Ankara’da Vanlı Depremzedelerle Dayanışma Konseri
Ankara’dan UİD-DER’li bir işçi

23 Ekimde ve 9 Kasımda Van’da iki büyük deprem meydana gelmiş, yüzlerce insanımızı kaybetmiş, binlercesinin ise yaralı olarak göçük altından çıkarılmasına tanık olmuştuk. Van depremi sonrasında yaşananlar bu acıyı daha da arttırmıştı. Devlet, deprem gibi bir afette bile, milliyetçi-şoven politikalara sarılmış, deprem bölgesinin Kürt coğrafyası olması nedeniyle depremzedeler kaderleriyle başbaşa bırakılmıştı. İşte yaşanan depremin yaralarını biraz olsun sarmak için, işçi ve emekçiler bir kez daha Van halkının yanında olduklarını KESK ve Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri vasıtasıyla göstermiş oldular. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Ankara Şubeler Platformu ve Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından Van halkıyla dayanışmak amacıyla “Güneş Van’dan Doğuyor, Farkında mısın” şiarıyla bir dayanışma konseri düzenlendi.
19 Şubat Pazar günü Anadolu Gösteri ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen konsere, emekten yana pek çok sanatçının yanı sıra, BDP Mardin Milletvekili Erol Dora, Van Belediye Başkanı Bekir Kaya ve Erciş Belediye Başkanı Veysel Keser de katılarak destek verdi. Konser öncesinde hem depremde yaşamını yitirenler hem de devrimci mücadelede yitirdiklerimiz için saygı duruşunda bulunuldu. Yaklaşık 2000 kişinin katıldığı konser sırasında sık sık “Yaşasın Halkların Kardeşliği”, “Biji Bratiya Gelan”, “Devrimci Tutsaklar Onurumuzdur” sloganları atıldı. Konser salonuna “Van’ın Güneşini Karartmayacağız”, “Ankara’dan Van’a Halklar Yan Yana”, “KESK’li Kadın Tutsaklar Onurumuzdur” yazılı afişler asılmıştı.
Konser başlamadan önce söz alan KESK Ankara Dönem Sözcüsü ve Tüm Bel-Sen Ankara 2 No’lu Şube Başkanı Devrim Kahraman herkesi selamlayarak bir konuşma yaptı. Kahraman’dan sonra söz alan KESK Genel Başkanı Lami Özgen de deprem sonrasında derhal Van’a gittiklerini ama bölgede kendilerinden başka, özellikle de hükümet yetkililerinden kimsenin olmadığını, var olan komisyonun da ne yapacağını bilemez halde olduğunu dile getirdi. Depremin ilk gününde uluslararası desteğin “kendi gücümüzü görelim” gibi hiç bir affı olmayan bir sebeple reddedilmesini sert bir biçimde eleştiren Özgen, bunun Kürt halkına yönelik yapılan bir saldırı niteliğinde olduğunu söyledi. AKP’nin Van halkı için yapılan yardımların da hesabını vermesi gerektiğini söyleyen Özgen “yapılan yardımlar nerede? AKP hükümeti 1999 depreminden itibaren topladığı deprem vergilerini duble yola yatırdığını söylüyor, şu durumda göçük altında Van halkı değil AKP kalmıştır” dedi. Özgen ayrıca KESK’e yönelik yapılan baskınlara da değindi ve Ankara’da tutuklanan 9 kadın KESK’li arkadaşlarıyla birlikte son baskınlarla KESK’li tutuklu sayısının 40’a yükseldiğini söyledi.Lami Özgen’den sonra ise Van Belediye Başkanı Bekir Kaya söz aldı ve öncelikle düzenlenen konser için teşekkür etti. Sonrasında ise depremle birlikte yaşadıkları sıkıntıları dile getirdi ve bugüne kadar sorunlar karşısında çözüm üretilmediğini, Van halkının yüzde 65-70’inin hâlâ yazlık çadırlarda kaldığını, yaşamaya çalıştığını ve AKP hükümetinin tüm bu olumsuzluklara, mağduriyete rağmen Van’ı gündemden uzak tutmayı başardığını dile getirdi. 23 Ekim ve 9 Kasımda iki büyük deprem yaşadıklarını söyleyen Bekir Kaya, devletin bugüne kadar ciddi hiçbir adım atmadığını, insanları acılarıyla baş başa bıraktığını söyledi ve ekledi: “Bizler üzerinden bu kadar vakit geçmiş olmasına rağmen hâlâ yaralarımızı saramadık. Üstelik kaderin bir cilvesi bu kış son yılların en soğuk, en çetin geçen kışı, Van halkı depremin yanı sıra bir de soğuk havayla mücadele ediyor. Ancak tüm yaşananlara rağmen Van halkı her zaman olduğu gibi direngenliğini koruyor. Deprem sonrasında yaptığımız ziyaretlerden birinde ailesinden birçok kişiyi kaybetmiş, maddi olarak zarar görmüş 35-40 yaşlarında birisine bu acılara nasıl dayandığını sordum. O da, aslında ben de şaşırıyorum nasıl bu kadar sakin kalabiliyorum diye ama her gün onlarca insan gelip elini omzuma koyuyor ve yalnız olmadığımızı söylüyor. İşte ben bunun sayesinde dayanıyorum tüm bunlara dedi.”
Konuşmaların ardından Mehmet Özer şiirlerini okudu ve Grup Kutup Yıldızı, Grup Kibele, Koma Çiya, Grup Helesa, Bandista ve Cevdet Bağca sahne alarak Van halkı için dayanışma örneği göstererek şarkılarını, marşlarını söylediler.
Düzenlenen konsere UİD-DER’liler olarak bizler de katıldık elbette ve Van halkının yanında olduğumuzu bu vesileyle bir kez daha gösterdik.
Sermaye partisi AKP, söz konusu işçi-emekçiler olduğunda, Kürt halkı olduğunda, diğer sermaye partileri gibi ne kadar ileri gidebildiğini her fırsatta göstermiştir. Van depremi gibi bir felakette bile bu milliyetçi yüzünü gizleme gereği duymayan AKP hükümeti pişkince kendi gücünü görmek istediğini söylemiş ve bu güç gösterisinde yüzlerce insanımız hayatını kaybetmiştir. Sonrasında yapılan yardımların yetersizliği, organizasyon bozuklukları uzunca bir süre tartışılmış ama bu, çadırlarda yaşanan ölümlerin önüne geçememiştir. Tüm bu olumsuzluklara rağmen düzenlenen bu dayanışma konseriyle Van’ın unutulmadığını ve unutulmayacağını hep birlikte bir kez daha göstermiş olduk.
Bijî Biratîya Gelan!
Yaşasın Halkların Kardeşliği!
Son Eklenenler
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...
- ABD’de yaşıyor olsaydık, muhtemelen Türkiye’de olduğu gibi, en çok konuşacağımız konuların başında gelecekti ekonomi. Son yıllarda ABD’den Türkiye’ye işçi ve emekçiler düşük ücretlerden kamu hizmetlerinin kısıtlanmasına benzer sorunlarla...