Unutulmayanlar!
Ankara’dan bir inşaat işçisi

Geçtiğimiz gün Dayanışma TV’nin hazırladığı Ruhi Su: Ezilenlerin Ezgili Yüreği belgeselini izledim ve çok etkilendim. Ruhi Su, birçok sosyalist aydın ve sanatçı gibi yaşamını ve eserlerini işçi sınıfına, ezilenlere adamış bir sanatçıydı. Ezgili, coşkulu yüreğiyle söylediği her türküde işçilerin, emekçilerin, ezilenlerin duygularına tercüman oldu. Onun sesi gürül gürül akan bir pınar gibiydi. Emekçiler onun türkülerinde kendilerini buldular ve onu bağırlarına bastılar. Egemenler elbette buna tahammül edemediler ve Ruhi Su’yu hedef tahtasına koydular. Bütün yaşamını baskı altında tutmaya çalıştılar. İşini elinden aldılar. Ruhi Su, emekçi sınıfların yanında saf tuttuğu için tutsak edilip işkence gördü. Konserleri yasaklandı. Ama o her zaman zalimler karşısında dik durdu. Yılmaz bir şekilde işçi sınıfından yana olduğunu gösterdi ve türkülerini söylemeye devam etti.
12 Eylül 1980 askeri faşist darbesi işçi sınıfının örgütlü güçlerine karşı yapılmıştı. Faşist cunta tüm ülkenin üzerine karabasan gibi çökmüştü. Bütün grev ve direnişler yasaklanmıştı. Üç kişi bile bir araya gelemiyordu. Toplum o denli zapturapt altındaydı ki işçi sınıfının ozanları da cuntanın hedefi haline geldi. Kimisi sürgüne gönderildi, kimisi de baskı ve zorbalık altında çıkışsız bir halde yalnız bırakılmaya çalışıldı. Ruhi Su da bu ozanlardan birisidir. Sağlık sorunları nedeniyle yurt dışında tedavi olması gerekiyordu. Ama egemenler onun yurt dışına çıkmasına izin vermediler. Ruhi Su 20 Eylül 1985’te hastalığa yenik düşüp öldü. Cenazesine büyük bir katılım oldu. Mücadeleci işçiler ozanlarını son yolculuğunda yalnız bırakmamıştı. Ruhi Su, hayatını, sanatını onlara adamış ve bunun için yüreğini ortaya koymuştu. Yıldızlara yoldaşlık etmeye gitmeden önce mücadeleci işçiler onu uğurladı, yalnız bırakmadı.
Örgütlü ve mücadeleci işçiler Ruhi Su gibi bir ozanın cenazesine katılarak hem onu sahiplenmiş hem de bundan sonraki süreçte faşist havaya rağmen alanlara çıkmak için daha fazla cesaret bulmuştu. Onun cenazesi de yaşamı gibi işçi ve emekçilerin durdurulamaz mücadelesinin bir parçası olmuştu. Ruhi Su yaşamıyla ve ölümüyle biz genç kavga neferlerine yürüdüğümüz yolda ışık olmaya, bizlere yoldaş olmaya devam ediyor.
Depresyonun Sebebi Covid-19 mu?
“Söyledikleriniz Tuhaf!”
Son Eklenenler
- 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimler sonrası CHP yönetimindeki İzmir Çiğli Belediyesi, bütçe yok diyerek 146 işçiyi işten attı. Verilen kararlı mücadelenin sonucunda 50 işçinin işe iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 yıldır mücadele eden ve verilen sözlere...
- KESK Ankara Şubeler Platformu basın açıklaması yaparak Sayıştay’ın giyim yardımı ücretinin çalışanlardan geriye dönük olarak talep edilmesini protesto etti. Tüm Emeklilerin Sendikası, Türkiye genelinde düzenlediği eylemlerle düşük ücretlerle...
- İspanya’nın başkenti Madrid’de 25 Mayıs Pazar günü on binlerce emekçi sağlıktaki özelleştirme politikalarına karşı sokakları doldurdu. Kamu sağlık hizmetlerinin yıllardır sistematik olarak ortadan kaldırıldığını belirten sağlık işçileri ve emekçiler...
- Tren yolculuğumda, karşı koltukta cam kenarında oturan bir kadın dikkatimi çekti. Yüz çizgileri 50 yaşında gibiydi ama yaşı 38’miş. Eşini Soma’daki katliamda kaybetmiş bir madenci eşiydi. Manisa’da bir gıda fabrikasında çalışıyor, Soma’da çocukları...
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...