İstanbul’da Kiralık Daire: Fotosentez Yapılabilmektedir
İstanbul’dan mağaza çalışanı bir genç

“Fırsat gibi fırsat! Tek kişilik daire ama sadece bayanlar için, dairemizde telefon çekmediği için Wi-Fi ile bağlantı sağlanır. Dairede maalesef penceremiz yok, bu yüzden de dairemizde yemek yapılmayacaktır...”
İlk anda şaka gibi algıladığımız ilan aslında tamamen gerçek. İlan, okuyana adeta şöyle diyor: “Dairemizde oksijen olmadığından fotosentez yapabilenlere kiralanacaktır!” Aslında ortada daire bile yok. Kutu gibi bir odayı yaşam alanı olarak insanlara sunup bir de 2000 liradan başlayan fiyatlar biçiyorlar. Odada harap halde bir yatak olduğundan ilandaki bilgilere “eşyalı” ibaresini ekleyebiliyorlar. Geçtiğimiz birkaç ay içinde kiraların astronomik biçimde zamlanması herkesi etkiledi. Özellikle üniversite öğrencilerini, asgari ücretle geçinen emekçileri yani biz işçi sınıfını etkiledi. Artan hayat pahalılığının üzerine bir de ev sahiplerinin “evi satıyorum, Almanya’dan oğlum gelecek” yalanları eklendi. Zaten zar zor geçinen emekçi aileler evlerden çıkarılıp evler daha pahalıya kiralanmak isteniyor.
Bir de bu sorunun kaynağı olarak göçmenler hedef tahtasına oturtulmaya çalışılıyor. Evet, göçmenlerin gelmesiyle, üniversitelerin açılmasıyla birlikte kiralık evlere talep artmış durumda fakat kiraların artması ne göçmenlerin suçudur ne de öğrencilerin. Sermaye sahiplerinin kâr hırsının, siyasi iktidarın politikalarının sonucudur. Barınmak insanın temel ihtiyacıdır. Bugünse bizim gibi emekçiler veya gençler için lüks haline gelmiş durumda. İşte kapitalist sistem bu kadar yozlaşmış durumdadır.
Bu duruma tabi ki emekçilerin sessiz kalmaması lazım. Tepkimizi doğru hedefe yönlendirebilmeli ve en temel hakkımız olan barınma ihtiyacımız için mücadele etmeliyiz. Bu yönden de üniversiteli genç arkadaşlarımız bizlere çok iyi örnek oldular. Kiraların bu denli artmasıyla beraber, gençler “BARINAMIYORUZ” eylemlerini başlattılar. Evet, kapitalist sistem biz emekçilere iyi bir yaşamı lâyık görmüyor. Bu sistem bizim barınmamıza dahi müsaade etmiyorsa biz de onun yaşamasına izin vermeyeceğiz. Bu düzeni birlikte, tek ses olarak değiştirebiliriz. Elbet bir gün dünyamızdan defolup gidecek!
Son Eklenenler
- İnsanın gençlik dönemleri heyecan doludur, coşkuludur, dinamizm yüklüdür. Gençliğin bu hali var olanı sorgulayan, ezber bozan, sınırları zorlayan, değişim isteyen düşünce yapısının da temelini oluşturur. Bundan birkaç ay önce bu ifadelerle Türkiye...
- 1 Mayıs’ta da taleplerimizi haykırmak için meydanlardaydık. Sağlık ve eğitim başta olmak üzere her alanda kamu harcamalarının giderek daha çok kısıldığı, sağlık ve eğitim sisteminin çöktüğü, hizmetlerin daha niteliksiz ama daha pahalı hale geldiği...
- 2012 yılının Mayıs ayıydı. UİD-DER’in kış ayları boyunca sürdürdüğü “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz” kampanyasında 62 bin imza toplanmıştı. UİD-DER’li işçiler, o dönemde milletvekili olan Sırrı Süreyya Önder ile beraber Meclis’te yapılan...
- Ruhen ve zihnen sağlıklı bir insan haksızlığa uğradığında, zulme tanık olduğunda rahatsız olur, bunu dile getirme, itiraz etme, tepkisini ortaya koyma ihtiyacı duyar. Normal koşullarda bu haksızlığın giderilmesini sağlamak ister. Gücü yetiyorsa bunu...
- Kapitalizm öyle bir ekonomik ve toplumsal düzendir ki insanların vefa, bağlılık, sevgi gibi duygularını bile istismar eder, tüketimi kışkırtmak için kullanır. Bunu öyle bir sinsilikle yapar ki normal koşullarda uzak durmamız gerektiğini düşündüğümüz...
- Geçtiğimiz günlerde bir marketin önünde, lise öğrencisi bir gencin beş market çalışanı tarafından depoya sürüklenmeye çalışıldığını gördüm. Müdahale ettim. Genç, iki parfüm çaldığını itiraf etti. Korkmuştu, gözleri büyümüştü. Market çalışanlarından...
- Erik ağaçları durmuşsa çiçeğe/ Işıldamışsa kavakların yaprakları/ Sular yürümüşse söğütlerin dallarına/ Sarmışsa madımaklar çimenleri/
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde Petrol-İş Sendikasında örgütlü 213 işçi, 21 Mayıs sabahı greve çıktı. UİD-DER’li işçiler olarak grevin 5. gününde Mersin’deki fabrikanın önünde grevci işçilere dayanışma ziyaretinde...
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde çalışan 213 işçi 21 Mayıs sabahı greve çıktı. Kocaeli Dilovası OSB ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında eş zamanlı grev başladı.
- Karabağlar, İzmir’de ikamet ettiğim ilçedir. Mahallelerinin büyük çoğunluğunda işçi ve emekçiler yaşar. Küçük bir kesimse tuzu kuru, küçük burjuvalardan oluşur. Belediye bu zengin semtlere gösterişli hizmetler sunarken, yoksul mahalleler hep ikinci...
- Grevdeki Temel Conta işçileri 22 Mayısta fabrika önünde kitlesel basın açıklaması gerçekleştirerek işverenin grev kırıcı uygulamalarını ve saldırgan tutumunu protesto etti. Eyleme Türk-İş’e bağlı sendikalar, KESK İzmir Şubeler Platformu, Genel-İş...
- Küçük bir işçi çocuğu. Elinde, üstünde “Kreşe Gidemediğim İçin Greve Geliyorum” yazan kartonuyla poz vermiş. Muhtemelen annesi tarafından grev yerine getirilmiş. En küçük olmanın verdiği şirinlikle bütün işçilerin göz bebeği olmuş. Kreşte...