Hava-İş’ten Grev Öncesi Galatasaray’da Eylem

Hava-İş Sendikası ile THY yönetimi arasında devam eden ve 15 bin havayolu işçisini ilgilendiren 24. dönem toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde uzlaşmazlık yaşanması üzerine Hava-İş, 15 Mayısta greve çıkma kararı aldı. Hava-İş, THY’nin ve AKP hükümetinin grev kararı karşısında gösterdikleri tutumu protesto etmek ve grevin duyurusunu yapmak için Galatasaray Lisesi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Hava-İş’in çağrısı üzerine Sendikal Güç Birliği Platformu üyesi sendikalardan Kristal-İş ve TÜMTİS, ayrıca Yol-İş, DİSK Dev Sağlık-İş ve Birleşik Metal-İş üye ve yöneticiler; UİD-DER, DİP, DSİP, EMEP, ESP, Kaldıraç, Anti-Kapitalist Müslümanlar, Mücadele Birliği, EMEP, TKP, Halkevleri, BDSP, ÖDP, SDP gibi sendikalar ve emekten yana kurumlar Galatasaray Lisesi önünde bir araya geldiler.

Burada Hava-İş’in ses aracından çalınan şarkılar eşliğinde bir süre halaylar çekildi, THY işçilerine destek sloganları atıldı. Polis, hükümetin yasakçı tutumunu sergileyerek Hava-İş’in ve kitlenin Galatasaray Lisesi’nden Taksim Meydanı’na kadar yürümesine izin vermedi.

Hava-İş üyesi işçiler adına basın açıklamasını Atilay Ayçin gerçekleştirdi. Ayçin, geçtiğimiz yılın Mayıs ayında hava iş kolunda AKP’nin hukuksuz bir şekilde grev yasağı kararı almasına tepki göstermelerinin ardından, 305 işçinin bir gecede işten çıkarıldığını ve o günden bu yana, 347 gündür direnişte olduklarını ifade etti. Ayçin, yapılan haksızlığı anlatmak isteyebilecekleri hiçbir kuruma ulaşamadıklarını dile getirdi. 347 gündür atılan işçilerle birlikte birçok meydanda sorunlarını dile getirdiklerini belirten Ayçin, hükümete dertlerini anlatamadıklarına değindi. Açtıkları bütün iş davalarını kazandıklarını, iş mahkemelerinin, böyle bir iş akdi feshinin olamayacağını belirttiğini ve Yargıtay’ın da bu iş akdi fesihlerinin geçerli olamayacağı kararını desteklediğini aktardı. THY işvereninin ve hükümetin mahkeme kararlarını görmezden geldiklerinin altını çizen Ayçin, Çarşamba günü başlatacakları grev kararını baltalamak için de iş birliği yapmaya giriştiklerini ifade etti. THY işvereninin Emniyet Müdürlüğü’nden grev günü için ek polis kuvveti istediğini açıklayan Ayçin, hükümetin,

“mecbur kalırsak grev yaptırmayız” sözlerini şöyle eleştirdi: “THY’nin kapısı Habur Kapısı mıdır, Kandil Kapısı mıdır, THY dünyaya açılan pencereniz değil miydi, milli bir havayolu değil miydi? Ne oldu da oraya Habur Sınırına, Kandil sınırına, Suriye sınırına patriotları dizer gibi polisleri dizmeye çalışıyorsunuz?”

Ayçin, TİS görüşmelerinde THY yönetiminin 5 aydır uzlaşmaz bir tutum almasına, grev kararı karşısında hükümetin ise THY yönetimine destek vermesine tepki gösterdi.

THY yönetimine toplu iş sözleşmesi görüşmelerini grevsiz bitirme çağrısı yapan Ayçin, tüm baskılara rağmen yasal grev haklarını kullanacaklarını vurguladı: “Zorla grev hakkını kırdıracağız diyorsanız Çarşamba günü göstereceğiz size, tanklarınızla, toplarınızla, polisinizle gelin. THY kaptanları, pilotları, teknisyenleri, hostesleriyle uçmama kararı aldılar, uçmayacaklar!”

Yapılan açıklamanın ardından Havayolu işçilerinin grevine destek çağrısı yapılarak eylem sona erdi. Alandan çıkıldığı sırada “Havada direniş var” şarkısını söyleyen UİD-DER’lilere THY işçileri de katıldılar.