Buradasınız
17 Ağustos Depreminin 26’ıncı Yılı: Deprem Değil Yağmacı Düzen Öldürüyor!

17 Ağustos 1999 gecesi Türkiye tarihinin en büyük felaketlerinden biri yaşandı. Kocaeli, Yalova, Sakarya, İstanbul ve Düzce’yi sarsan 7,4 büyüklüğündeki depremde 50 binden fazla insan hayatını kaybetti, çok daha fazlası yaralandı. Yüzbinlerce kişinin evsiz kaldığı depremde 100 binin üzerinde bina yıkıldı. Yerle bir olan kentler, enkaz altından yükselen “sesimi duyan var mı?” çığlıkları, yıkıntılar üzerinde sevdiklerinden bir haber bekleyen çaresiz ve acılı on binlerce insan dönemin siyasi iktidarı tarafından tek başına bırakıldı. Devletin bu tutumu, yaşanan yıkım ve acılar ne ilkti ne de son oldu.
Türkiye nüfusunun yüzde 96’sının deprem riski altında bulunan bölgelerde yaşadığı, ortalama her 1,5 yılda bir yıkıcı depremler ile karşı karşıya bulunduğumuz gerçeği iktidar sahipleri tarafından umursanmadı. 17 Ağustos depreminden sonra Bingöl, Van, Elazığ ve İzmir depremlerinde 1070 kişi hayatını kaybetti. 6 Şubat depremleri ise Marmara depremini geride bırakacak kadar büyük bir yıkıma yol açtı. Resmi rakamlara göre 62 binin üzerinde gerçekte ise yüz binden fazla insan hayatını kaybetti. Her depremden sonra benzer konuşmalar yapıldı; “bu son olsun” denildi, önlem alınması istendi. İktidar sahipleri her şeyin kontrolleri altında olduğunu söyledi, muhalif sesleri bastırmaya çalıştı. Bir yandan dayanışma çağrısı yapılırken diğer yandan emekçilerin, sosyalistlerin dayanışması engellenmeye çalışıldı. Deprem fırsatçılığı da eksik olmadı. 1999 depreminden hemen sonra deprem vergisi olduğu söylenen Özel İletişim Vergisi getirildi, AKP iktidarı bu vergiyi almayı sürdürdü. Daha sonra vergilerin nereye gittiği sorulduğunda “duble yollar yaptık”, “kimseye hesap vermek zorunda değiliz” denildi. Zamanla İstanbul’un birçok noktasına konulan deprem konteynırları kaldırıldı, toplanma bölgeleri imara açıldı.
Ne 17 Ağustos depreminden ne de 6 Şubat depremlerinden sonra sorumlular hesap verdi. Yeni evler yapma sözü ile insanlar oyalandı, aldatıldı. Yasa ve yönetmelikler ya kâğıt üstünde kaldı ya da çıkartılan imar aflarıyla etkisiz hale getirildi. Rüşvet, torpil, liyakatsizlik, iş bilmezlik, rant ve talan hırsı devlet kurumlarının alametifarikası oldu. Bina denetimlerinin büyük oranda kâğıt üzerinde yapıldığı depremlerin yıkıcı etkisiyle ortaya çıktı. Depremler sonrası arama kurtarma çalışmaları organize edilemedi, depremzedelere yardım çok geç ve yetersiz ulaştı, Kızılay çadır sattı, deprem için toplanan paraların akıbeti açıklanmadı.
Hesap vermesi gerekenlerin hesap sormaya kalkıştığı, cezasızlık politikasının hâkim olduğu, insan canının rant uğruna hiçe sayıldığı, doğanın, emeğin talan edildiği bir düzende yaşıyoruz. Yalnızca depremlerde değil iş cinayetlerinde, sellerde, yangınlarda ölenlerin sayısı artıyor, acılarımızın üzerine yeni acılar ekleniyor. Bu acılar yetmezmiş gibi depremlerin ardından hayatta kalanların arazilerine el konuluyor, depremde yıkılmayan evleri başlarına yıkılıyor, kaybettikleri yakınları için adalet arayanlar cezalandırılıyor. Öyle bir çürümüş düzenle karşı karşıyayız ki depremde ölenlerin kimlikleri kopyalanıyor, sahte diploma çeteleri kol geziyor.
Yağma ve talan hırsının her şeyin önüne geçtiği, toplumun baskı ve zorbalıkla sindirildiği, bu nedenle hesap soramadığı bir düzende adalet de önlem de olmaz. Böyle bir düzende kanunlar, yönetmelikler, adliye sarayları, mahkemeler hep güçlüleri, para babalarını, sermaye sınıfını korumak için işletilir. Cezasızlık sermaye sınıfı ve iktidar sahipleri için vardır. Adalet isteyen, hak arayan emekçiler ise cezalandırılır, susturulmaya çalışılır. Bu kara tabloyu tersine çevirmenin kolay bir yolu yok ama bunu yapmak mümkün. Ne kadar zor görünürse görünsün yaşanan acıların hesabını sormanın, yeni acıların önüne geçmenin tek bir yolu var: Birlik olmak, örgütlenmek!
- 17 Ağustos Depreminin 26’ıncı Yılı: Deprem Değil Yağmacı Düzen Öldürüyor!
- Evrensel Gazetesine Silahlı Saldırı
- Vergi Sorunu
- Kötü Çalışma Koşullarına ve Sendikal Baskılara Karşı İşçiler Mücadele Ediyor
- İşyerinde Gelen Ölümler
- 3 Pişi ve Sabrın Ödülü
- Yas Tutmuyoruz, Mücadele Ediyoruz!
- Bu Bataklıktan Birlikte Çıkmalıyız!
- KESK Taleplerini Duyurmak İçin Alternatif TİS Masası Kurdu
- “Faizi Kim Uyguluyor, Bunu da Desene!”
- Hiroşima’dan Gazze’ye Umut İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinde
- Kamu İşçilerine Sefalet Protokolü
- Kamu İşçilerine Grev Yasağı ve Sefalet Dayatması
- BİRTEK-SEN Tekstil Raporunu Yayımladı
- Doğanın Değil Doların Yeşilini Sevenlerin Yasası
- Bomb Love, Savaş ve Çocuklarımız…
- 102 Günde 132 Kadın Öldürüldü Duydunuz mu?
- Emekliye Yeni Operasyon
- Karpuzun Bozduğu Ekonomik Denge!
- Yine Yangın, Yine Katliam!
- 17 Ağustos Depreminin 26’ıncı Yılı: Deprem Değil Yağmacı Düzen Öldürüyor!
- İkinci Yılında Depremin Anlattıkları
- 6 Şubatta Emekçiler Haykırdı: “Unutmak Yok, Affetmek Yok, Helalleşmek Yok!”
- 6 Şubat Depremlerinin 2. Yılı: Felaketlerin Hesabını Örgütlü İşçiler Soracak!
- 6 Şubat Depremlerinde Yaşamını Yitirenler İstanbul’da Anıldı
- 1999’dan Bugüne Önlem Yok, Adalet Yok!
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Patronlara Yeni Teşvikler, Emekçilere Derinleşen Yıkım
- Felaketlerden Dayanışmayla Kurtuluruz
- Avcılar’da 6 Şubat Depremleri Anması
- Beşiktaş’ta 6 Şubat Anması: Unutmadık!
- Depremin Yıldönümünde Yükselen Sesler: Unutmak, Affetmek Yok!
- Hesap Sormazsak Aynı Acıları Yaşamaya Mahkûmuz!
- 6 Şubat 2023’ün Ardından
- 6 Şubat Depremlerinin Birinci Yılı: Asrın Kötülüğünü Unutma, Unutturma!
- Japonya’da Depremler Can Aldı
- 17 Ağustostan 6 Şubata: Bu Sesi Duyan Yok!
- Depremi Yaşadık, Cehennemi Yaşıyoruz!
- Samandağ Halkı: “Deprem Öldürmedi Asbestle Öldürecekler!”
- “Devlet Baba” Kime Hizmet Ediyor?
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması’nın sayfalarında dünyadan işçi mücadelelerine, yüz milyonlarca işçinin katıldığı grevlere, farklı millet ve inançlardan yüz binlerce emekçinin bir araya geldiği Filistin’le dayanışma eylemlerine, ülkeden ülkeye yayılan emekçi...
- 17 Ağustos 1999 gecesi Türkiye tarihinin en büyük felaketlerinden biri yaşandı. Kocaeli, Yalova, Sakarya, İstanbul ve Düzce’yi sarsan 7,4 büyüklüğündeki depremde 50 binden fazla insan hayatını kaybetti, çok daha fazlası yaralandı. Yüzbinlerce...
- Mersin’in Tarsus ilçesi 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren PMS Tıbbi Cihazlar fabrikasında 12 işçi, sendikaya üye oldukları için işten çıkarıldı. Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS), 16 Ağustosta fabrika önünde basın açıklaması...
- Sakarya Hendek’te bulunan, Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Koç Holding’in şirketlerinden Türk Traktör’ün tedarikçisi olan SAG Hidrolik fabrikasında bir işçinin işten çıkarılması sonrası 12 Ağustosta direniş başladı. TEKSİF Sendikasına...
- İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırıları ve açlık politikası tarifsiz acılar yaşatmaya devam ediyor. Siyonist rejim, iki milyon Filistinlinin bölgeden sürülmesi anlamına gelecek olan Gazze’yi tam işgal planıyla saldırılarını tırmandırıyor....
- Pakistan’da binlerce tekstil işçisi, hakları için haftalardır mücadele ediyor. Arjantin’de emekliler her Çarşamba günü düzenledikleri protestolar devam ediyor. Tunus’un en büyük işçi sendikası Tunus Genel İşçi Birliği (UGTT) üyesi toplu taşıma...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KESK, 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerine dair, Kamu İşveren Heyeti teklifinin açıklanmasının ardından, 13 Ağustos Çarşamba günü Türkiye’nin pek çok kentinde ortak basın...
- Artık ben de anlıyorum ki; bir işçi hayata bu pencereden bakmaya başlar, işçi sınıfının bir ferdi olduğunu kavrar, hayatını buna göre dizayn etmeye çalışır, örgütlü davranır, mücadelenin ve dayanışmanın gücünden beslenirse gözleri hakikati görmeye...
- Egemenler zenginlik, güç ve iktidar uğruna kavga ederken bunun bedelini hep işçilere ödettikleri için oyunlarında, şiirlerinde işçileri emperyalist savaşa karşı çıkmaya çağırıyordu Brecht. Kendisi 1898’de doğmuştu ve çocukluğu dünyanın da Almanya’...
- 12 Ağustos gece saatlerinde Evrensel Gazetesinin İzmir/Alsancak’ta bulunan bürosuna silahlı saldırı gerçekleştirildi. Gazetenin tabelası hedef alınarak 7 kurşun sıkıldı. Saldırının ortaya çıkmasının ardından bir kişi gözaltına alındı.
- Trendyol Go işçileri, artan iş yükü, düşen kazançlar ve şirketin aldığı tek taraflı kararlar nedeniyle 11 Ağustos’ta Bursa’da eylem gerçekleştirdi. HepsiJet işçileri işyerindeki ağır çalışma koşulları, sendikal örgütlenmeye yönelik baskılar, ücret...
- Kamu İşveren Heyeti 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde ilk zam teklifini 12 Ağustosta açıkladı. İktidar 2026 yılının ilk altı ayı için yüzde 10, ikinci altı ayı için yüzde 6, 2027...
- 7 Ekim 2023’ten bu yana 61 binin üzerinde Filistinlinin hayatını kaybettiği Gazze Şeridi’nde İsrail’in soykırımı ve işgali ilerliyor. Hastaneleri, okulları, ibadethaneleri, insani yardım dağıtım bölgelerini hedef alan İsrail, öldüremediklerini aç...