Doro-Çiba’dan Arçelik LG İşçilerine Dayanışma Mesajı
Mücadeleci Arçelik LG işçileri,
Okyanusun ötesindeki Japonya’dan, faşist sendika Türk Metal’den ayrılmak ve bağımsızlaşmak için çaba harcayan siz Arçelik LG işçisi kardeşlerimize kalpten dayanışma ve destek selamlarımızı gönderiyoruz.
Türkiye’deki metal işçileri olarak Ocak ayı sonunda büyük bir grev yürüttünüz ve muazzam sayıda metal işçisinin ayağa kalkışını tetiklemeyi başardınız. Böylelikle Renault ve Fiat gibi otomobil sanayiinin büyük şirketlerinin taleplerinizi kısmen kabul etmesini sağladınız.
Edindiğimiz bilgiye göre, Türk Metal, işçilerin daha ciddi taleplerle ayağa kalkarak öz kurtuluşlarını sağlamalarından duyduğu korkuyla size dört bir koldan baskı uygulamaya başlamış. AKP ve MESS ile yakın ve kirli bir işbirliği içindeki Türk Metal, işçileri berbat çalışma koşullarına ve uzun dönemli sözleşmeye mahkûm etmeye ve işten atma dahil her türlü araçla onların istifa edip kendi yollarını çizmelerini zorla engellemeye çalışıyor.
Doro-Çiba da sizinkine benzer fırtınalı bir tarihi paylaşıyor olmaktan gurur duymaktadır. Demiryollarının Bölünmesi ve Özelleştirilmesi politikasının utanmaz bir ajanı durumuna gelmiş olan Doro merkezinden 1979’da ayrılmayı başardık. 1985 ile 1987 arasında demiryolu ulaşımının tümüyle durmasına yol açacak ve özelleştirme planını yenilgiye uğratacak şekilde belirleyici grevler yürüttük. Sonrasında da, özelleştirilmiş demiryolu şirketlerinin yeni işyerlerinde sendika üyelerinin sarsılmaz birliğiyle her türlü sendika ezme çabalarına ve tacizlere karşı mücadeleyi sürdürdük.
Doro-Çiba, Ulusal Demiryollarının Bölünmesi ve Özelleştirilmesinin başlamasından bu yana geçen 28 yıl boyunca, adaletsiz bir şekilde işten atılan 1047 ulusal demiryolu işçisinin işe geri alınması için dayanışma örgütleri kurarak mücadele yürütüyor ve hukuki mücadeleyi devam ettiriyor. Bütün bu çabalar, tüm mücadeleci üyelerin işyerlerindeki mücadelesi temelinde yürüyor.
Bu yaz 30 Haziranda, Yüksek Mahkeme’ye, Ulusal Demiryollarının Bölünmesi ve Özelleştirilmesi sürecinde devlet ve demiryolları yönetimleri tarafından işçilerin haklarının çiğnendiği yönünde karar aldırtmayı başardık. Ancak mahkemenin kararı çok çelişkiliydi. Şöyle ki, mahkeme bir yandan ulusal demiryolu işçilerinin seçme yaparak ve ayrımcı temelde işten atılmalarının özünde adaletsiz bir uygulama olduğunu kabul ediyor, fakat diğer yandan da işten atmaların kendisinin yasal olduğunu kabul ediyor. Yine de bu, adaletsiz bir şekilde işten atılan 1047 işçinin işe geri alınması mücadelesinin zaferi için kesin bir ileri adım anlamına gelmiştir.
Bizler, özelleştirme, taşeronlaştırma ve geçicileştirme saldırısının ezilmesi ve Şinzo Abe’nin savaş yönetiminin yıkılması için yürüttüğümüz mücadelemizi devam ettirmekte kesin kararlılık içindeyiz. Temel duruşumuz şudur: “Sınıf düşmanını gizleme! İşçi kardeşlerine tam güven ver! Bir bütün olarak sınıf mücadelesinin gerçek durumunu ve koşullarını net ve doğru anlamak için mücadele pratiğini esas al!”
* Arçelik LG yönetimi, işten atılan işçilerle derhal görüşme masasına oturmalıdır!
* Arçelik LG yönetimi, işten atılan tüm işçileri işe geri almalı ve onları derhal eski görevlerine iade etmelidir!
* Arçelik LG yönetimi, tüm işçilerin örgütlenme ve sendika seçme özgürlüğünü tanımalıdır!
* Faşist Türk Metal’in baskısını kır!
Arçelik LG işçilerine mücadele ve dayanışma duygularımızla,
Doro-Çiba Uluslararası İşçi Dayanışması Komitesi
Genel Sekreter
H. Yamamoto
HAYIR De!
Son Eklenenler
- İşyerinde, mahallede, parkta, sokakta, kahvede… Sohbetler döner dolaşır hep aynı soruya bağlanır: “Ne olacak bu memleketin hali?” Soru bakidir, cevabı ise yaşadığımız koşullara, ait olduğumuz sınıfa göre değişiklik gösterir. Çünkü işçi ve...
- Şair “Kuşların vurulduğu zamandır şimdi” demiş. Gerçekten de haksızın haklı, hırsızın namuslu, haydudun yiğit sayıldığı zamandır şimdi. Her gün yeni bir “bu kadarı nasıl olur?” sorusuyla başlıyoruz güne. Geçtiğimiz günlerde Bursa’da bir tekstil...
- Yaklaşık iki ay boyunca hakları için mücadele eden, bu süreçte polisin ve jandarmanın saldırısına maruz kalan, gözaltına alınan Fernas işçilerinden biri arkadaşlarından birinin çocuğunun ilk adımını direniş alanında attığını söylemişti. Bir başka...
- Bir an için hafızamızı kaybettiğimizi düşünelim. Annemizin, babamızın, kardeşlerimizin, evlatlarımızın kim olduğunu, nereli olduğumuzu, yaşadığımız evi, ne iş yaptığımızı hatırlamadığımızı hayal edelim. Bütün yüzlerin, sokakların yabancı olduğunu...
- Bugünlerde kiminle konuşsak, herkes sorunlardan bahsediyor. Tezgâh başında, sokakta, pazarda, toplu taşımada, markette, bir hastanenin ya da bir okulun bahçesinde… Eğitimden sağlığa, kira derdinden geçim sıkıntısına, işçi ve emekçilerin gündemleri...
- İstanbul’da Maltepe Belediyesi ile İzmir’de Buca Belediyesi işçileri, Denizli’de Pamukkale Üniversitesi İktisadi İşletmelerde çalışan işçiler, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktılar. Çeşitli illerden gelerek...
- “Benim derdim ne biliyor musunuz? Bir anonim şirket nasıl yönetiliyorsa, Türkiye de öyle yönetilmelidir. Yoksa bileklerine bağlıyorlar prangayı, yürü yürüyebilirsen. Bu ülke bu şekilde sıçramaz.” Erdoğan’ın 2015’te söylediği bu sözlerin amacı işçi...
- İspanya’da 29 Ekimde yaşanan sel felaketi Valencia bölgesinde 250 insanın yaşamını yitirmesine neden oldu. Onlarca insan hâlâ kayıp. Şehir, evler harap olmuş durumda. Felaket boyunca kendi başının çaresine bakmak zorunda kalan, sevdiklerini,...
- Kanada’nın batı eyaleti Britanya Kolumbiyası limanlarında işçiler, 4 Kasım itibariyle 72 saatlik grev kararı aldılar. Geçtiğimiz yıldan bu yana Kanada’nın çeşitli limanlarında gerçekleştirilen kısmi grevlerin ardından gelen yeni grev kararı, devam...
- Son zamanlarda siyasi iktidar vergi düzenlemeleri konusunda sınır tanımayan bir performans sergiliyor. O kadar ki hiç harcamadığımız ya da hiç almadığımız şeylerden bile vergi almak için kolları sıvadı. 100 bin liranın üzerinde kredi kartı limitine...
- “N’olmuş yani, yarın süte daha fazla su karıştırır satarsın, yapmadığın iş sanki!” Kemal Sunal’ın oynadığı “Yüz Numaralı Adam” filminde geçen bu cümle trajikomik bir durumu ifade ediyor. İzlerken gülüyoruz ama yaşadığımız tam da bu. Soralım...
- Tarih boyunca gelmiş geçmiş tüm sultanlar, komutanlar, yöneticiler, iktidarlar insanların ve toplumların algılarını şekillendirmeye, psikolojilerini yönetmeye odaklanmışlardır. Başka türlü egemenliklerini koruyamayacaklarını bildiklerinden toplumun...
- Japonya’da çeşitli sendikalar, 2-3 Kasımda yaptıkları eylemlerle derinleşen kapitalist sömürüye ve emperyalist savaşa karşı mücadele çağrısında bulundular. İnşaat ve Taşımacılık İşçileri Dayanışma Sendikası Kansai Bölgesi Şubesi (Kan-Nama), Metal ve...