Buradasınız
Hayallerimiz Bile Sınıfımıza Göre!
Esenyurt’tan bir emekli

Sosyal medyaya, Türkiye’nin geleneksel sermaye kesimlerinin önde gelenlerinden olan bir annenin paylaşımı düştü. İki yaşındaki çocuğunun bebek odasını paylaştı. Oda dedik ama biz işçi ailelerinin yaşam koşullarıyla kıyasladığımızda paylaşılan bebek odasına saray da diyebiliriz. Kendinizi bir an Alice Harikalar Diyarında masalında hissedebileceğiniz gibi, rengârenk ışıl ışıl bir oda.
Kendi ekonomik koşullarıma baktığımda ya da çevremdeki arkadaşların gelirleri ile kıyasladığımda, ömür boyu çalışsak böyle bir odaya sahip olmamız mümkün değil! Paylaşımın altına herkes bir şeyler yazmış. Ortaklaşan yorumlardan birisi şuydu: “İnsan doğuştan şanslı olacak.” Aynı gün, başka bir paylaşım dikkatimi çekti. Çukurova’nın pamuk tarlalarında, çocuk işçi Ahmet ile yapılan konuşma. Ahmet daha 16 yaşında, 40-45 derecelik sıcağın altında pamuğun daha iyi çıkması için tarladaki zararlı otları temizliyor. 8 yaşından beri hem çalışıp hem okuduğunu söylüyor. “Hava çok sıcak ama yapacak bir şey yok, ekmek parası. Serinlemek için soğuk su içiyoruz. Aldığım günlük ücreti söylemeye utanıyorum. 650 lira, çok az. Gün boyu çalışıp aldığım parayla markete gittiğimde bir poşet bile dolduramıyorum” diyor. Bu paylaşımın altına ise hiç kimse yorum yapmamıştı. Herhalde Ahmet “doğuştan şansız” olduğu için, kimse bir şey yazmaya da gerek duymamış!
Şansın tanımı, “rastlantıları düzenlediğine ve insanlara iyi ya da kötü durumlar hazırladığına inanılan doğaüstü güç” olarak yapılıyor. Peki, emekçi çocukları ile sermaye sınıfının çocukları şanslı ya da şansız oldukları için mi bu hayatları yaşıyor? Yoksa sınıfsal farklılıktan dolayı mı! Burjuva düzenin yürüttüğü akılla düşünürsek şans hesaba katılır. Ama bilinçli ve örgütlü bir işçi gözüyle değerlendirirsek, bu tamamen kapitalist sistemin, var olan sömürü düzeninin eşitsizliğinin ve adaletsizliğinin somut bir örneğidir. Ahmet’in ilerideki hayali futbolcu olmak. Burjuva çocukları ise çok küçük yaşlardan itibaren yabancı dil eğitimleri alıyorlar. Ahmet’in yaşına geldiklerinde dünyanın en iyi okullarında okuyor ve kısa zamanda ailelerinin yönettiği sermayenin başına geçip, Ahmet’leri sömürmenin planlarını yapıyor, hayallerini kuruyorlar. Gördüğünüz gibi hayallerimiz bile sınıfsal!
Bizler işçi sınıfı olarak hiçbir şeyi akışına, tesadüflere veya egemen sınıfın aklına bırakıp yaşayamayız. Emekçilerin sömürü düzenine, yağmaya, talana, emperyalist savaşa, uygulanan ekonomik ve politik programlara karşı sınıfının saflarında mücadele etmesi, işçinin tek gerçek çıkış yoludur. İşçi sınıfının yürüteceği uluslararası mücadele ile dünyanın dört bir yanında Ahmet’ler çocukluklarını yaşayacak, hayallerine kavuşacaktır. İşçileri bu yoksulluğa ve yoksunluğa mahkûm edenlerden de hesap sorulacaktır. Hayallerimiz sadece kendimiz için beslediğimiz umutlarla değil sınıfımızın örgütlülüğü ile gerçekleşecektir.
- Hayallerimiz Bile Sınıfımıza Göre!
- Kamu Emekçileri, Ancak Birleşirse Kazanabilir!
- Sınıf Temelinde Örgütlü Olmak Sabırlı Olmaktır
- Bir Yaz Akşamı…
- Artık Kurdu Gözünden Tanıyorum!
- İşsizliğin Sebebi Sözleşme mi?
- “Bu İşçiler de Çok Nankör Canım!”
- Digel Tekstil İşçilerinin Mücadelesi Devam Ediyor
- Grevci TPI Kompozit İşçileri Kararlı
- Amazon Depo İşçileri Haklarını İstiyor
- İşsizliğe Karşı Mücadele Kapitalizme Karşı Mücadeledir!
- Hak Aramak Değil Grev Kırmak Vebaldir
- Bu Pahalılıkta Tatil Yapmak mı?
- “UİDER” Değil, “UİD-DER”
- Sırrı Abimizi Mücadelemizde Yaşatacağız
- Erol Eğrekler ve İşçi Sınıfı
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
Son Eklenenler
- Düşük ücretler, iş güvenliği önlemlerinin alınmaması ve ağır çalışma koşulları nedeniyle işçilerin yaşadığı sorunlar büyüyor. Çalışma yaşamını düzenleyen yasalar yalnızca kâğıt üzerinde kalıyor, patronlar hiçbir yaptırıma maruz kalmadan hukuksuz...
- Sosyal medyaya, Türkiye’nin geleneksel sermaye kesimlerinin önde gelenlerinden olan bir annenin paylaşımı düştü.
- Birleşik Metal-İş ve Türk Metal sendikaları 4 Eylülde sendika genel merkezlerinde basın toplantıları yaparak TİS tekliflerini açıkladılar.
- Rejimin toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik saldırıları artarak sürüyor. 2 Eylülde İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP İstanbul 38. Olağan İl Kongresini iptal etti. İl Başkanı Özgür Çelik’i ve yönetimi görevden alarak yerine kayyum atadı.
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...