Bilinçli İşçi Olmak
Bir elektrik-bakım işçisi
Günümüz koşullarında insan gibi yaşayabilmek gerçekten de çok güç. Peki bunun sebebi nedir? Birincisi uzayan iş saatleri ve kısalan yaşamlarımız, ikincisi düşük ücretler yüzünden doğan yaşam sıkıntısıdır. Peki çözüm nedir?
Uzayan iş saatleri ve kısalan yaşamlarımız
Bir işçi evine bir parça ekmek getirebilmek için 10 hatta 12 saat çalışmak zorunda bırakılıyor. Neden? Patronun cebi biraz daha dolsun, bir villa daha alsın, arabasının modelini yükseltsin diye. Peki bu işçinin çocuğuyla vakit geçirmek, eşiyle veya arkadaşlarıyla çıkıp bir yerlerde oturmak, sosyalleşmek ihtiyacı patronun umurunda mı? Tabii ki değil. Çünkü biz işçiler patronlara göre birer robotuz. Bize komutlar verir, düğmeye basarlar, bize yeter diyene kadar çalışırız. Bizim yaşama sebebimiz sanki onların daha lüks yaşam sürmesini sağlamaktır. Sanki bizim kaderimiz durmadan çalışmak, üretmek ve ürettiğine sahip olamamak, birilerini zengin, itibar sahibi, para babası yapıp, kendimizin ise sadece karnını doyurmak için yaşamaktır. Bu yıpratıcı çalışma temposu sonundaysa geriye erken yaşlarda çöken bedenlerimiz kalır. Bu bahsettiğim yaşamı sürenler hayali kahramanlar değil dostlar. Bu yaşamı sürenler adı, dili, dini ne olursa olsun bütün bir işçi sınıfıdır. Yani bizleriz.
Düşük ücretler yüzünden doğan yaşam sıkıntısı
Adı asgari ücret olan para ve bu parayı aldığını daha anlamadan elinden kayıp giden işçidir söz konusu olan. Kira, faturalar, eve alınacak erzak, çocuklara verilecek harçlık bu parayla karşılanabilir mi? Bu durumda çoğumuz ek iş yapmak zorunda kalıyoruz. Ya da her gün akşam ve hafta sonları fazla mesaiye kalıyoruz. Zaten uzun saatler çalıştığımız yetmiyormuş gibi bir de ekonomik sıkıntının yarattığı gerilimle yaşamı kendimize zehir ediyoruz.
Yaşadığımız tüm bu sorunların bir çözümü var mı?
Evet var. Çözüm birlikte ve örgütlü olmak, öğrenmek, öğretmektir. Fabrikada, sokakta, nerede olursa olsun çevremizdeki işçi kardeşlerimizle bir araya gelmek, sorunlarımızı konuşmak ve hep birlikte mücadele etmektir işçi kardeş. Düşük ücret, uzun çalışma saati kaderimiz değil. Düzeltmek senin elinde. Boyun eğme! Patron bir kişiyse sen fabrikada yüzlerce, binlercesin. Sokakta milyonlarcasın. Korkma yükselt sesini. Vur yumruğunu masaya! Bu konuda yardım alabileceğin UİD-DER gibi bir işçi derneği, işçi dostu bir kurum var. Onun etkinliklerine katılalım, neler yapabileceğimizi öğrenelim, öğrendiklerimizi fabrikamızdaki işçi kardeşlerimize anlatalım, onları da bu mücadeleye katalım. Çünkü biz işçiler ancak birlikte hareket ettiğimizde kazanabiliriz. Birbirimize kenetlenerek yıkabiliriz tüm engelleri. İşçi sınıfının örgütlü gücünün karşısında hiçbir engel duramaz. Bilinçli işçiler engel tanımaz.
Patronların Oyunlarına Kanmayalım
Son Eklenenler
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez fabrikasında işçiler Tekgıda-İş Sendikası’nda örgütlendikten sonra gerekli şartları sağlamalarının ardından yetki başvurusunda bulunmuş ve hemen ardından 146 işçi işten atılmıştı. İşten çıkarmaların ardından...
- Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları, 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 6-10 Ocak günlerinde Türkiye genelinde iş bırakıyor. ASM çalışanları “Eziyet Yönetmeliği” olarak nitelendirdikleri...
- Vivident, Mentos gibi sakız ve şekerleme markalarının üreticisi olan Perfetti Van Melle’nin İstanbul/Kıraç’ta bulunan fabrikasında çalışan işçiler Tekgıda-İş Sendikasında örgütlenmiş, şirket yönetiminin sendika düşmanı tutum ve baskılarıyla...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Rus yazar Tolstoy “acı duyabiliyorsan canlısın, başkasının acısını duyuyorsan insansın” der. Tolstoy’un bu ifadeleri özü itibariyle insanlaşmayı anlatır. İşçi sınıfı olarak, sömürücü efendilerden insanlık için insanlaşma...
- İşçilerin mücadele örgütü UİD-DER, sözünü İşçi Dayanışması’yla söylüyor. Kapitalist sömürüye, zorbalığa, ayrımcılığa, haksız savaşlara karşı işçi sınıfına sesleniyor ve diyor ki kurtuluş ellerinizde, birliğinizdedir.
- İşçi ve emekçiler pek çok ülkede 2024 yılını mücadeleyle kapattı, 2025’i mücadeleyle karşıladı. Kapitalist sömürü düzeninin yol açtığı sorunlar büyürken, buna karşı işçilerin mücadelesi ve dayanışması da güçleniyor. Emperyalist savaşın yayıldığı,...
- Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayı yıllık enflasyonunu yüzde 44,38, 12 aylık ortalama enflasyonu ise yüzde 58,51 olarak açıkladı. Kamu emekçilerinin ve emeklilerin maaş artışında önemli bir faktör olan altı aylık enflasyon ise yüzde 15,75...
- Harb-İş Sendikası Eskişehir Şubesi, 3 Ocakta basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasında kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecine, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ve Harb-İş üyesi işçilerin yaşadıkları ekonomik...