Buradasınız
Özgürlük için hayatı kucaklamak
12 Haziran 2021 - 23:30
Sloganları, ıslıkları ve alkışlarıyla, öfkeleri, umutları ve gülüşleriyle, ellerinde taşıdıkları pankartları, dövizleri, dalga dalga salınan kızıl flamalarıyla tıpkı bir gergefe nakış nakış işlenen güller gibiydi UİD-DER kortejindeki işçiler. Sanki şairin mısraları resmedilmişti 1 Mayıs yürüyüş kollarına…
Gergefte kırmızı bir gül gibiyiz
Umutlu ve keyifli.
Onurluyuz bu kavgamızla
Öyle bir güç taşıyoruz ki
Kime ne zaman nerede demeden
İşte buradayız.
Bir çelik ki bu zincirin halkaları
Bilek bilek korkusuz
Yılmayan bu yürek güzelliğinde
Böyle el ele.
2000’lerin başında İşçi Öz-Eğitim etkinliklerine ilk katıldığımda 9 yaşlarındaydım. Babamın içinde olduğu, ailesini kattığı bu etkinliklerin sınıf hareketi için öneminin farkında değildim elbette. Ama yeni insanlar görüyor, yeni kavramlar öğreniyordum. Örneğin “kapitalizm”in ne olduğunu öğrenmiştim. O, içi kurtlarla, yılanlarla, irinle dolu pis kokan bir ağaçtı. Ve bu korkunç ağacı işçiler birleşirse yıkabilirlerdi. O ağacı yıkmayı ben de istedim. O zamanlar benim gibi çocuk olanlar UİD-DER’de yetişti ve birer işçi oldu. Geriye dönüp baktığımda mücadeleci işçilerin kurduğu koca ailenin içinde bize verilen emeği görüyor, minnet duyuyorum. Bugün çocuklarını UİD-DER’e getiren işçi anneler ve babalar çok şanslı, çünkü çocukları büyüyüp UİD-DER’li bir işçi olduğunda onlarla gurur duyacaklar. Ne mutlu 15. mücadele yılında UİD-DER’le birlikte yürüyenlere!
İstanbul’dan UİD-DER’li bir işçi
Bir mücadele örgütüne sahip olmak, onun içinde potansiyellerini fark etmek, onları geliştirmek, dönüşmek, birlikte güzel şeyler yapmak dünyanın en kolay işidir aslında. Senin gibi bir “işçi parçasını” insan yerine koymayanların, büyük işleri beceremeyeceğini, güzellikleri yaratmayacağını iddia edenlerin giydirdikleri elbiselerden kurtulup yeni bir dünyayı tüm güzellikleriyle birlikte yaratma mücadelesinin pırıl pırıl elbiselerini giymek de öyle. En karamsar düşüncelerin çamurları dört bir yandan üzerine sıçrarken hep diri tutulan umudun ateşiyle ısınmak çok kolaydır. “Yârin yanağından gayri her şeyde, her yerde, hep beraber” diyebilmek, ağız dolusu gülmek gibi mutluluk verir insana ve o da çok kolaydır.
Bunlar için bu akıldışı sistemin kafana soktuğu saçma fikirleri, anlamsız kaygıları bir kenara koyup UİD-DER’in mücadeleci insanlarının uzattığı elleri onurlu bir işçi olarak samimiyetle tutman yeterlidir. O andan itibaren onların gözlerindeki ateşin kıvılcımları sende de çakmaya başlayacaktır emin ol. Nereden mi biliyoruz? Yıllardır o elleri tutup, o emeğin kıymetini bilip hem hayatını hem de hayatı güzelleştiren onlarca insan gördük de oradan biliyoruz. O elleri tutup dünyanın en değerli, en anlamlı kavgasına biz de katıldık, oradan biliyoruz.
Mersin’den eğitim işçileri
UİD-DER ikinci evimiz