UİD-DER’den İsrail Zulmünü Protesto Yürüyüşü
İsrail devletinin Filistin halkına yönelik katliamları dur durak bilmiyor. İsrail devleti kadın, çocuk, yaşlı demeden Filistin halkının üzerine bombalar yağdırıyor. 8 Temmuzda başlayan ilk saldırıdan itibaren 700’den fazla Filistinli hayatını kaybetti, 3 binden fazlası yaralandı. Savaşın yakıcılığı ölü ve yaralı sayılarından ibaret değil, İsrail devletinin bombaları altında kan ağlayan Filistin halkı aynı zamanda açlık, susuzluk, yurtsuzluk çekiyor. Bu katliamlar karşısında dünyanın pek çok yerinde Siyonist İsrail devletine yönelik protesto gösterileri yapıldı. Binlerce emekçi bu vahşete sessiz kalmayarak tepkilerini dile getirdi. İsrail egemenlerinin bu zulmüne karşı Türkiye’de de pek çok protesto gösterileri yapıldı.
Derneğimiz UİD-DER de temsilciliklerinin bulunduğu emekçi mahallelerinde yürüyüşler örgütlüyor. 23 Temmuzda Sefaköy’de UİD-DER’li işçiler yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirmek üzere metrobüs durağında bir araya geldiler. “Katil İsrail Filistin’den Defol, Filistin Halkı Yalnız Değildir!” pankartı açılarak yürüyüşe geçildi. Yürüyüşe Filistinli ve İranlı mülteci işçiler de katıldı. Yürüyüş esnasında “Filistin Halkı Yalnız Değildir”, “Tayyip Erdoğan Lafazanlık Etmesin, Askeri Anlaşmalar İptal Edilsin”, “Yaşasın İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği” sloganları atıldı. Kardeş Filistin halkının yanında olduğumuzu belirten, katil İsrail devletinin katliamlarını teşhir eden konuşmalar yapıldı. Yürüyüş boyunca “Filistin’de İsrail Zulmüne Son!” başlıklı bildiriler ve İşçi Dayanışması bülteni işçi ve emekçilere ulaştırıldı.Çevredeki işçi ve emekçiler yürüyüşümüze yoğun ilgi ve destek göstererek slogan, alkış ve ıslıklarıyla İsrail devletini kınadılar. Bildiri verdiğimiz bir fabrika işçisi bu tür yürüyüş ve eylemlerin genellikle Taksim gibi şehir merkezlerinde yapıldığını, Sefaköy gibi emekçi mahallelerinde ilk kez karşılaştığını belirterek yürüyüşümüze destek verdi. Alternatifsizlikten dolayı AKP’ye oy verdiğini söyleyen bir başka işçi İsrail’in bu katliamlarına AKP’nin neden engel olmadığını sordu. Biz de İsrail egemenleri ile Türkiye egemenleri arasında çıkar ilişkileri olduğunu, bu yüzden de bu katliamlara engel olacak dayatmaların AKP’nin işine gelmeyeceğini, gerçek alternatifin de biz işçiler olduğunu anlattık.
AKP, bir yandan Filistin halkının yanında olduğunu söyleyip İsrail’e esip gürlerken, öte yandan İsrail devleti ile askeri ve ekonomik ilişkilerini sürdürmeye devam ediyor. Açıktır ki Filistin halkına yapılan bu zulüm ne AKP’nin ne de Birleşmiş Milletler gibi diğer kapitalist güçlerin umurundadır. Bu temelde yükseltilen Yahudi düşmanlığı da egemenlerin bir aldatmacasıdır. Filistin’deki katliamın sorumlusu Yahudi halkı değil Ortadoğu’da, Suriye’de, Rojava’da gerçekleşen katliamların da sorumlusu olan sermaye sınıfıdır. Türkiye’deki sermaye de bu katliamların sorumlularındandır. Filistin halkının yanında duran ve savaşlara dur diyecek olan tek gerçek güç ise işçi sınıfıdır.
Tuzla’da İsrail Zulmü Protesto Edildi
Son Eklenenler
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...
- Gürcistan’ta madencilik şirketi Georgian Manganese’e ait Zestafoni ferroalyaj tesisi ve Chiatura manganez madeni 1 Kasımdan Nisan 2025’e kadar üretimi durdurduğunu açıkladı. Gürcistan’ın en büyük madencilik şirketi Georgian Manganese’in tesislerinde...
- Çocukların mutlu olduğu, gelecek endişesi taşımadığı, ayrımcılığa maruz kalmadığı; eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyada yaşamalarını kim istemez ki? Fakat biliyoruz ki dünyamız çocuklar için sıcak bir yuva değil. Kol kanat gerdiğimiz...
- Gebze’de bulunan Grid Solutions ve Schneider Elektrik, İstanbul’da bulunan Hitachi Energy ve Bursa’da bulunan Arıtaş Kriyojenik fabrikaları için Birleşik Metal-İş Sendikası ile MESS arasında yürütülen toplu iş sözleşmelerinde anlaşma sağlanamaması...
- Gün geçmiyor ki her gün bir öncekine rahmet okutacak, canımızı yakan bir olay olmasın. Sistemin iyice çürümesi ve tarifsiz bir bataklığa dönmesiyle birlikte, bu çürümüşlük toplumda derin yaralar açıyor. Bunun sonuçlarından bir yenisi de İzmir’de...
- Bir film sahnesi: İngiltere’de bir madenci bandosu, Rodrigo’nun gitar konçertosunu çalmaktadır. Madencilerin emektar ellerinden ahenkli melodiler akıp giderken arka planda hükümet tarafından kapatılmak istenen bir madenle ilgili toplantılar, yürüyen...
- Bugün 18 Kasım. Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli bir yer tutan Netaş Grevinin yıldönümü… Netaş işçileri, 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin baskı koşullarında bile işçilerin örgütlülüğünün patronları alt edebilecek güçte olduğunu...
- UİD-DER, grevlerinin 81. gününde MKB Rondo işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım” pankartı ile grev yerine yürüyen işçiler; “MKB İşçisi Yalnız Değildir”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”...
- Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ilk olarak 2001 yılında gündeme getirildi ancak AKP iktidarı 2018’de işçilerin iradelerinin dışında bu sistemi zorunlu hale getirdi. 2018 yılından beridir işçilerin maaşlarından her ay bu kandırmacaya para...