununu izlemeye gelenler arasında Türkiye işçi sınıfının büyük direnişinin en önemli tanıklarından iki isim yer alıyor: DİSK’in önderi Kemal Türkler’in eşi Sabahat Türkler, işçi sınıfının Sabahat ablası. Diğer yanda ise Kavel direnişinin öncülerinden Hamit Şindi. Sabahat ablanın hemen yanındaysa Uyanıştan Başkaldırıya oyununda Kemal Türkler’i canlandıran UİD-DER’li işçi. Sebahat Abla, hem eşinin yaşatılan anısı nedeniyle, hem bir anlığına o eski günlere döndüğü için mutlu görünüyor… Fuayede sıcacık bir sohbet sürüyor.
Umudun hiç tükenmemesi
Dünyayı daha iyi bir yer yapmak için!