“Abi Günde 4 Saat, 1700 Lira Maaş İyi mi?”
İzmir’den emekli bir işçi

Fiyatlar gökyüzüne fırlatılmış füze gibi sürekli tırmanıyor. Patronların ise füze hızıyla servetleri yükseliyor. Dolar 10 liraya tırmandı. Asgari ücretin alım gücü 300 dolar altına düştü. Bir işçi ailesinin asgari ücretle geçinmesi mucizeyi geçti. Bir işçinin aldığı maaş kirasını bile karşılamaya yetmiyor. 10-12 saat çalışan işçiler pestili çıktıktan sonra da ek işlerde çalışıyorlar.
Kardeşim aradı. “Abi günde 4 saat, 1700 lira maaş iyi mi?” diye sordu. “Hani çalışıyordun? İşten mi çıktın?” diye sordum. “Yok abi, sigortalı işte çalışıyorum. Ek iş olarak başka bir işyerinde 4 saat çalışacağım. Yemek ve yol parası yok. 1700 maaş, 400 yol parası vereceğim. Bari yol parası verin, dedim. Müdür kimseye yol parası vermiyoruz. Sen olmasan bu işi seve seve yapacak çok kadın var. Hem çalışacağın 4 saat, dedi. İki kişi çalışıyoruz. Oğlan zaten sürekli mesai yapıyor. Ama yettiremiyoruz. Sağlığım bir işte çalışmaya yetmiyor. Ama ek bir işte mecburen çalışacağım. Ben de sana sorayım dedim” diyerek içinde bulundukları zorlukları anlattı. “Senin anlattıkların ve içinde bulunduğunuz durumu yaşayan bir siz değilsiniz. Sermaye sınıfının yarattığı ekonomik kriz milyonlarca işçiye ve ailesine adata bu dünyada cehennemi yaşatıyor. Krizi yaratanlar ise sefa içinde yaşıyorlar. İşçiler birlik ve beraberlik içinde olmadıkları için de çözümü fazla mesaide, ek iş yapmakta arıyorlar. Çok ve yoğun çalışmanın sonunda hasta olup hiç çalışamaz hale geliyorlar” diyerek anlatmaya çalıştım.
UİD-DER’li olup bilinçlenenlerin değişip dönüşmesi karşısında ailelerimiz ve çevremizdekiler iyi manada “sen çok değiştin” derler. Ailelerimize ve çevremizdekilere “sen de benim gibi değişebilirsin. Biz kendi haklarımız için uğraşıyoruz. Sen de kendi hakların için uğraşmalısın” dediğimizde ise başta genellikle oralı olmazlar. Ancak herhangi bir sorun yaşadıklarında, işten atıldıklarında, çalışıp ücretlerini alamadıklarında akıllarına ilk biz geliriz. Yani canları yandığında destek ve dayanışmayı bizlerden bulacaklarını bilirler. Elbette bizlerin göstereceği yer haklı mücadele, mücadele örgütümüz UİD-DER olacaktır. Çalıştıkları işyerlerinde işçi kardeşleriyle birlik olmanın yol ve yöntemlerini bulmalarının önemini döne döne anlatırız. İşçi Dayanışması’nı alıp okumalarını, UİD-DER web sitesini düzenli takip etmelerini salık veririz. Tek başına kenarda durup sızlanmayla kimse yaşadığı sorunların üstesinden gelemez. UİD-DER’li ol, örgütlü ol. Örgütlü ol, güçlü ol!
Son Eklenenler
- Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri temel atma töreninde konuşan Erdoğan, işi yapacak müteahhide “Burayı ne kadar zamanda bitireceksin?” diye soruyor. Müteahhit “36 ay” diye cevap verdiğinde Erdoğan bu süreyi beğenmiyor, müteahhit süreyi bu sefer 24 aya...
- Artan enflasyon karşısında eriyen ücretler, gittikçe büyüyen ve dayanılmaz bir hâl alan yoksullaşma, geçim sıkıntısı, artan kiralar ve işsizliğin geldiği boyut karşısında siyasi iktidar önce inkâr politikasına başvurdu. Yoksulluktan şikâyet edenlere...
- Merhabalar dostlar. 3 yaşında bir kızım var, ellerinizden öper. Kızım diye demiyorum ama çok akıllıdır. Anlata anlata bitiremediğim minik UİD-DER’li... Elimizden geldikçe ihtiyacını karşılamaya çalışıyoruz. Ama bazen yetemiyoruz. Hayat o kadar...
- Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu Neşe Plastik fabrikasında toplu sözleşme görüşmelerinin tıkanması üzerine işçiler, 18 Mayısta greve çıktılar. Petrol-İş Sendikası Kartal 2 No’lu şubede örgütlü olan Neşe Plastik işçileri, enflasyon artı 1300...
- Kapitalist sistem insanlar arasında dayanışma ve yardımlaşma duygularını köreltmeye, her koyunun kendi bacağından asılacağı fikrini zehir gibi insanların zihnine nakşetmeye çalışır. Başkasının sorunlarına duyarsızlaşmamızı, birbirimize yabancı gibi...
- Türkiye’de 11 milyon kadın ev içi bakım işleri nedeniyle yani çocuklarına, hastalarına, yaşlılarına baktıkları için çalışamıyor. Çalışan kadınlarsa kaliteli ve yeterli kreşler ve bakımevleri olmadığı için büyük zorluklar yaşıyorlar. Çocukları için...
- Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri’nde 1 Mayıs sadece sol partiler tarafından kutlanır. İşçiler ve sendikalar Eylül ayının ilk Pazartesi gününü “Emek Günü” olarak kutlar. Bunu yapmalarındaki kasıt Kuzey Amerikalı işçilerle dünyanın geri kalan...
- Geçen bayram, tatil olması ve ulaşımın ücretsiz olması vesilesiyle iki arkadaş Büyükada’ya gitme kararı aldık. Büyükada’yı görecek olmamızın sevinci ve heyecanının yanı sıra ulaşıma ücret ödemeyecek olmamızın rahatlığı da vardı. Bu duruma sevinenin...
- Dağlar deliniyor, nehirlerin yönü değiştirilip barajlar kuruluyor, ormanlar geri dönüşsüz bir biçimde yok ediliyor. Toprağın ve okyanusun derinliklerinden petrol ve madenler çıkartılıyor. Savaşlarla kentler tarumar ediliyor. Doğa kirleniyor,...
- Bizler bir grup metal işçisiyiz. Birleşik Metal-İş üyesiyiz. Bu sabah sendikamızın işyeri temsilcilerinden olan arkadaşımızın kardeşinin, Okan’ın, Antalya’da iş cinayetinde öldüğünü öğrendik. Henüz sadece 36 yaşındaki kardeşimiz, Okan Günay, bu...
- Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı işgal, Üçüncü Dünya Savaşının en önemli halkasını oluşturuyor. ABD ve İngiltere’nin başını çektiği emperyalist blok Ukrayna’ya silah yığarken, derinleşerek devam eden savaş tüm dünyayı etkiliyor. Emperyalist hegemonya...
- 24 Şubatta Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaşın emekçiler üzerindeki yıkıcı etkileri devam ediyor. Haksız ve emperyalist savaşların ölüm, yurtsuzluk, açlık, yoksulluk ve işsizlik demek olduğunu gördük bir kez daha! Tüm bunların yanında...
- İstanbul Ataşehir’de bulunan Emlak Konut GYO inşaatında çalışan işçiler 16 Nisanda direniş başlattılar. DİSK/Dev Yapı-İş ve İnşaat-İş Sendikalarının ortaklaşa örgütlediği eylemde, “Tüm Haklarımızı Alana Kadar Direneceğiz” pankartı açıldı.