Beraberce Haykırmak Çok mu Zor?
Gebze’den bir metal işçisi
Ben SİEMENS tesislerinde çalışan bir işçiyim. Bu tesis dünyanın en pahalı ve en kaliteli elektrik panolarını üreten başlıca şirketler arasında. Bu panolar tamamıyla el işçiliğiyle imal ediliyor. Fabrika üç vardiya olarak aralıksız hiç durmadan çalışıyor. Bir yandan bu kadar iyi üretim yapan firma, konu işçiye verilecek zamma geldiğinde her defasında neden olarak krizi bahane edip zam vermiyor. Benim canımı sıkan olay, her şey bu kadar açıkken (fabrikanın aralıksız çalışması ve pahalı ürün satması) işçi arkadaşlarımın tepkisizliği.
Fabrikada Türk Metal sendikası var. Bugüne kadar hiçbir sözleşmede patrona sorun yaşatmamış bir sendika. Al gülüm ver gülüm şeklinde yürüyor işler. Fabrikada ilginç bir işçi alımı var. İşçi arkadaşlar işe alınırken İnsan Kaynakları tarafından değil postabaşları tarafından işe alınıyorlar. Üretimi yönlendiren postabaşlarının maaşları bantta çalışan işçilere göre çok yüksek. İşveren yolunu bulmuş. 300 kişinin çalıştığı işyerinde 20 postabaşı var. Postabaşlarına yüksek maaş verilirken işçilere düşük maaş veriliyor. İşçileri postabaşları işe aldıkları için, işçiler onları işe alan kişilere karşı duydukları minnettarlık altında eziliyor ve ses çıkarmıyorlar.
Kapitalist düzen insanı öyle bir hale getiriyor ki, ailemizden çok gördüğümüz işyerindeki arkadaşları görmüyor gözümüz. Kapitalist sistem bizi bencilleştiriyor. Beraberce sorular sormak, beraberce haykırmak çok mu zor ya da çok mu uzak bizlere? “Neden olmasın” sorusunu neden sormuyoruz?
“Şiir De Ne? Boş İş” mi?
Son Eklenenler
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...