Buradasınız
Patronların Oyunlarına Kanmayalım
Bir tekstil işçisi

Merhaba arkadaşlar. Ben bir tekstil işçisiyim. Çalıştığım işyerinde patronla yaptığım ilk görüşmede anlaştığımız ücreti alabilmek için defalarca konuşmak zorunda kaldım. Bu görüşmelerin sonunda ücretimde az da olsa bir artış oldu. Ancak bu ücret olması gereken ücret değildi. Bunun üzerine iki kez daha görüşmek zorunda kaldım. Sonuçta ücretimde istediğim artışın yapılmamasına gerekçe olarak işlerin az olması gösterildi. Oysa gayet iyi biliyorum ki pek çok tekstil firmasına göre gayet iyi kazanan, iyi iş yapan bir firmada çalışıyorum. Patron, gayet iyi bir yaşam sürüyor ve fazlasıyla lüks harcamaları var. İşlerin kötü olduğunu söylediği konuşmamızdan bir hafta sonra patron bizimle toplantı yaptı. Toplantının olduğu gün karı-koca tatile çıkacaklardı. Doğrusu gitmeden nutuklar atacağını tahmin ediyorduk. Ama beklediğimiz şeylerin dışında da konuşmalar yaptılar. Firmanın tarihinde ilk defa görülen bir durum yaşandığını, işlerin azaldığını, bu yüzden işçi fazlalığı olan departmanlardan işçi çıkartacaklarını söylediler. İşçilerin artık departman ayırmadan her işi yapması gerektiğini, herkesin işine sahip çıkmasını söylediler. Bu imalı konuşma tam da benim ücret artışı için direttiğim ve birkaç arkadaşın da görevleri olmayan işleri yapmayı reddettiği dönemde yapıldı. Toplantıdan birkaç saat sonra evlerine gittiler ve herhangi bir çıkartma yapılmadı.
Akşam serviste arkadaşların konuşmalarından anladım ki, her sene bu zamanlar patronlar firmayı kapatıp gitmekle tehdit ediyorlarmış işçileri. Patronun bu yöntemini bilmeyen işçiler de buna inanıyor ve çıkarılma korkusuyla daha fazla çalışıyorlar, haksızlıklar karşısında sessiz kalıyorlarmış. Ben UİD-DER’li bir işçi olarak bu tehditlere boyun eğmemeye kararlıyım. Bu palavralar beni mücadeleden uzaklaştırabilir mi? Tabii ki hayır. Bu yaşadığım süreç, patronların oyunlarına karşı tüm işçilerin bir araya gelmesinden başka seçeneği olmadığını bir kez daha anlamamı sağladı. Yaşadığım haksızlıklar, patronların bitmek bilmeyen sömürüsü, örgütlü mücadele içerisinde yer almam gerektiğine dair inancımı ve şevkimi her geçen gün arttırıyor. UİD-DER’li bir işçi olarak diyorum ki, bilinçlenelim, örgütlenelim, patronların oyunlarına kanmayalım, haksızlıklara karşı mücadele edelim.
UİD-DER’le Tanışmam
Bilinçli İşçi Olmak
- İşsizliğe Karşı Mücadele Kapitalizme Karşı Mücadeledir!
- Hak Aramak Değil Grev Kırmak Vebaldir
- Bu Pahalılıkta Tatil Yapmak mı?
- “UİDER” Değil, “UİD-DER”
- Sırrı Abimizi Mücadelemizde Yaşatacağız
- Erol Eğrekler ve İşçi Sınıfı
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
- Servis mi Eziyet mi?
- Yamyam Fareler Gibi Olmamak İçin…
- “Keşke Bizim de Bahçeli Bir Evimiz Olsaydı”
- “Polonez İşçileri Kazanmış”
- Kumarla Köşeyi Dönenler Neye Dönüyor?
- Düşük Ücret Dayatmasına Karşı Örgütlü Mücadeleye
- “Geçinemiyorsan Memleketine Dön”
- Neden Hayattan Sıkılıyoruz?
- Rakip Değiliz
Son Eklenenler
- Siyasi iktidar zeytinlikleri yok edecek yeni bir torba yasayı Meclise sundu ve Temmuz sonuna kadar yürürlüğe sokmaya hazırlanıyor.
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- Zeytinliklerin, ormanların, tarım arazilerinin sermayeye peşkeş çekilmesinin önünü açacak olan ve kamuoyunda “süper talan yasası” olarak adlandırılan “Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, Meclis Genel...
- İşçiler, emekçiler, emekliler, gençler, yani toplumun ezici çoğunluğu için geçinmek, yaşamını sürdürmek giderek daha da zorlaşıyor. Öte yandan işçi ve emekçiler “bunlar daha iyi günlerimiz” diyerek bu zorlukların aşılabileceğine dair bir umut...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) şirketleri İZDOĞA, İZBETON, İZULAŞ ve 185 İZSU çağrı merkezinde işten atılan 368 Belediye-İş Sendikası üyesi işçi, işlerine geri alınma talebiyle mücadele ediyor. İşten atılan işçiler arasında 1,5 senelik genç...
- İranlı sınıf kardeşlerimiz, Sizlere Türkiye’den yazıyoruz. Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği (UİD-DER) üyesi işçiler olarak sizleri en içten duygularımızla selamlıyoruz. On yıllardır Filistin halkına yönelik zulmünü sürdüren İsrail, bugün ABD’...
- 11 Temmuzda Brezilya’nın birçok kentinde on binler, emek karşıtı politikaları ve saldırgan uygulamalarıyla tanınan eski başkan Bolsonaro’nun yargılanma sürecine müdahale ettiği gerekçesiyle Trump’ı protesto etti. Kenya’da geçtiğimiz yıl vergi...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 Temmuzda Ankara’da bulunan Genel Merkez binasında düzenlediği basın toplantısında 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi taleplerini ve mücadele programını açıkladı. Basın...
- DİSK Emekli-Sen, 13 Temmuzda Çankaya Zübeyde Hanım Sosyal Tesisleri’nde “Emekli Buluşması” düzenledi. DİSK-AR tarafından hazırlanılan 2025 Emekli Raporu’nun kamuoyuyla paylaşıldığı etkinliğe DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK Emekli-Sen Genel...
- Haydarpaşa Dayanışması, son banliyö seferlerinin durdurulduğu 2013’ten bu yana Haydarpaşa Garında her Pazar günü “Ne Otel Ne Müze, Haydarpaşa Gardır Gar Kalacak!” pankartıyla basın açıklamaları gerçekleştiriyor. 13 Temmuz Pazar günü gerçekleştirilen...
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...